O T U Z B İ R

6.5K 495 94
                                    

[Multi: Olivia Kadın Voleybol Takımı]

Oy ve yorumları eksik etmeyelim. Keyifli okumalar. ✨

🏐

Çok sevdiğim bir Almanca şarkıyı söyleyerek hazırlanırken bakışlarım yatağımın üzerindeki telefona kaydı. Yüzümde engelleyemediğim bir gülümseme oluşurken adımlarımı yatağa yönelttim ve telefonumu elime alarak WhatsApp'a girdim.

Dün gece bir cesaret Serkan'a mesaj atarak denemeye karar verdiğimi söylemiştim. Serkan'ın yazdığı mesajları kaç kere okuduğumu sayamamıştım bile.

Dudaklarımı birbirine bastırarak Serkan'ın isminin üzerine tıkladım. Onun gibi kırmızı kalp ekleyememiştim isminin yanına belki ama ben de beyaz kalp koymuştum.

Belki zaman ilerledikçe kalbin rengi kırmızıya dönerdi.

Kendi kendime gülümseyerek konuşmaya girdim ve "Her zaman ilk mesajı o mu atacak yahu?" diye düşünerek mesaj yazmaya koyuldum.

Alvina: Günaydın :)

Mesaj yazmaya devam edecekken kendimi durdurdum.

"Önce bir cevap yazsın, sonra nasıl olduğunu sorarsın Alvina."

Son görülmesi açık olmadığından uygulamaya en son ne zaman girdiğini göremeyerek telefonumu kapatıp tekrar yatağımın üzerine koydum. Gerçi bakmama gerek yoktu, ne de olsa mesajımı görür görmez cevap yazardı.

Saçlarımın ön tutamlarını örüp kalanını at kuyruğu şeklinde topladığımda hazırdım. Sırt çantamı alarak odamdan çıktım ve aşağı kata indim. Annemle babam hala kahvaltı yapıyordu.

"Gençler ben çıkıyorum!"

Babam önündeki çayından bir yudum aldıktan sonra kapı ağzında duran bana el salladı.

"Görüşürüz kızım."

Hemen peşinden de annem salladı.

"Dikkat et, Louisa!"

Onlara havadan bir öpücük yollayıp dış kapıya yöneldim ve spor ayakkabılarımı giyerek dışarı çıktım. Muhtemelen bu sabahki enerjikliğimi fark etmişlerdi, babam sebebini bilmiyordu tabii ama sabah kahvaltısını hazırlamasına yardım ettiğim annem durumdan haberdardı.

Hatta Serkan'ı kafesine davet etmemi bile istemişti!

Eda'nın beni almasını kolaylaştırmak için her zamanki gibi ana yola doğru ilerlerken telefonuma kısa bir bakış atarak bildirim gelip gelmediğine baktım ama yoktu. Çok mu erkendi ki saat? Hala uyuyor muydu?

"Aman ya neyse, kuruntu yapacak bir şey yok. Çocuğun dersinin kaçta olduğunu, hatta olup olmadığını bile bilmiyorum ki. Belki de öğlene kadar kalkmayı düşünmüyor, sonuçta benim gibi erkenden antrenmana gitmesi gerekmiyor."

Kendi kendime konuştuğum sıra hemen önümden gelen korna sesiyle korkarak geriye sıçradım ve kafamı kaldırıp zafer kazanmışcasına bir tebessümle beni izleyen Eda'ya baktım.

"Kızım ne yapıyorsun ya? Aklım çıktı!"

"Senin aklın dün akşam çıkmamış mıydı, Avi ya?"

Arabanın arka camından kafasını dışarı çıkaran Naz'ı görünce gözlerimi devirerek ilerledim ve Eda'nın yanındaki koltuğa yerleştim.

Kemerimi takarken "Aman hiç boş durmayın," diye homurdandım. "Hemen laf sokun, hemen. İyi ki bir şey anlattık."

"Anlatacaksın tabii kızım," diyerek arabayı çalıştırıp yola koyuldu Eda. "Neyiz biz burda? Eşek başı mı? Yakın arkadaşlar böyle günler için vardır."

KISA PAS ~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin