after marriage 💒 sekai

6. bölüm

Jongin sonunda hazırlanmış sahile giriş yapmıştı. Nara ve Jong Dae onun damatlıklar içinde sahile giriş yapmasının gururuyla içkilerinden yudumlayarak gösterinin ikinci raundunu sakince izlemek istiyorlardı. Misafirleri yüzünde zoraki olduğu hiç de gizli olmayan gülümseme ile karşılayan sevgilisi ile anlık göz göze gelmişti. Sehun'un gözlerindeki ışığı görmüş olması derin bir oh çekmesine neden olsa da görünüşte gönlünü almak hiç kolay olmayacaktı. Zira anlık göz göze gelmenin ardından Sehun henüz hiç ona bakmamış ve tek bir kelime etmemişti

"Günaydın bebeğim, kusursuz gözüküyorsun."

Ardından kolundan tutup yanağına uzandığı hamle Sehun'un tek bir manevrası ile püskürtülmüştü. Jongin bozuntuya vermeden

"Peki damadımın kıyafeti kırışmasın. Gece acısını çıkaracağım haberin olsun"

Sehun gözlerini devirdi. Neydi şimdi bu bir de pişkinlik yapıyordu. Dua etsin bugün düğün günüydü yoksa elinden kurtulamazdı. Misafirleri selamlarken yarım ağızla

"kapa çeneni Jongin. Şirin olmaya çalışma. Sonunda elimde ölüp rahatlayacaksın. Kahretsin neredesin sen?"

Jongin sonunda ona dönmüş konuşan müstakbel kocasından fırsat bularak onu tavlamak için hamlelerini yapıyordu

"Hop hop ilk benim ne kadar afet olduğuma bakmalısın. Bebeğimin seçtiği damatlık içinde ateş ediyorum değilim mi? Hadi ama yüzüme bak"

Sehun sinirle uzaklaştı. Kendi kendine konuşmaya başlanmıştı

"Ne haltlar yedin acaba. Umarım korktuğum şeyleri yapmamışsındır, Jongin. Kendine eziyet etmenden yoruldum. Gözleri şişmişti çok kırmızıydı. Nara ve Dae onu gerçekten evde mi buldu acaba. Of Jongin kafayı yiyeceğim. Neyse biraz daha çaba harca belki o zaman elimizde bulunan zamanın kıymetini bilirsin. Siktir, cidden muhteşem görünüyordu. Esmer teninin üzerindeki damatlık. Tenine dokunmayı özledim. Buna bu kadar alışmış olmam çok büyük arsızlık. Şu anda ona sinirliyim bu gece kaçmak zorunda kalabilirim o yüzden düşünmemek en iyisi. Offf Jongin üzerine atlamamak için zor tutuyorum ama kendimi. Kesinlikle bu yaptığını ödeyeceksin"

Jongin uzaktan onu izliyordu. Onunla bu sahilde ilk uyandıkları 8 yaşındaki halinde dikkatini çeken şey Sehun'un kendi kendisine konuşup ayağını yere vurmasıydı ve seneler boyunca bu hareketin Sehun'un kafasına koyduğu şeyi gerçekleştirmeden önde yaptığını fark etmişti. Bu sefer yine kendisiyle ilgili bir karar alındığına emindi. "kesinlikle bittim"

Sehun hızlıca ayağını yere vurdu.

"NARAAAAA"

Nara duyduğu komutla koşarak yanına gelmişti

"Ne oldu Sehun. Niye bağırıyorsun?"

"Onu nerede buldunuz?"

"uçu..."

Jong Dae cevap vermek için ağzını açtığı anda kolunda hissettiği acı ile susmuştu.

"Tabi ki evde arkadaşım. Dediğin gibi ağlamaktan çok geç uyumuş ve annesinin yatağında huzurla uyurken saatin geçtiğini fark etmemiş. Hemen uyandırıp sana kavuşturduk"

"emin misin?"

"evet dostum tabi ki de doğru söylüyor. Benim karım yalan söylemez"

Jongin hâlâ sinirle uzaklaşan adamı izliyordu. Yanlarına gitse mi gitmese mi emin değildi. O sırada önünden içkileri servis eden garson geçti. Sırıtarak yanında bitmişti.

"hey bir tane verir misin? Ben damadım da anlarsın ya gevşemem lazım. İyi görünüyorum değil mi? Düşün tıp okumak bile yakışıklılığıma zarar veremedi. Ha bir de şu güzellik var, benim ailem"