11

791 38 169
                                    

Seeeelaaaaammm!

Nasılsınız bakalım bugün? Umarım iyisinizdir, değilseniz de canınızı sıkan her neyse boşverin. Hiçbir şey sizden önemli değil.

Satır arası yorumlarınız beni yeni bölümler için motive ediyor, oylarınız da öyle ;)

İyi okumalar, umarım beğenirsiniz!

İlahi bakış açısı

Provalar bitmiş, herkes evlere dağılmıştı. Ayşegül ve Fatma'da Metin'in yardımıyla eve gelmişlerdi.

- Çok sağ ol Metin ya, gerçekten.

- Ne demek kızlar, hadi kaçtım ben Fatma teyzeyle Arif amcaya selamlar.

- E yemek yeseydin? Hazırlamıştır annem bir şeyler.

- Yok valla teşekkür ederim. Gamze bekler.

- Peki madem, sende Gamze'ye selam söyle. İyi akşamlar.

Metin'in arabasına binmesiyle eve yöneldiler. Kapıyı çalarken ikisi de çok açıkmıştı, içeriden gelen müthiş koku daha da acıkmalarını sağlarken Ayşegül'ün annesi kapıyı açtı.

- Hoş geldiniz benim güzel kızlarım. diyip ikisine de kocaman birer öpücük verdi ve masayı kurma işine döndü.

- Annelerin en güzeli döktürmüşsün yine. Eline sağlık valla her şey mükemmel görünüyor.

- Afiyet olsun annem, sen iste hep yaparım ben sana.

- Ben, ben? ağlamaklı çıkardığı sesiyle konuştu Fatma.

- Kız ayrı gayrı mı var, sana da yaparım tabii. İkinizde kızımsınız benim.

- Bu sefer de ben kaldım dışarıda ha, hanım? Arif amcanın dediğine güldüler ve keyifle yemeklerini yediler.

Bu aile burada yemek yiyedursun biz aileye dahil olması gereken şahsa dönelim.

Ozan cephesinde yine işler yolunda gitmiyordu.

- İrem sana sabahta söyledim, BEN ZATEN BİRİNE AŞIĞIM! Artık her kimse görüştürmek istediğin kişi İSTEMİYORUM! Anladın mı? İs-te-mi-yo-rum.

Hızla çıktı evden. Arabasına bindi ve rastgele bir yere sürmeye başladı.

Gerçekten daraldığını hissediyordu. Sevgilisi olduğunu bilmeden resmen flört etmişti Ayşegül'le ve duygularından haberdar olduğu düşüncesi daha da kötü hissettirmişti.

Şaka yapmış olduğuna inanmak istedi ama neden şaka yapmış olsundu ki böyle bir konu hakkında. Düşündükçe her şey daha da karmaşık bir hal alıyordu.

Arabayı durdurup nereye geldiğine baktı. Histerik bir gülüş bahşetti ardından bu akşama. Geldiği yer Ayşegül'ün eviydi. Ondan kaçarken yine onda bulmuştu kendini. Kafasını direksiyona yaslayıp bir süre kaldı öyle. Hareket etmedi, düşünmedi bile yalnızca durdu.

Yaklaşık beş dakikanın sonunda kafasını kaldırdı yasladığı yerden. Son bir kez eve bakıp bastı Gaza ve bu sefer de deniz kenarında buldu kendini. Buraya en son Ayşegül'le gelmişti ve o günü hatırladıkça o şerefsizi doğduğuna pişman etmek için yanıp tutuşuyordu Ozan. Tanıdık melodiyle telefonunu aradı eliyle arabanın içinde. Arayan Hamza'ydı.

- Efendim Hamza?

- Nerdesin oğlum sen çıkıp gittin bir hışımla?

- Dolaşıyorum Hamza öyle, noldu?

OzAy~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin