9. Bölüm: Sır Perdesi Aralanıyor 1

43 14 80
                                    

Herkese selamlar!!!

Bu bölümü kalbim ağzımda yazdım. Sizin de okurken heyecandan ölebileceğinize eminim.

Keyifli okumalar...

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Sıradan bir cumartesi gününe daha gözlerimi açtım. Aklım hala Jordan'la serada yaptığımız konuşmadaydı. Dediklerini ve kastetmek istediklerini bir türlü anlamlandıramıyordum.

Linda'yla Goose Gölüne gitmek için sözleşmiştik. Gecenin geç vakitlerinde mesajla birlikte Goose Gölü'nün konumunu da atmıştı.

Anchorage geldiğimden beri pek sıcak hava dalgasına rastlamamıştım. Genellikle soğuk hüküm sürüyordu.

Dolabımdan bulduğum en kalın sweatshirtü üzerime geçirdim. Siyah olmasıyla beni her zaman cezbediyordu. Siyah dar kat pantolonumu giyip kombinimi tamamladım. Aynanın karşısına geçip saçlarımı düzeltip, soğuktan çatlayan dudaklarıma nemlendirici sürdüm.

Annem dün gece birkaç şişe şarap içtiği için olduğu yerde sızmıştı ve daha uyanmamıştı. Dün gece gitmek için izin alıp yatmıştım. Onu uyandırmamaya çalışarak botlarımı giyip evden çıktım.

Navigasyona göre göl evime bir kilometre uzaklıktaydı ve hızlıca gitmeyi umuyordum. Komşularımız -pek komşuluğumuz olmasada- yaklaşan cadılar bayramı için bahçelerini oyuk bal kabakları ile süslemişti. Bazıları kapılarına şeker bile bırakmıştı. Annem veya ben bu süslemelerle uğraşmazdık. Bahçemizin hali içler acısıydı. Kimsenin görmemesini umuyordum.

Navigasyon yolu bitirdiğimi söylüyordu. Ama etrafta bir göl yoktu karşılıklı ağaçlar ve anayol vardı.

Uzaktan Linda'nın geldiğini görünce derin bir nefes aldım. Elinde bir sepetle geliyordu.



Linda "kötü bir haberim var" diyerek yanıma geldi.

"Benim de bir sorum var."

Dediğimi pek umursamayıp konuşmasına devam etti. "Göle ulaşmak için dar bir yoldan geçmemiz gerekiyor."

Ofladım ve "yol nerede?" Diye sordum.

"Tam arkandan başlıyor."

"Önden buyur" deyip geçmesine izin verdim.

Yolun darlığından tek sıra halinde yürümek zorunda kaldık. Yol karşılıklı sıra ağaçlardan ve yürümemizi imkansızlaştıran uzun çimlerden oluşuyordu.

Geldiğime pişman olmaya başlamıştım bile.

Linda sessizliği bozup "kaymamaya dikkat et ve önüne bir şey çıkarsa çığlık atma."

"Yardımseverliğin en iyi özelliğin mi?"

"Hayır ikinci en iyi özelliğim. Birincisi güzelliğimdir."

AY İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin