Evliliğimizin 6. yıl dönümünde bir yıl öncesinden farklı hiçbir şey olmamıştı. 5,4,3..ne yatağıma getirilen bir kahvaltıyla ne de yanağıma kondurulan bir öpücükle uyandırılmıştım.
Her zaman hayalini kurduğum dizi hayatını yaşadığımı sanmıştım ama gerçekler son 4 yıldır yüzüme çarpıp duruyordu. Zengin ve güçlü bir alfayla partner olmak her omeganın harcı değildi. Çoğu omega kendine bir beta bulup ortalama bir yaşam sürerdi. Bir alfayla evli olmam dışında neredeyse onlarla aynı hayatı yaşıyordum.. belki biraz daha üzücüsü.
Hiçbir zaman bir partnere ihtiyacım olduğunu düşünmemiştim ,tabi bu düşünce 18. yaş günümden iki hafta sonrasında kafama dank diye oturmuştu.
Liseyi bitirdiğiniz anda üzerinizde yapılan kan testi sonucuna göre alfa, omega veya beta damgası yiyordunuz. Bu hangi üniversiteye gittiğinizden ya da ailenizin toplum içindeki konumundan çok daha önemliydi. Ne kadar paranız olursa olsun ne olduğunuzu değiştiremiyordunuz ,ne kadar zeki olursanız olun elinizden hiçbir şey gelmez hale geliyordunuz.
Tabi bu dediklerimin Alfa ve Betalara dokunan hiçbir yanı yok.
Bu dünyada iğnenin ucu her zaman omegalara batar.
Pek uzatmaya gerek yok aslında,omega olduğumu ve hayatımı bir alfayla evlenerek kurtardığımı söyleyebilirsiniz ki bu durumumu özetlemek için en iyi tasvirlerden biri olur. Kendimi o canavarlardan ,evli olduğum adam da dahil, koruyabilecek durumda olmadığım için elimde olsa kırk alfayla daha evlenirdim.
Yine de durumumdan şikayetçi değildim, ne de olsa onun eve geldiği yoktu..düzeltiyorum,ne yaşadığım ülkeye girdiği var ne de yakınından geçtiği.
Kokusunu ayda bir bana hatırlatan bir adamla birlikteydim.
ta ki bugüne kadar.
yıl 2007 tarih 18 Ocak
yeni bir kanun yürürlüğe girdi.
Artık omegalar partnerlerine karşı boşanma davası açabiliyordu.
Rahat hayatımdan memnun olduğumdan bahsetmiştim, herkesin bir sabrı vardır ve benimki buraya kadarmış.
İyi haberler bununla da kalmıyordu, bugün o gelecekti.
İki gün kalacaktı ki bu davayı açmam için gayet yeterli bir süreydi. Tabi konu hakkında benimle tartışacaktı ki yine yeterdi zamanımız.
Tüm senaryoları düşünmüştüm, bağırabilirdi, boşanmayı reddedebilirdi, beni geri kazanmak için binbir türlü hediyeler alabilirdi. Lakin bunlar ne fikrimi değiştirecek ne de onu affetmeme sebep olacaktı.
* * *