elimi tuttu. evin arka tarafındaki banklardan birine oturduk beraber. karşımızda küçük bir gölet olduğunu görünce şaşırmıştım. kookie gözlerini göletten ayırmadan konuşmaya başladı.
"uzun ve acıklı bir konuşma yapmayacağım. bundan hoşlanmam. özet geçeceğim. tabi ne kadar başarılı olurum bilemem"
bana bakmadığı halde kafamı salladım.
"babam olacak o herifin sadece uyuşturucudan hapse girmediğini bil önce"
duraksadı. fakat bir şey düşünmeme fırsat vermeden konuşmasını sürdürdü.
"annemi öldürdü o. 8 yıl önce. o bir katil"
gözlerim şaşkınlıkla fal taşı gibi açıldı. bu çok büyük bir acı olmalıydı. kim bilir nasıl altından kalkmıştır bunun.
"o adamın annemin iple boynunu sıktığını gözlerimle gördüm. 11 yaşındaydım ama her şeyi hatırlıyorum. babamın ne yapmaya çalıştığını da direk anlamıştım. intahar olarak bilinecekti annemin ölümü. itibarı umurunda bile değildi, öyle gözü dönmüştü ki."
şaşkınlıktan ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilememiştim. böyle bir durumda ne söylenir ki? anlattıklarını duymak bile kan donduran bir olaydı. ve kookie bunu canlı olarak görmüştü. hem de o yaşta..
"annemi öldürürken onu izlediğimi gördü. o günden beri beni tehdit ediyordu. evden doğru düzgün çıkmama izin vermiyordu, arkadaşlarımla buluşturmuyordu. 3 yıl öncesine kadar"
gözlerimi kırpıştırdım. belki de o adamın içeri tıkılmasını sağlayan kişi oydu. belki de biz daha kıçımızı yataktan kaldırmaktan acizken, o babasının bir katil olduğunu ispatlamaya çalışıyordu.
"abime defalarca o pisliğin annemi öldürdüğünü söyledim. ilk başlarda beni takmıyordu ama bu kadar ısrar edince olayı araştırmaya başladı. biz onu annemi öldürmesinden dolayı araştırırken yaptığı diğer pis işler de oraya çıktı. millete de sadece uyuşturucu kaçakçılığını söyledik. kimseye ne kadar süre içeride yatacağını söylemedik. ağırlaştırılmış müebbet aldı lalisa. oradan hiç çıkamayacak"
nefesimi sesli bir şekilde dışarıya verdim. çok zordu. kookie kim bilir neler yaşamıştı ama ben o bunları yaşarken yanında değildim. annesi de yoktu. onun abisinden başka kimsesi yoktu. kendi başına nasıl üstesinden geldi her şeyin? bu acıyla nasıl yaşadı?
"o adamı bir ele geçirirsem kendi ellerimle boğacağım da"
hiçbir şey söylemedim. sadece anlattıklarını sindirmeye çalışıyordum.
"öyle işte. ahh ama tuhaf olan asıl şey ne biliyor musun?"
gözlerimizi küçük göletin mavi sularından çekip bakışlarımızı birbirimizinkilerle buluşturduk.
"ben bu yaşadıklarımı ilk defa birine anlatıyorum"
~
babanı kötü yapmak istemezdim jungkook ama lütfen küsme bana 🥺
o sırada jungkook: sude'ye küstüm çünkü babamı katil yaptı.
ne diyorum ben aw neyse hadi yeni bölüm geldi bak yine kısacık bir şey oldu idare edin artık napiyim lan derslerden zaman olmuyor buralara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon cookie ᝬ liskook
Fanfic❝ geldim desem, beni içeri alır mısın? ❞ [#1 lizkook, 270221 #1 seulmin, 020321] 2020 | sud.