Kötü Kadın Öldürülmeli!

GİRİŞ BÖLÜMÜ

Bunun kurgu olduğunu anlamayanlar, lütfen gidebilir mi? Bu kitapta masum bir aşk yok. Masum insanlar yok. Masum ilişkiler yok. Masumlar yok! Yokların üzerine bir kitap olacak...

Kalan sağlar bizimse, o zaman hadi bakalım❤

İYİ OKUMALAR

KÖTÜ KADIN ÖLDÜRÜLMELİ

GİRİŞ

Sigarasından çıkan siyahımsı dumanı havaya öylece bırakmıştı kadın. Altın sarısı saçlarına tezat ruhunun is tutmuş hali ne de komik duruyordu. Gerçi ince ve kıvrımlı bedeni; çalışma odasının ihtişamından geriye kalmıyordu. İş dünyasında kimsenin ulaşamayacağı bir yer edinen herkes gibi görünüşüne önem verirdi. Konuşmasına, oturmasına, kalkmasına; tırnaklarına bile... Tırnak deyince aklına maniküre gitmediği gelmişti. Nasıl böyle bir hata yapardı! Sekreteri, uşağı, yardımcısı, güvenliği -hepsi aynı kişiydi- bunu nasıl unuturdu? Tam Pedro'yu çağıracakken üç yüz atmış beş günlük bir yılın içerisinde onun yalnızca bir gün izinli olduğu aklına gelmişti. Ah kendisi içinde durum aynı değil miydi?

Yirmi yıl önceki bugün, şimdi olduğu kişinin temelleriydi.

Bu hayatta yapılan her iyiliğin, geleceğe dönük bir şeyin habercisi de olduğunu öğrenmenin yıl dönümüydü.

Bugün sanki her şeyin başlangıcıydı.

YİRMİ YIL ÖNCESİ-ANKARA

Soğuk kış günlerinde ufacık bedenine giydiği ince kıyafetlerle üşürken dişlerinden çıkan takırdama sesleri, arabalardan gelen korna seslerini bastırıyordu. Bir elinde silecek, diğer elinde mendil hangisini isterler diye düşünme derdine düşmeden para kazanma olayı, bir gece daha karnı tok yatmanın da garantisini veriyordu. Bir arabanın daha kırmızı ışıkta durduğunu gördüğünde koşarak camlarını silmeye gitmiş, sürücünün camını indirmesiyle arka koltukta oturan yaşlı bir adamla göz göze gelmişti.

Kendisine mani olamadan bir adım gerilediğinde adamın dudaklarındaki oluşan yan gülüşü görmeden edememişti. Bu ifade kaşlarını çatmasına neden olurken, onun bu sefer de kahkaha attığını duymuştu. Bu ses o kadar ürkütücüydü ki, annesine her gece gelen erkeklere hiç benzemiyordu.

"Kapıyı küçük kız için aç Tekin!" Bunu duyan kız arkasını dönerek uzaklaşacaktı ki kollarının altından tutulup arka tarafa adamın karşısına resmen fırlatılmasıyla bu isteği hayal olmuştu.

"Bak amca, amacın ne bilmem ama beni rahat-"

"Sakin ol! Sana zarar vermeyeceğim." Bu sözler bile kızı ürkütmüştü. Daha geçen hafta en yakın arkadaşının cansız, kanlı bedeni ayaklarının önüne atılmıştı. Bunun kendisine olmasına izin veremezdi. Çok çalışması, annesinin hayatını kurtarması gerekiyordu.

"Beni rahat bırak babalık, ineceğim işte arabadan." Arabanın hareket etmesiyle nefesi kesilen kız ansızın ağlamaya başlamıştı.

"Lütfen bırakın beni, b-ben bir şey yapmadım ki. Ben cam silerim, mendil satarım, müzik çalarım. Valla hırsızlık yapmam, kötülük yapmam. Allah çarpsın, bak! Lütfen amca, bırak beni!" Yalvarışlarına devam ederken, suratına yediği darbeyle sesi kesilmişti. Bu darbenin benzerlerine uzak olmadığından kısa süre de kendisine gelmiş, yaşlı adama bakmaya devam etmişti.