"Cemre'cim uyan artık. Okula geç kalıcaz"
Gözlerimi hafif araladığım da Zehra'yı gördüm. Uyanmak o kadar zordu ki, gözlerim bile açılmak istemiyor daha. Yorganı üstüme çekerek mırıldandım
"Ya off Zehra... Uyumak istiyorum. Okula mokula gitmicem ben"
"Tamam siz bilirsiniz Cemre hanım bunu siz istediniz"
Zehra cümlesini bitirir bitirmez üstümde ki yorganı çekerek beni gıdıklamaya başladı.
"Yaa...Zehraaa... Kızım napı- hahahahha"
İkimizin de gülmekten karnımıza ağrılar girmişti. Zehra'da böyleydi işte sen yapma dersin yapar gitme dersin gider. Hep burnunun dikine giden bir kiz. Ben onu uyuzluğuyla gıcıklığıyla seviyorum işte.
"Biliyor musun seni böyle uyandırıp gıcık etmeyi de özlemişim kızım"
"Heh ne demezsin.. ben hiç özlemedim ama"
Bir kahkaha atıp yüzünde ki saçları kulağının arkasına itti.
"Kızlar, kahvaltı hazır. Hadi çabucak hazırlanın okula geç kalıcaksınız yoksa."
Ablamın sesini duyduktan sonra Zehra yataktan kalkıp banyoya gitti. Bende yatağı toplayıp aşağıya indim. Ablama bi' günaydın dedikten sonra banyoya giderek orada ki işlerimi halletip çıkıcakken aynaya bakmak istedim. Ayna da ilk önce ela olan gözlerime sonra pürüzsüz koyu pembe olan dudaklarıma baktım. Gözlerimi aynadan ayırıp tam çıkıcak iken tekrar aynaya baktım ve kolyemin boynum da olmadığını gördüm. Gözlerimi kocaman açarak elim boynuma giderken gözlerimi aynadan çekerek boynuma baktım. Hayır, kolye yoktu. Belki, belki yatağıma düşürmüşümdür. Olamaz mı? Evet yatağıma düşmüştür. Ama hayır ben yatağımı toplarken orda hiç birşey yoktu. Şok içinde idim nasıl anlamam, nasıl düşürebilirim? O benim aile yadigarım dı. Banyodan çıkarak odama tekrar gittim her yeri aradım ama yoktu. Yoktu işte. İçimden kendime küfür eder iken gözlerim dolmaya başlamıştı. 'Hayır kaybolmadı kolyem bulunacak. Koyverme kendini bu kadar Cemre.'
Kendimi sakinleştirip mantıklı düşünmeye çalıştım. Belki ablam yada Zehra'ya sormalıyım."Cemre inmicek misin kahvaltıya?"
Zehra odanın kapısın da dikilmiş bana bakıyordu.
"Cemre iyi misin sen, noldu? Niye üzgünsün? Çok tedirgin görünüyorsun iyi misin?.. Cemre?"
Zehra hızlı adımlar ile bana doğru geliyor du. Oflayıp yatağıma oturdum o'da benim yanıma oturdu.
Elim bom boş olan boynuma giderken"Ah... Zehra ben... Ben galiba kolyemi düşürmüşüm"
Zehranın yüzüne baktığım da önce bana sonra da boynuma baktı. Suratından onun da üzüldüğünü farkettim.
"Ama nasıl? Nereye düşürdün biliyor musun? Ne zaman farkettin?"
"Yok ya.. bilmiyorum. Off ablam beni öldürecek. Ben ne zaman bu kadar sorumsuz oldum Zehra. Aile yadigarı olan kolyemin düştüğünü nasıl anlamam?"
"Böyle düşünme. Gördüğüm kadarıyla sen o'dayı aradın ama bulamadın dimi?"
Başımı aşağı yukarı salladım.
"Hmm... o zaman.. dün bar çıkışı kolye senin boynundaydı görmüştüm. Bar da düşürmüş olamazsın."
"O zaman nerde düştü ya off"
"Şey de. Şey de düşürmüş olmalısın."
"Neyde?"
"Ah Cemre, hatırla dün ki olayı. Çöp konteynerin orda düşürmüş olmalısın"
Ah evet nasıl unuturum ki o olayı. Dün gece yorgundum ve uyudum bu gün de kolye filan derken tamamen aklımdan çıkmıştı.
"Kahvaltımızı yapıp hemen oraya gitmeliyiz"
"Hayır o zaman geç olur. Ya biri bulup alırsa.. naparım? Yok, yok Zehra biz hemen gidelim ve alalım"
"Tamam."
*****
Bu bölüm kısa oldu. Gelecek bölüm harıka planlarım var. Düşüncelerinizi yazmayı unutmayın. Sizi seviyorum :)
-günzoş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM AŞKI
Science FictionAşk mı? İntikam mı? Bir katil ile sevgili olur muydun? Her gördüğün de kalbin göğsünden çıkıcakmış gibi atsa da , gözlerin karanlık dipsiz bir kuyu gibi gözler de kaybolsa da, cesaretin ve aşkın bir katil ile birlikte olmaya yeter mi?