Own It | Au

23

( Bölümde smutumsu şeyler var rahatsız olacaksanız geçin.)

Jungkook'un ağızından:

Saatlerdir boş yatakta sarılarak yatıyor diz üstü bilgisayardan açtığımız filmi izliyorduk Jimin ile sarılarak film izlemek sonsuza kadar yapabileceğim şeylerden sadece biriydi..

"Saat kaç oldu?"

Jimin hareketlenip yatağın içindeki telefonu sağ eli ile bulmaya çalıştı bulduğunda ekranı yanan telefondaki saati görmüştüm.

"15:18 geçiyor,  Jejoon'un yanına gidicektin demi?"

"Evet, duş almam gerekiyor terledim."

Jimin'in saçlarına bir öpücük bırakıp yataktan kalktım.

"Seninle duş alabilir miyim?"

Aniden sorduğu soru ile şaşırmış baka kalmıştım Jimin cesaretli biriydi istediği şeyleri açıkca dile getirmekten çekinmiyordu.

"Emin misin?"

"Evet, çok istiyorum"

Güldüm bazen fazla sevimli bazen çok fazla seksi olabiliyordu çift karakterliydi.

"Olur."

Banyoya girdiğimde hemen arkamdan geldi ve içeri girdi üzerimdeki tişörtü bir çırpıda çıkarıp yere attım sadece beni izliyordu musluğu açıp sıcak suyu ayarladıktan sonra su küveti hızla doldurmaya başladı altımdaki eşofmanı çıkarıp karşısında baksırla kaldığımda gözlerini hızla üzerimde gezdirdi şuan fazla sevimli göründüğünün farkında bile değildi, yanına yaklaşıp tişörtünün kenarlarından tutum ve çıkarttım.

"Soyun bebeğim."

Yarısı dolmuş olan küvetin içine girdim Jimin altındaki pijamayı çıkarıp bana doğru yürürken salondan gelen loş sarı ışığın yüzünde patlamasıyla bedeni ve güzelliği gözlerimin önüne serildi. Siyah baksırı onu sımsıkı sarmıştı bacakları o kadar kaslı ve seksiydi ki güzelliği karşısında çaresiz hissediyordum.

Vücudum ılık suyun etkisi ile gevşerken, Jimin kalçasını küvetin tümseğine yasladı ve gözlerini gözlerime dikti. Küvetin içinde bağdaş kurup oturduğumda Jimin'e oturması için yer ayırdım çok güzel görünüyordu.

"Su nasıl?" Diye sordu ifadesiz yüzüyle.

"Ilık."

"Güzel"

"Evet" dedim bilinçsizce onu izlemeye devam ederken.

"Yanına girmemi ister misin?"

"Sen bilirsin," dedim yavaşça. Gülümsedi çok kısa bir andı ama beni heyecanlandırmaya yetmişti.

Jimin bir bacağını küvetin içine attığında su dışarı taştı. Büyük bir ilgiyle onu izlerken diğer bacağını da küvetin içine soktu ve hemen ardından kısaca kıpırdanıp kendini küvetin içine yerleştirdi. Çıplak ayakları, suyun altındaki çıplak ayaklarıma temas ediyordu.

"Ilıkmış." dedi düz bir sesle, başımı sallarken gözleri hala yüzümdeydi. Kollarımı iki yana açtıktan hemen sonra "Gel" diye fısıldadım.

Bir saniye düşünmeden kollarımın arasına girdiğinde sırtı çıplak göğüsüme çarptı, suyun altındaki beline sıkıca sarıldım.

"Tenin sıcacık," diye fısıldadım ensesine doğru. Derin ve ürkek bir nefes aldığını hissetmiştim kalbim teklerken omuzuna bir öpücük kondurdum.

"Sende sıcacıksın."

Burnumu ensesinde gezdirdikten hemen sonra karnının üstünde duran parmaklarımı biraz yukarı çıkarıp göğüs çıkıntısının üstünde durdum.