İlk Gün, İlk Olay

20 8 3
                                    

"Elena! Sana son kez söylüyorum! Burada mı kalmak istersin yoksa aşağıya inip normal bir insanmış gibi yaşamaya devam mı etmek istersin?" dedi Bay Felix. 

"Aşağıya mı?" diye sordu Elena. Aşağı dediği tam olarak neresi oluyordu?

"Aşağıya, evet!" dedi Bay Felix. Gözlerinden ateşler saçılıyordu. Sanırım bu adam hep böyle sinirliydi. 

"Şey... Aşağı derken?" dedi Elena ve Bay Felix, tam ağzını açmış konuşacak iken birden odaya Bayan Lena girdi.

"Bulutların üstündeyiz. Felix, seni odama çağırmıştım!" dedi kadın. Sinirliydi.

"NE! Bulutların üstünde miyiz? Aşağıya düşmeyiz değil mi?" dedi Elena. Ciddiyetini bozmamaya çalışarak ama bir yandan da korkuyordu.

"Ah! Sana çok şey bildiğini sanıyorsun demiştim. Tatlım, daha öğreneceğin bir çok şey var." dedi ve odadan çıktı. Bay Felix'de, Bayan Lena'nın arkasından gitti.

Elena, etrafa bakınmaya başladı. Burada eğitim ile ilgili eşyalar vardı. Onların dışında bir de bir kapı vardı. Bu kapı diğer kapılar gibi elektronik değildi. Elena merakına karşı koyamayarak kapının yanına gitti ve kapıyı yavaşça açtı. Oda fotoğraflarla doluydu. Tam odaya girip fotoğrafları detaylı inceleyecekti ki omzunda bir el hissetti. Onu odadan çıkarttığında bunun Bayan Lena olduğunu gördü. Bayan Lena oldukça sinirliydi.

"Elena! Şu merakından kurtulamaz mısın sen?!!" diye bağırmaya başladı Elena'ya.

"E... Bayan Lena, ben... Özür dilerim..." demeye çalıştı Elena.

"Tamam. Seni affediyorum. Ancak bir daha olursa hiç acımam ona göre." dedi ve gitti. 

Elena, Bayan Lena'nın onu kovacağını düşünüyordu. Hatta bir an buradan gideceğini bile düşündü. Ancak Bayan Lena, Elena'yı bu okuldan atamazdı çünkü Aura bulmak çok zordu. Diğer renklerin sahipleri ya kaybolmuşlardı yada savaşlar sırasında hayatlarını kaybetmişlerdi. 

"Evet, hazır mısın Elena?" dedi Bay Felix, Elena'ya. Elena hemen defterini ve kalemini çıkardı. Bay Felix arkasını döndüğünde Elena'ya tuhaf bir bakış attı. 

"Elena! Hemen onları kaldır!" 

"Ama Bay Felix sizin söylediklerinizi nasıl aklımda tutayım ki?" dedi Elena, hayal kırıklığına uğrayarak.

"Elena, burada kaleme kağıda ihtiyacımız yok! Şimdi, lütfen onları kaldır!" dedi Bay Felix, sinirini belli ederek.

Elena, hemen defterini ve kalemini kaldırdı. Bay Felix, ona ayağa kalkmasını söyledi ve Elena ayağa kalktı. Ne yapacaklardı şimdi? Elena çok merak ediyordu. Bay Felix, ona mıknatısa benzer bir şey verdi. Mordu. Hatta Elena'nın şimdiye kadar görmüş olduğu en güzel mor olabilirdi.

"Bu senin dönüşmeni sağlayacak olan cisim. Dikkat et! Çok küçük ve onu kaybetmeni istemem!" dedi Bay Felix, Elena hala elindeki cisime bakarak.

"Tamam, Bay Felix." 

"Ha bu arada! Elena, bana profesör demeni istemiştim!" 

"Tamam da neden? Burada başka derslerde mi veriyorsunuz?" dedi Elena.

"Hayır." dedi Bay Felix, yüzünü somurtarak. Anlaşılan geçmişte bir şey yaşamıştı. Ama ne?

Elena, akşama kadar cismin nasıl çalıştığını öğrendi. Bu mıknatısa benzeyen cisim aynı mıknatıs görevi görüyordu. Ancak sadece sahibi onu havaya fırlattığında sahibine geliyordu. Ve böylelikle dönüşüm başlamış oluyordu. 

Zalimler: Morun Gücü (Zalimler Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin