Yorum istiyorum 💖
Lisa
- Son zamanlarda özellikle düşündüğün bir şey var mı?
Lisa, sorulan soruyla oturduğu yerde hafifçe kıpırdanıp gözlerini yere indirdi. Son zamanlarla özellikle düşündüğü bir şey...
Wendy, gözlerini not aldığı kağıttan kaldırıp genç kıza çevirdi. Lisa, boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
- Biri hakkında düşünüyorum sık sık.
Wendy hafifçe başını salladı. Not aldığı kağıdı sehpaya bırakıp gülümsedi.
- Pekala. Haftaya bu kişi hakkında biraz konuşmak ister misin?
Lisa, düşünceli bir ifadeyle genç kızın yüzüne baktı.
- Neden bu hafta değil?
Wendy hafifçe iç çekip bakışlarını sehpanın üzerinde duran kağıda çevirdi.
- Seni daha fazla yormak istemiyorum. İyi gidiyorsun Lisa, seninle gurur duyuyorum.
Lisa, söylediklerinin gerçek olduğunu biliyordu. Wendy, bir şeyi sırf söylemek zorunda olduğu için söyleyecek biri değildi. Bu düşünce onu gülümsetti. Artık ölüm hakkında o kadar da fazla düşünmüyordu, yol kat etmiş olmalıydı.
Dudaklarına büyük bir gülümseme yerleştirip ayağa kalktı
- Pekala, o zaman gidiyorum.
Wendy de gülümseyerek ayağa kalkıp sıkıca sarıldı genç kıza.
- Haftaya görüşeceğiz değil mi?
Lisa, küçük bir kahkaha atıp hafifçe Wendy'nin koluna vurdu.
- Hey, artık düzenli geldiğimi biliyorsun.
Buna karşılık Wendy de bir kahkaha attı.
- Sadece emin olmak istemiştim.
Ardından ciddileşip düşünceli bir ifadeyle Lisa'nın gözlerine baktı.
- Haftaya seni daha da iyi görmek istiyorum. Anlaştık mı?
Hızlıca başını salladı. O da kendini daha iyi görmek istiyordu. Bu kadar yıldan sonra sonunda hayatı bir anlam kazanmaya başlamıştı.
- Görüşürüz Wendy.
- Görüşürüz. Dediklerimi unutma.
Gülümseyerek arkasını döndü ve dışarı çıktı. Garipti, bu kapıdan gülümseyerek çıktığı pek görülmezdi.
Kütüphaneye doğru ilerlerken Jisoo'nun söylediği şeyin doğru olmasını umuyordu. "Chaeyoung, vaktinin çoğunu kütüphanede geçirir." Binanın görüş alanına girmesiyle adımlarını hızlandırdı.
Bir süre kapıda durup üstünü başını düzeltti. Daha sonra kendinden emin bir gülümsemeyle içeri girdi. Görmeyi umduğu kişi kenardaki masaların birinde oturmuş dikkatle önündeki kağıdı inceliyordu.
Lisa elini kalbinin üstüne bastırdı, sanki bu, daha hızlı atmasını engelleyebilecekmiş gibi. Tek yapması gereken şey gidip karşısına oturmaktı. Eski günlerdeki gibi.
İçinden yapabileceğini söyleyerek ilerlemeye başladı. En kötü ihtimalle Chaeyoung bağırıp onu yanından kovardı. Kütüphanedeki tanımadığı birkaç insana rezil olurdu. Umrunda bile değildi, tanımadığı insanların düşüncelerini önemsemeyi uzun zaman önce bırakmıştı.
Masanın yanına gelince durdu. Chaeyoung, varlığını fark etmemişti bile. Tüm dikkati önündeki kağıttaydı.
Lisa, bir süre durup Chaeyoung'ı inceledi. Çatık kaşlarını, yorgun ama dikkatli bakışlarını. Sonra derin bir nefes alıp Chaeyoung'ın karşısındaki sandalyaye oturdu.
Chaeyoung başını kaldırıp karşısındaki davetsiz misafire baktı bir süre. Şaşırdığı kocaman açılan gözlerinden anlaşılıyordu.
Lisa gülümseyip tatlı olmasını umduğu bir sesle konuşmaya başladı.
- Selam. Oturabilir miyim diye sormadım, çünkü eğer sorarsam izin vermeyeceğini biliyorum.
Chaeyoung gözlerini Lisa'dan ayırmadan cevap verdi.
- Doğru tahmin.
Sonra elindeki kağıdı masaya bırakıp oturduğu yerde hafifçe kıpırdandı. Bakışlarını yere indirip konuşmaya başladı.
- Bak, neden sürekli karşıma çıkıp durduğunu bilmiyorum, ama yapmasan iyi olur.
Lisa başını yukarı kaldırdı. Güven problemi devam ediyordu demek. Chaeyoung eskiden de kimseye güvenmiyordu ve görünüşe göre yılların değiştiremediği nadir şeylerden biri de buydu.
- Chae...
- Bana öyle seslenme.
Lisa, Chaeyoung'ın hafifçe dolan gözlerine baktı. Yıllar öncenin kırgınlığını görebiliyordu bu gözlerde. Chaeyoung, titreyen sesiyle devam etti.
- Bana öyle seslenme Lisa. Ben artık senin Chae'n değilim, sen de artık benim Lisa'm değilsin. Neden yapıyorsun bunu?
Lisa'nın dudaklarında buruk bir gülümseme belirdi.
- Bana kırgın olduğunu biliyorum. Ama senin de beni kırman yeniden gideceğim anlamına gelmez Chaeyoung.
- Neden? Neden geldin?
- Çünkü seni geri istiyorum.
Chaeyoung, sinirle güldü.
- Eski Chaeyoung değilim ben Lisa. Beni öyle bir kırdın ki, yeniden eski halime gelmemin imkanı yok.
- Ama sadece kıran kişi seni eski haline getirebilir değil mi? Bırak, deneyelim.
Chaeyoung başını iki yana sallayıp önündeki kağıtları aceleyle çantasına tıktı. Ayağa kalkıp gitmeden önce son bir kez Lisa'nın yüzüne baktı.
- İkimizin de iyiliği için birbirimizden uzak duralım. Ben, ne kırılmak istiyorum, ne de seni kırmak istiyorum. Lütfen.
Lisa, Chaeyoung'ın acele adımlarla kütüphaneden çıkışını izlerken dudaklarında buruk bir gülümseme belirdi. Düşündüğü kadar kötü geçmemişti, bugün güzel bir gündü.
Seviliyorsunuz 💖
![](https://img.wattpad.com/cover/241344215-288-k112282.jpg)