Chaeyoung
Chaeyoung, hızlı adımlarla kütüphaneye girip kucağındaki dosyaları masaya bıraktı. Derin bir nefes verip soluklanmak için masaya yaslandı. İncecik bedeniyle bu kadar dosyayı kütüphaneye kadar taşıyabilmesi bile büyük bir başarıydı. Şimdi yapması gereken tek şey oturup proje eşini beklemekti.
Derslerine giren profesör proje eşlerini kendisi seçeceğini söylemiş, Chaeyoung'a ise sadece merakla beklemek kalmıştı. Parmaklarını hızlı bir ritimle masaya vurmaya başladı. Gergin hissediyordu çünkü bugüne kadar tüm projelerini Jennie'yle yapmıştı. Arkadaşı pek hevesli bir proje eşi olmasa bile onunla proje yapmak hiç tanımadığı biriyle çalışmaktan bin kat daha iyiydi Chaeyoung için. Hem Jennie'nin kararları Chaeyoung'a bırakması genç kızın işine geliyordu. Kontrolün elinde olmasını seviyordu.
Masaya bırakılan iki kahve bardağıyla Chayoung yerinde hafifçe zıpladı. Gözlerini yukarı çevirdiğinde gördüğü kişiyle gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu.
- Ne bu şimdi? Romantik bir aşk filminde miyiz?
Lisa dudaklarını büzüp hafifçe başını salladı.
- Evet ve biraz klişe olacak ama şu an yeni proje eşine bakıyorsun.
Chaeyoung gözlerini kısıp bir süre karşısındaki kızı süzdü.
- Bu da tesadüf yani, öyle mi?
Lisa gülümseyerek başını iki yana salladı.
- Tam bir ders saati boyunca yalvardım profesöre. Yani, hayır tesadüf değil. Tamamen benim başarım.
Chaeyoung kollarını önünde kavuşturup başını iki yana salladı.
- Keşke önce fikrimi sorsaydın.
Lisa omzunu silkti.
- Seçme şansın yoktu ki zaten.
- Ama belki herhangi birini sana tercih ederdim değil mi Lisa?
- Chaeyoung, bebeğim. Bundan sonra sürekli etrafında olacağım, buna alışsan mı diyorum artık?
Chaeyoung yüzünü buruşturup bakışlarını etrafta dolaştırdı.
- Bana öyle hitap etme. Ayrıca madem proje eşim oldun, şunu bilmeni isterim ki...
- Yaptığımız proje dönemin en iyisi olmalı, ağırlık sende olmalı ve sana zorluk çıkartmamalıyım. Doğru bildim mi?
Chaeyoung hafifçe tebessüm edip başını salladı.
- Evet, doğru bildin. Ve..bir şey daha var.
- Neymiş?
Chaeyoung başıyla kahve bardağını işaret etti.
- Kahve için... Teşekkür ederim.
Lisa derin bir nefes verip arkasına yaslandı.
- Rica ederim Chaeyoung, her zaman.
İki kız oturup kelimenin tam anlamıyla saatlerce çalıştılar. Geçmişteki ders buluşmalarının aksine bu seferki oldukça başarılı geçmişti.
Bu, Chaeyoung için alışıldık bir durum olsa da Lisa uzun zamandır bu kadar çalışmamıştı. Chaeyoung'ın aksine dersleri o kadar da umursadığı söylenemezdi, onun daha büyük sorunları vardı.
Chaeyoung arkasına yaslanıp boynunu geriye attı. Uzun zamandır aynı pozisyonda oturmaktan ağrıyan bedenini esnetmeye çalışırken bir yandan da Lisa'yı süzüyordu.
