Betül ışığın olduğu yere doğru yürümeye başladı. Ve masmavi gökyüzünde uçan yunusları ve kendinden küçük insanların yürüdüğünü görüyorudu. Ne! Uçan yunus mu dedi kendi kendine ve odasına geri dönmek için arkasına baktı ama sadece taşlar vardı biraz korktu ama etrafına daha dikkatli bakmak istedi baktığında aynı bir şehir gibi küçük rengarenk pastell tonlarında evler vardı. Ve şehirin tam ortasında aynı masallardaki gibi rengarenk up uzun bir şato gördü . Şehrin biraz dışında bir ova , ovada da tek boyuzlu atların olduğunu onun bira uzağında bir deniz olduğunu gördü. Denizin altınada renkli bir şeyler gördü acaba suyun altında halk yaşıyor olabilir miydi? Neyse bunlar sonra cevaplanacak bir soru olduğunu ve eve dönmek için bir yol aramaya koyuldu. Şehire doğru yürümeye başladı. Biraz sonra onun halktan olduğunu düşündüğü kendinden biraz küçük olan birine tüm olayı anllattı ve eve nasıl gide biliceğini sordu. (Bu arada konuşmalarda küçük insancıklara duku dendiğini ve konuştuğu kişinin adını didi olduğunu anladı) Didi ,ona sen Elmistandasın ve bu sorunun cevabını ancak Elmistan kraliçesi cevaplayabilir dedi.
