11

123 14 6
                                    


İkisi de San'ın evinde oturmuş sessizce düşünüyorlardı. Wooyoung yaptığından pişmandı. San ise hayal kırıklığı ve üzüntü ile karışık bir durumdaydı.

"Wooyoung. Biliyorum benden nefret ediyorsun. Hatta beni öldürmek istiyorsun. Bana Vampirlerin lideri San diyorsun, beni öyle biliyorsun. Ama bana hiç sormadın. Neden burada yalnızım? Neden yanımda başka vampir yok? Önce bana bunları sorman gerekmez mi?"

Wooyoung San'a baktı. Ciddi gözüküyordu.

"Senden nefret ediyordum. Şu an da pek hoşlanmıyorum ama nefret etmiyorum. Ve evet haklısın neden yalnızsın? Ve bana yaptığın tek şeyin beni vampire çevirmek olmadığını söylemiştin. Lütfen anlat San. Kafam çok karıştı bunları bilmem gerekiyor.

San onaylar şekilde başını salladı.

"Yalnız olmamın nedeni..."

San duraksadı.

"Onu şimdi konuşmayalım Wooyoung. Sana mutlaka anlatacağım ama düşündüm de şu an uygun zaman değil. Diğerine gelirsek eğer... Dürüst olmak gerekirse... O bir tür büyüydü. Açıkçası benden nefret ettiğin için bana zarar vermek isteyebileceğini düşünmüştüm. Ve bildiğim bir büyü vardı. Kendimi korumak için yaptım. Ama seni o şekilde görünce çok pişman oldum Wooyoung. Üzgünüm. Gerçekten pişman oldum."

Wooyoung biraz sinirlense de San'a hak vermişti. Üstelik San yanılmamıştı. Wooyoung gerçekten de ona zarar vermeye çalışmıştı. İkisi de sessizce durdu bir süre. Daha sonra San söze koyuldu.

"Böyle sessiz kalmaya devam mı edeceğiz?"

"Ne konuşabiliriz ki San?"

San gülümsedi

"Mesela senin sevimli yüzünü konuşabiliriz. Bakmaya doyamıyorum."

"Dalga geçmeyi kes San."

"Dalga geçmiyorum ki. Yüzünü çok seviyorum. Sanki içini yansıtıyor gibi. Saf ve yumuşak. Bazen sert oluyor ama, ben biliyorum yumuşacık bir kalbin var Woo"

Wooyoung duydukları karşısında biraz şaşırmış ve biraz da utanmıştı yanakları kızarmıştı. Konuyu değiştirmek üzere söze koyuldu.

"Şey evin de çok büyük ya sıkılmıyor musun?"

"Bir kişi evime geldiğinden beri sıkılmıyorum. Keşke hep benimle kalabilse."

Wooyoung o kişinin kendisi olduğunu San'ın bakışlarından anlayabilmişti. Yanakları daha da kızarmıştı. Bunu farkeden San birden Wooyoung'a yaklaştı.

"Birileri utandı sanırım. Çok sevimli gözüküyor da."

San ile Wooyoung çok yakınlardı. Wooyoung'un kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Neler olduğu hakkında bir fikri yoktu.

Bir süre birbirlerine baktıktan sonra San Wooyoung'a daha da yaklaşmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir süre birbirlerine baktıktan sonra San Wooyoung'a daha da yaklaşmıştı. Wooyoung buna daha fazla dayanamayıp San ile aralarında mesafe kalmamasını sağladı. Dudakları buluşmuştu. San öpecekken, Wooyoung San'ı öpmüştü.

Bu bölüm mutlu edici olsun istedim ve yazarken delirdim gerçekten Umarım siz de sevmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkürler 💕 seviyorum sizii❤️

Vampire - WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin