Gidiyorduk. Nereye olduğunu bilmediğim, neyle gittiğimizi dahi bilmediğim, tek başıma gidiyorduk. Gidiyorduk diyorum çünkü her zaman aracın ön tarafından sesler geliyor. Fazlaca ince bir kadın sesi ve iki erkeğin sesi. Ve kadının sesi kulaklarımı cırmalıyor. Arada bir gelip yemek getiriyorlar. Günde sadece bir kere. Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum, daha doğrusu hatırlamıyorum belki yanımda söylemişlerdir ama hatırlamıyorum. Umarım bir gün beni bırakırlar çünkü kaldığım süre boyunca insan yerine koyulduğumu sanmıyorum.
Uyandığımda daha küçük bir yerdeydim. Tıpkı bir kutu gibi. Ama demirdendi. Kapağını açmaya çalıştığımda kolayca açıldı. Ve etrafıma insanlar toplandı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan iki kişi geldi ve beni kutudan çıkardılar ve aralarından biri çıkıp yanıma geldi." Ne kadar süredir yolculuktasın?" Diye sordu."Hatırlamıyorum. Peki siz kimsiniz?" verdiğim cevapla yüzü düştü. " Bizde hatırlamıyoruz ama uzun süredir buradayız." Dedi. " Tam olarak ne kadar zamandır." Diye sorduğumda verdiği cevap hoşuma gitmemişti." 5 yıldır." Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Bu insanlar 5 yıldır burada kalmışlarsa benim de bir o kadar kalma ihtimalim vardı ki o kadar burada kalmaya niyetim yoktu. Buradan hoşlanmamıştım. Psikopatın biri bizi burada tıkmış ve resmen dalga geçiyordu.
Etrafı incelemeye karar verdim. Burası nasıl bir yerdi. Sanki burası bir oyun evi bizlerde oyuncak bebeklerdik. Dört duvar vardı ve duvarlarda da delikler. "Bu deliklerde neyin nesi ?"diye sordum yanımdakilere elimle delikleri gösterirken. "Onlara 'zehir delikleri' diyoruz. Oraya gitmeyi denedik fakat içerisindeki sıvı oraya gitmemizi engelliyor ve zehirli. Sıvıya değen kişiyi öldürüyor." " Yani 5 yıldır burada sıkışıp kaldınız öyle mi?" Sorum herkeseydi ve aralarından biri çıkıp " Burada sıkışıp kalmadık. Burayı seviyoruz ve burası bizim evimiz, burada mutluyuz." Dediğinde ona dönüp " Demek eviniz öyle mi?" Dediğimde kafasını onaylar şekilde salladı. " Hayır burası evin, eviniz veya evim değil.Burası bir hapishane sadece biraz süslenmiş o kadar. Buraya evimiz demeni bile anlayamıyorum. İnsanlar evine isteyerek gider. Buraya isteyerek geldiğini sanmıyorum." Konuşmam bittiğinde derin bir nefes aldım. Aralarından liderleri olduğunu sandığım kişi " Bak buradan kurtulmanın bir yolu yok o yüzden kimseyi kaçmak için gaza getirmeye çalışma. BURADAN ÇIKIŞ YOK!" Diye bağırdı. " Şimdi herkes işine geri dönsün." Tam ağzımı açıp konuşacağım sırada gökte birisi belirdi, hologramı olmalıydı. Kadın " Merhaba, yolcular. 1 saat önce gelen kız son kişiydi." Dediğinde herkes arasında fısıltılara başladı. "16 erkek, 16 kadın olarak iki gruba ayrılmanızı istiyorum." Dediğinde herkes gruplaşmaya başladı. " Herkes son gelen kadın ve ilk gelen erkek olarak yanyana geçsin." Dediğinde buranın lideri sandığım kişi yanıma geldi ve herkes ikili sıra oldu. Tekrar kadına döndüğümüzde gülümsedi ve " Şimdi duvarda olan 16 deliğin içine eşlerinizle girin." Dediğinde herkesin yüzünden korku dalgası geçmişti. " Merak etmeyin zehirler artık yok." dediğinde herkes rahatlamıştı.Sırayla herkes deliklere girmişti.En sonsa ben ve lider girdik. Ona artık lider demeye karar verdim madem benim eşimdi bir adı olmalıydı. Yavaşca deliğe ilerlemeye başladık. " Korkuyor musun?" Diye sorduğunda kafamı olumlu anlamda salladım. " Bende korkuyorum, bende."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolculuk
FantasyGünlerdir gidiyorduk.Hiç bir şey bilmiyordum, hatırlamıyordum.Kim olduğuma dair en ufak bilgiyi bile hatırlayamıyordum.Ne adımı ne de kim olduğumu…