MEDYA DUYGU'NUN GİYDİKLERİ
Sabah çalan alarmımla beraber uyandım ve alarmı susturmak amacı ile telefonumu elime aldım, bizim gruptan gelen bir takım mesajlar olduğunu gördüm. Anlaşılan çoktan uyanmışlardı. Emir ,Esra ,Samet ve Demirin ufak çaplı tartışmalarını okurken gülümsemeden edemedim. Sonra Demir 'in aramasıyla beraber irkildim ve yatakta doğrularak çalan telefonumu Demir'i daha fazla bekletmemek amacı ile açtım. "Günaydın güzelim" sesini duyunca görmeyeceğini bilsem de gülümsedim. "Günaydın Demir'im" dedim şirin bir ses çıkarmaya çalışarak . "Nasılsın" diye sordu "İyiyim sen nasılsın?" "Her zaman ki gibi" Bir insan nasıl her zaman ki gibi olabilirdi ki ? Mesela ben bir gün mutluysam diğer gün keyifsiz veya sinirli oluyordum. Burçlara inanmam fakat bu durumu ikizler burcu olmama bağlamak istiyorum. Düşüncelerim Demir 'in tekrar konuşması ile dağıldı .
"Hadi in aşağıya seni bekliyorum" Demesiyle hemen telefonumu kulağımdan çekip saati öğrenmek için telefonun ekranına baktım. "Ne bu saatte mi?" dememle ufak olsa da kahkaha sesini duydum "Saatin nesi varmış güzelim 9.30 olmak üzere" Gözlerim göz yuvalarından fırlayacak kadar büyümüştü. Çünkü telefonumda saat 7.25 olarak görünüyordu. Kesinlikle telefonda bir problem olmalıydı . Bunu daha sonra halletmeyi aklıma not ederek yataktan kalktım. "Bekle beni Demir'im 10 dakika ya oradayım" Bunun mümkün olmadığını ikimiz de biliyorduk. "Acele et güzelim ikimizde Kader hocanın dersine geç kalmak istemeyiz değil mi?" Kader hoca biyoloji öğretmeniydi ve okuldaki herkesin çok korktuğu öğretmenlerden biriydi. Onun dersine geç kalmak hayatta en son isteyeceğim şey bile değildi. Onun bu söylediklerine kıkırdadım ve onu onaylayan şeyler söyleyip telefonu kapattım. Altıma düz sade bir kot pantolon üstüme kısa dar v yaka beyaz bir tişört giydim dünden düzleştirmiş olduğum saçlarımı açıp taradım yüzüme ağır olmayacak bir şekilde makyaj yaptım. Parfümümü de sıktım. Annemle babam çoktan gitmişti. Benden çok daha erken kalkıp işlerine gidiyorlardı. Bu saatte kadar uyuduğumu öğrenseler büyük ihtimalle beni azarlarlardı.
Siyah çantamı alıp hemen aşağıya indim ve beyaz ayakkabılarımı ayağıma geçirip kapıyı araladım , dışarı çıktım. Kapının önünde Demir'i görmem keyiflenmeme neden olurken kocaman sırıtıp ona doğru ilerledim ve sarıldım. O da kollarını belime sardı ve saçıma ufak bir öpücük kondurdu "Hadi Duygu çabuk gidelim " Dedi. Tamam dercesine başımı aşağı yukarı salladım ve yürümeye başladık.
Yürürken aklıma dün babama verdiğim söz aklıma geldi . " Kötü bir haberim var " Demir kaşlarını kaldırıp suratıma kötü haberin ne olduğunu merak edercesine baktı. " Babama takdir alacağıma dair söz verdim" ben şaşırmasını beklerken sakinliğini koruyarak "Neden?" önüme döndüm ve suratımı düşürdüm. Adımlarımızı izlerken sorusunu yanıtladım "Çünkü aksini yapacağım takdirde beni voleyboldan alacaklarını söylediler" ağzından 'hımm' nidası çıktı ve "Kötü olmuş" Dedi yüzünü ekşiterek. "Evet öyle oldu" dedim dudağımı büzerek. "Ne yapmayı planlıyorsun?" dedi burnumu sıkarak. Burnumu sıktığı için yüzümü geriye çektim ve "Aslına bir fikrim var" dedim. "Neymiş ?" "Okulda dersleri iyi olan birinden bana özel ders vermesini rica edeceğim." dediğimde biraz düşünürmüş gibi yaptı. "Kimden alacağını nasıl belirleyeceksin ki ?" dedi. " Biraz akıllı ol Demir 2 gün sonra okul genelinde bir denem sınavı olacak bende 1.'den rica edeceğim." dedim bıkmış bir sesle. "İyi fikir ,derslerim iyi olsa hemen yardımına koşardım biliyorsun güzelim ama maalesef şu sayısal içimden geçiyor cidden"
Çoktan okula gelmiştik güvenlikçi Ahmet abi ye selam verip içeri girdik. Bahçe de kimse yoktu neredeyse bizim grup çardakta oturmuştu. Onların yanına ilerledik. Esra'nın heyecanlı olduğu her halinden belliydi. Beni görünce hemen ayaklandı. "Günaydın" dedi sırıtarak. Esma gerçekten çok güzel bir kızdı kızıl dalgalı saçları kahkülleri yeşil gözleri ve çilleri ile adeta amerikan filmlerinden çıkmış bir artiste benziyordu. Onunla lisenin ilk günü tanışıp o zamandan bu zamana hep samimi kalmıştık. "Günaydın" dediğimde herkes günaydın dedi. Bu fasıl bittiğinde "Neden bahçede kimse yok?" diye bir soru yönelttiğimde Samet Esra ile uğraşmayı bırakıp "Yeni çocuklar mı gelmiş ne , öyle diyorlar herkes onları merak edip resmen sınıfın önünde sıraya girdi" dediğinde " Bak bende merak ettim şimdi" dediğimde Esra "Bende çok merak ediyorum" dediğinde Emir " Biraz sonra zil çalacak zaten biraz bekleyin zaten sınıf az olduğu için yeni gelenlerin 4 dü de b*k var gibi bizim sınıfa geldi." Emir huysuz bir çocuktu onunla ilkokulda tanışmıştım Samet le de öyle Demir'in çok yakın arkadaşlarıydı doğal olarak benimde en yakınım oldular . Emir kahverengi saçları karamel rengi gözleriyle çoğu erkeği kıskandıracak kadar tatlı bir surata sahipti. Samet ise kumral saçlara sahipti gözleri koyu kahverengiydi ona çok yakışan bir gözlüğü vardı. Emir ve Demir ' in boyları uzundu fakat Samet resmen 2 metreydi.
Demir ise açık kahverengi saçlara ve mavi ile gri arasında bir renkte olan gözlere sahipti. Yapılı vücudu onu oldukça sert gösteriyordu. Çoğu zaman onun gözlerini kıskanırdım. Esra'nın fiziği de mükemmeldi. Zilin çalmasıyla beraber okul kapısına yöneldik ve sınıfın önüne geldik. Sınıfın önündeki kalabalık yeni yeni dağılırken içeri girmek için insanların arasından geçiyordum sınıfa girdim ve yeni gelenlere bakmaya başladım. Tam o anda yıllardır olmasını beklediğim bir şey oldu!
sanırım biraz kısa bir bölüm oldu
sizce yeni gelen 3 erkek 1 kızın ismi ne olsun ? tavsiyelerinizi bekliyorum... :)
Teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"YA DA GÖK SENİN YÜZÜNDE"
ЧиклитBAŞLIK GEÇİCİDİR SADECE BİR FİKRİM OLMADIĞI VE YÜZYÜZEYKEN KONUŞURUZ ' A BAYILDIĞIM İÇİN BÖYLE BİR ŞEY YAPTIM