- Tamamlandı -
Park Jimin kuzeni Kim Taehyung ile işlettiği spor salonununda çalışırken Jeon Jungkook'a aşık olur ve tüm hayatı o olmaya başlar.
Jikook, Taejin, Sope, Namje
NOT : KURGU BİR DİZİYE AİTTİR.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Namjoon ve Jejoon evin kapısına geldiklerinde Jejoon gerginlikle kıpırdanmıştı. Namjoon sevgilisinin rahatsızlığını fark edip ona sarılarak sakinleşmesi için başına bir öpücük kondurmuştu.
"Sakin ol. Her şey güzel olacak sana bir söz verdim."
Jejoon kafasını salladığında birbirlerinden ayrılmışlardı. Namjoon son bir kez sevgilisine gülümseyip zili çaldı.
"Hoşgeldiniz Jin hyung meşgul olduğunu söylemişti şaşırdım."
Jejoon gülümsedi. "Hoşbulduk sürpriz yapmak istedim."
Eve girip üzerindeki montları çıkarmış askıya asmışlardı, minik adımlarla uzun koridoru yürümüş salona geldiklerinde aniden tüm gözler onlara dönmüştü.
Jungkook ayağa kalkıp "Hoşgeldiniz " dedi Jejoon cevap verdiğinde gözler Jin'e döndü. Sanki Namjoon'la bakışma yarışmasına girmiş gibi kaşları çatık birbirine bakıyorlardı.
"Hoşgeldiniz." Tae gergin ortamı yok etmek için gülerek konuşup Jin'e yaklaşmıştı. Jin gergince gülüp bakışlarını kız kardeşine çevirdi.
"Neden bu herifin elini tuttuğunu sorabilir miyim." dişlerini sıkarak sarf ettiği sözler ağızından tıslama gibi döküldüğünde Namjoon gerilerek Jejoon'un elini daha fazla sıktı.
"Şey.. Abi biz.. Sevgiliyiz sana daha önce söyleyemediğim için üzgünüm."
"Şakanın ne yeri ne zamanı hemen yanıma gel."
"Şaka değil.." Jejoon'un fısıltı gibi çıkan sesi Namjoon'u daha fazla gererken sakin olmak için içinden saymaya başladı.
Jin ciddi yüzüyle Namjoon'a yaklaştığında Namjoon refleksle, Jejoon'u arkasına almıştı. Jin, Namjoon'la ufak bir bakışma yaşadıktan sonra gülmeye başlamıştı. Herkes şaşkınlıkla birbirine bakarken Jin kahkahasını azalttı.
"Cidden fark etmediğimi mi sandın bücür" demişti kız kardeşine ithafen.
Namjoon ve Jejoon ne demek istediğini anlamaz bir biçimde Jin'i izlerken Jin gülmeye devam etti.
"Surat ifadeleriniz çok komik nasıl inandınız ama."
Herkes göz devirirken Jin gülmesini kestiğinde Jejoon da yavaşça sevgilisinin arkasından çıkmıştı.
"Biliyordum, fark edeli oldu bir süre."
"Cidden biliyordun ve bana hiçbir şey söylemedin mi ?"
"Bir şeyler saklamakta kötüsün. Fark etmemek elde değil. Senden duymak istedim ama bu kadar geç olacağını düşünmemiştim. Açıkcası biraz kırıldım."
Jejoon abisinin boynuna sarıldığında Jin gülümseyip kollarını beline dolamıştı.
"Özür dilerim sadece endişelendim kızarsın diye."
"Maalesef büyüdün ve bunun farkındayım sana karışamam tabiki. Hem Namjoon olduğu için içim daha rahat iyi biri olduğunu biliyorum."