3. bölüm

416 22 17
                                    

5 yıl önce

Arabanın şoför koltuğunda oturan esmer adam köy yoluna girdiklerinden beri konuşmuyordu. Sehun bu yolculuğun stresli olacağını biliyordu elbette ama Jongin'in şu anki sakin tavrı onu ciddi manada korkutuyordu. İki gündür yersiz neşesi yetmiyormuş gibi şimdi de ağzını bıçak açmıyordu. Arabayı ne kadar hızlı kullandığının bile farkında değildi ve bu Sehun'un çok daha fazla endişe etmesine neden oluyordu. Köye gelmek Sehun'un fikriydi, Jongin'i ikna etmek hiç de kolay olmamıştı. Bunun için kaç gece mesai harcaması gerekti tahmin bile edemezdiniz. Neyse ki Jongin sonunda kocasının dediklerini yapan bir aşıktı. Anne ve babası her sene yanlarına geliyordu ama Sehun düğünlerinin aşık oldukları yerde olması gerektiğine inanıyordu. Kumsal onların her özel anına şahit olmuştu. Tabi ki de onları damatlıklar içinde görmeye en çok denizin hakkı vardı. Hem denize senelerdir teşekkür edememişti. Sevdiği konusunda çok endişeliydi. Onun hüzünlü bakışlarından gözlerini alamıyordu. "Bu acıyı içinden alamam sevgilim, sadece yanında olabilirim. Lütfen beni bunun dışında bırakma. Sonsuza kadar yanında olacağım."

"Jongin iyi misin? İstersen ilk annenin yanına gidelim. Bizimkilere mesaj atarım. Yemek bekleyebilir"

Dikkatini sadece yola vermiş gibi gözüken esmer adamın sonunda dikkatini cekebilmişti. Jongin ona boş bakışlar atmıştı sonunda düz bir şekilde cevap verdi.

"Başka zaman gideriz. Acelesi yok"

Sehun açık olmak zorundaydı. Başka türlü Jongin'in duygularını açmayacağını biliyordu.

"iyi değilsin işte Jongin. Direksiyonu sıkmaktan parmakların kızardı. Seni benden daha iyi kim tanıyabilir ki sevgilim. Olmak istediğin tek yer annenin yanı hem de bu kadar yakınken. Yarın düğünümüz var Jongin. Sonrasında çok meşgul olacağız. Lütfen beni dinle"

"Sehun daha fazla konuşmak istemiyorum. Annen ve baban bekliyor"

"Annie anne de bizi senelerdir BEKLİYOR. ÜZÜLEN TEK KİŞİ SEN DEGİLSİN! Yanına gitmek istiyorum Jongin"

Jongin bir anda arabayı büyük bir fren sesi ile durdurdu.

"İstiyorsan git Sehun. Ben gelmiyorum. UNUTTUN MU ÖLÜLERİN BEKLEMEK İÇİN OLDUKÇA BOL VAKİTLERİ VAR!"

Sehun âni şokun ardından Jongin'in kızaran gözlerini gördüğünde hemen sevgilisine sarıldı.

"Hadi Jongin, Annie anne bizi bekliyor"

Jongin onaylarcasına başını salladı. Aslında oraya yanında Sehun ile gitmek istemiyordu. Tutmayan dizlerini, durmayan gözlerini, çırpınışlarını görsün istemiyordu. En önemlisi de annesine yaptığı yanlışı düşündükçe onun yanına gitmeye deli gibi utanıyordu

~~~~~

Direksiyona geçen Sehun mezarlığın önünde park ettiğinde Jongin arabadan inecek cesareti kendinde bulamıyordu. Buraya gelmemeliydi. Annesinin onu affedip affetmediğini bile bilmiyordu. Sehun arabadan inerek sevdiği adamın kapısını açtı.

"Hadi bizi çok özlemiş olmalı. Evleneceğimizi duyunca çok sevinecek"

Jongin'in cevap verecek hâli yoktu. Zaten Sehun'un da onu biraz olsun güzel hissettirmek için söylediği sözler asla işe yaramıyordu. Sehun elinden tutup dışarıya çıkardı. Biraz ilerledikçe gözleri her tarafı güllerle çevrili üzeri hafif tepelik olan mezarı gördüğünde. Bacakları artık onu gerçekten taşımıyordu.

"Anne ben geldim. Yemek hazır mı? Hadi kalk karnım çok aç"

Sözleri yakarış gibi çıktıktan hemen sonra yere düşmüştü. Akan göz yaşlarını Sehun akan gözyaşları karşısında içindeki tarifsiz acıyı durdurması imkansızdı. Kendisine çektiği adamın en sakin olduğu yerde yüzünü boynuna gömdüğünde bile bağırışlarını durduramıyordu.

after marriage 💒 sekai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin