drastoria [yarı texting]

\7/

Dün akşamdan beri hiçbir şey yazmamıştı Bilinmeyen Astoria'ya. Gün geçtikçe ona bağlandığını hissedebiliyordu. Sadece mesajlaştığı birine bağlanmanın doğru olmadığını biliyordu. Zaten doğru olan ne yapmıştı ki Astoria hayatı boyunca? Her zaman bir şeyleri yanlış, eksik yaptığı söylenir, aşağılanırdı. Ailesinden tek destekçisi Daphne idi. Hogwarts'tan ise Luna.

Uzun süredir mesaj gelmemesi Astoria'yı tedirgin ediyordu. Bilinmeyen'in başına bir şey gelme ihtimalini düşündü; burası Hogwarts'tı, bu ihtimal düşüktü.

Sıkıldı, diye düşündü Astoria. Onun için bu bir eğlenceydi. Astoria'yla bir süre eğlenip bıraktı onu. Hem bir Slytherin'den ne beklenebilirdi ki? Tabii gerçekten Slytherin'se.

Tam düşünceleri artık başını ağrıtmaya başlamıştı ki telefonuna bildirim geldi.

Bilinmeyen: Dün akşamdan beri yazamadım diye meraklanmamışsındır umarım.

Bilinmeyen: 1.sınıflardan iki çocuk düello yapmış, ahmaklar. Çocuğun birinin saçları yanmış ve eski haline getirememişler. Olayı Profesör Snape duymadan halletmeye çalıştık.

Bilinmeyen: İyi geceler ve günaydın mesajı atmadığım için kızmadın değil mi meleğim?

Astoria bazen asıl ahmağın Bilinmeyen olduğunu düşünüyordu. Akşam çocuklarla uğraşanın kim olduğunu sorabilirdi Theo'ya. Söylerse.

Astoria: Kızmadım, niye kızayım ki? Bir akşam mesaj atmadın diye kendimi yiyip bitirecek halim yok ya.

Bilinmeyen: İyi. O zaman derste görüşürüz.

Astoria: O bir tek senin için geçerli. Hala seni bulamadım ve delirmek üzereyim.

Bilinmeyen: Biliyor musun? Aslında ben de çok sıkıldım. Çıkıp seni sevdiğimi bağırmak isterdim. Ama ben de o cesaret olmadığı için böyle bir yola başvurdum.

Bilinmeyen: Sen bunları boşver şimdi. Kitaplarını al İksir Sınıfı'na gel. Özledim seni.

Astoria: Emredersin.

Telefonunu kapadı ve çantasının içine koyduktan sonra İksir Sınıfı'na gitti. Artık Bilinmeyen bile sıkılmıştı. Ya vazgeçerse ondan? Bir an önce bulmalıydı onu.