Chaeyoung, arkadaşı Jennie'nin çekiştirmesine aldırmadan olabildiğince sakin adımlarla tanıdık salondan içeri girdi.
Yanındaki neşe bombası arkadaşının aksine oldukça isteksiz görünüyordu. Haksız da sayılmazdı, kalabalık partilerden pek hoşlanmazdı.
Gel gelelim doğum günü partisinin sahibi yakın arkadaşıydı ve Chaeyoung onu kırmak istememişti. Birkaç saat takılıp gidecekti zaten, bunun için arkadaşını kırmaya ne gerek vardı ki?
- Chaeyoung, Jennie hoşgeldiniz!
Chaeyoung, coşkulu sesin sahibini görünce gülümsedi. Jisoo, beyazlar içinde oldukça hoş görünüyordu doğrusu. Jennie'nin tüm gece bundan bahsedeceğine adı gibi emindi.
- Jisoo, çok güzel olmuşsun. Her yeni yaş, sana biraz daha güzellik getiriyor gibi.
Jennie hipnotize olmuş gibi başını sallayınca Jisoo sevinçle gülümsedi.
- Siz de aynı şekilde kızlar. Parlıyorsunuz bu gece. Buralardayım. Keyfinize bakın.
Genç kız onaylarcasına gülümseyip Jennie'yi yanına çekti. Çekiştirme sırası ona gelmişti.
- Çok güzel olmamış mı ama? Bazen bu dünyadan olduğuna inanamıyorum..
- Ağzın açık kalmış, kapat istersen.
Jennie, Chaeyoung'un alaylı sesine karşılık göz devirip hareketlendi.
- Ben şöyle bir etrafı dolaşacağım. Sen her zamanki gibi köşenden ayrılmak istemeyeceğin için benimle gelecek misin diye sormuyorum bile.
Chaeyoung cevap vermeden önce tatlı tatlı gülümsedi.
- Çok doğru düşünmüşsün.
Jennie omuz silkip yürümeye başlayınca Chaeyoung gözlerini yanı başındaki pencereden dışarı çevirdi. Şimdiden bunalmaya başlamıştı bile.
Üzerindeki pembe elbiseyi çekiştirip sıkıntıyla etrafına bakındı. İlgilenecek bir şeyler bulamayınca telefonunu çıkarıp haftalık programını kontrol etmeye başladı.
Tüm dikkatini telefonuna vermişken duyduğu sesle nefesinin kesildiğini hissetti.
- Chaeyoung?
Gerçekten o muydu? Yoksa zihni ona bir oyun mu oynuyordu? Tanıdık ses devam edince Chaeyoung emin oldu.
- Chaeyoung, iyi misin?
Chaeyoung başını kaldırıp sesin sahibini süzdü. Gerçekten de oydu. Soğuk bir ifadeyle gülümsedi.
- Lisa.
Karşısındaki kız mahcup bir ifadeyle gülümseyince başını aşağı eğdi.
- Uzun zaman oldu değil mi?
- Ya, evet. Öyle oldu.
- Seni burada görmeyi beklemiyordum.
- Jisoo, yakın arkadaşım.
Siyah saçlı kız hafifçe başını salladı.
- Çok değişmişsin.
- Öyle mi? Ne gibi mesela?
- Zayıflamışsın, saçlarını da boyamışsın. Ne bileyim, değişmişsin işte.
Buz dağının görünen kısmı, diye düşündü genç kız, iç dünyamda daha da çok şey değişti.
Chaeyoung hafifçe gülümsedi.
- Ama sen hiç değişmemişsin Lisa. Hala düşüncesizsin. Bunca yıldan sonra gelip benimle hiçbir şey olmamış gibi konuşabileceğini sanıyorsun hala.
Lisa'nın yüzündeki gülümseme söndü. Bir süre hiçbir şey söylemeden karşısındaki kızı inceledi. Eski Chaeyoung'u bulmayı beklemiyordu elbette ama en azından öfkesinin biraz olsun yatışmış olabileceğini düşünmüştü. 'Üzgünüm,' dedi kısık bir sesle, 'üzgünüm bana bu kadar kızgın olduğunu bilmiyordum.'
Chaeyoung alayla gülümsedi.
- Sana kızgın değilim. Kızacak kadar önem vermiyorum sana artık.
- Chae-
Chaeyoung, susmasını istercesine elini kaldırdı.
- Gitmem gerekiyor Lisa. Belki sonra.
Lisa başını hafifçe yere eğdi. Yanından geçip giden kıza son kez baktı. Hafifçe gülümsedi.
Chaeyoung, gerçekten de çok değişmişti.
4 YIL ÖNCE
- Kızım, ne diyorum sana? Çok daha iyi hissediyorum artık.
Chaeyoung hafifçe gülümsedi. Nedense Lisa'nın iyi olduğu yönündeki ısrarları pek inandırıcı gelmemişti.
- Pekala. Yine de bana her zaman anlatabilirsin.
- Biliyorum. Chaeyoung, keşke daha önceden yakınlaşsaydık.
- Evet, değil mi? Bunca yıl aynı sınıfta olup son yıl yakınlaşmamız garip.
Lisa dudaklarını büzüp hafifçe başını salladı. Kütüphaneye giden yolda Chaeyoung'la yürüyorlardı.
Bugün de diğer günler gibi geçecekti. Chaeyoung'la kütüphaneye gidip aynı kulaklıktan müzik dinleyerek ders çalışmaya çalışacaklardı. Daha sonra sözde kısa bir mola verecekler ve sohbete dalıp derse dönmeyi erteleyeceklerdi. Sonra suçluluk duyacak ve birbirlerine yarın daha çok çalışacaklarına dair söz vereceklerdi.
- Lisa, iyi misin? Daldın yine.
- İyiyim iyiyim. Bana şu soruyu sorma dedim ya Chae.
Chaeyoung gülümsedi, arkadaşı için seviniyordu. Lisa, uzun yıllardır depresyonla mücadele ediyordu ve durumu şu anda eskiye göre çok daha iyiydi. Chaeyoung'a göre bu, Lisa'nın ne kadar güçlü olduğunun kanıtlarından sadece biriydi.
Kütüphanenin kapısına geldiklerinde Lisa adımlarını yavaşlatıp Chaeyoung'ın kulağına eğildi.
- Bugün çok güzel şarkılar dinleteceğim sana.
Chaeyoung nazikçe gülümseyip Lisa'nın koluna girdi.
- Her zamanki gibi, zevkine güveniyorum.
