Köpeklerden özür dileyerek "eski sevgilim" demiş olsam da aslında Cedi'nin komşusu olarak düşündüğüm biri köpeğini sakinleştirmeye çalışarak salonda duruyordu ve köpeği bir yere bakarak sürekli havlamaya devam ediyordu. Cedi içeri girmeye kalkınca onu kolundan tuttum ve durdurdum.
Bokta çıkabilirdi hani. Tedbirli olmak lazımdı.
"Gitme, köpek çok hırçın duruyor. Bir şey yapabilir."
Cedi yanağıma küçük bir öpücük koydu. "Abartma Duru, sahibi başında zaten. Bir şey olacağını sanmam. Ayrıca orası bizim evimiz eninde sonunda girmek zorundayız." dedi ve eve doğru ilerledi. Bende onun tişörtüne tutuna tutuna arkasından ilerledim.
Biz ilerlediğimizde adam direkt olarak bizi farketti ve bize döndü.
"Ah, kusura bakmayın burada kedi görmüş, atlamış camdan içeriye. Patisi çizilmiş. Kedi de ona kafa tutunca birbirlerine girdiler. Başa çıkamıyorum." adamcağız hem köpeği tutup hem de bizimle konuşmaya çalışıyordu. Köpekte Cedi kadar vardı yani de neden bu kadar büyük bir köpek alma ihtiyacı duyar insan onu anlamış değildim.
"Problem değil size bir şey olmaması daha önemli." diye gayet kibar bir cevapta bulundu Cedi.
Ah beyaz uzun çoraplı prensim şu an sana düşmemin hiç sırası değil ama o totoşunu ısırasım var.
Ne dedim ben?
Neyse.
mutfak tarafına doğru baktığımda camın açık olduğunu gördüm. Kedi çok yüksek ihtimalle buradan girmişti.
Pardon,
Adanalı kedi.
Bir kedi eğer Adanalı değilse böyle bir köpeğe kafa tutacağını hiç sanmam.
Kızgın bir Pitbull'dan daha tehlikelisi kızgın bir Adanalı kedidir.
"Bence siz köpeğinizi çıkarmaya çalışın yoksa kediyi hiç alamayacağız." dediğimde adam 1 dakika köpeğine sahip çıkmamızı söyledi ve elindeki ödül mamasıyla geri döndü.
Köpek ödül mamasını görünce dünya dahil her şeyi unuttu ve adamın evine doğru gitti. Adam köpeği eve soktuktan sonra tekrardan yanımıza geldi ve zararı karşılayacağını falan söyledi ama Cedi buna kesinlikle izin vermedi.
Cedi cam kırıklarını toplamama izin vermemişti ve şu an kendi elini kesmişti.
CEDİ VALLAH ZEKKKA KÜPÜSÜNDÜR HA.
Bir süre sonra Cedi'ye yara bandı almaya giderken mutfağın bir köşesine kıvrılmış kediyi farkettim. Tüyleri diken dikendi ve kuyruğunun aşağıya bakması da buna hiç yardımcı olmuyordu.
"Cediiiiii."
"Yara bandını mı bulamadın? Adada sol alttaki çekmecede."
"Hayır. Kedi hala burada, onu sahiplenebilir miyiz?" diye en tatlı sesimle konuştum. Çoook tatlığağağaıağaığaı.
Simsiyah kabarık tüyleri vardı ve göğüsü beyazdı. Büyük ihtimalle smokin cinsi bir kediydi.
"O hala burada mı?" diyip tek ayağının üstünde seke seke geldi maşallah. Sadece biraz ev sallandı o kadar.
"Evet, sanırım korkmuş ve buraya girmiş."
"Hep bir kedim olsun istemiştim ama evde durmadığım için sahiplenmeye kıyamadım. Bir şey olursa kim bakar diye."
"Ama artık alabiliriz bence." dediğinde boynuna atladım. "Seni çok çok çok seviyorum teşekkür ederim."
"Rica ederim güzelim. Yeter ki sen iste."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lottery | Cedi Osman
Teen FictionPs: Küfürlü içerik vardır. Bu konuda hassas olanların dikkatine tüm hakları götümde saklıdır/2019