Kaan hala neler olduğunu anlamaya çalışıyordu kendine geldiğinde Asena'yı Temo'nun üstünden güçlükle çekti. Temo'nun yüzü kandan görünmez haldeydi.
Asena bir yandan Kaan'ın elinden kurtulmaya çalışıyordu bir yandan da Temo'ya bağırıyordu.
ASENA: Bir daha sakın!Sakın onun adını ağzına alma! Ona yaptıklarının hepsinin bin kat fazlasını yapıcam. Seni öldürmeyeceğim sana can çektireceğim orospu çocuğu!
Asena bunları adeta tıslarcasına ve teker teker söylemişti.
Temo alıcı gözle Asena'yı süzdü.
TEMO:Hiç senin gibi güzel bir bayana yakışıyor mu bu laflar? ardından sinir bozucu bir kahkaha attı.
Kaan önce başını sabır dilercesine havaya kaldırdı ardından biraz önce Asena'yı kendisi tutmuyormuş gibi kendisi Temo'un üstüne atladı.
Kaan'ın bir kaç yumruğundan sonra Temo bayılmıştı.Ama Kaan hala vurmaya devam ediyordu...
ATEŞ: Komutanım yeter artık adam bize canlı lazım.
Kaan ne kadar istemesede Temo'yu yumruklamayı bıraktı.Ateş doğru söylüyordu,Temo onlara canlı lazımdı. Bu orospu çocuklarının bir kadına hele ki yanında ki kadına yavşaklık yapmasına katlanamazdı, adeta beynine kan sıçrıyordu. Kaan yanlarından uzaklaşmaya başlayan Asena'nın yanına hızlı adımlarla gidiyordu. Yetiştiğinde kolunu tutarak durmasını sağladı.
Kaan: Temo'nun bahsettiği kişi kim
Asena derin bir nefes alarak gözlerini kapattı bir süre öyle bekledikten sonra gözlerini açtı.
Asena: Kaan bu konuyla ilgili konuşmak istemiyorum lütfen
Dediğinde konuyu fazla uzatmanın anlamı olmadığı için kafa salladı ve time döndü.
Kaan: Barbaros Temo'yu ayılt aslanım. Tim toparlanın gidiyoruz. Buluşma noktasına gitmek için sadece 15 dakikamız var hızlanın.
Tim toparlandığında buluşma noktasına doğru yürümeye başladılar. Vardıklarında helikopter gelmemişti.
Kaan: Helikopter birazdan burada olur. Çevre güvenliği alın, Barbaros Temo'dan gözlerini ayırma.
5 dakika sonra helikopterin sesi duyulmuştu. Helikopter iniş yaptığında
sırayla helikoptere bindiler. Ve çiçek olup oturdular...(Şaka şaka gülün diye...)
Helikopter tabura iniş yapmıştı. Sırayla helikopterden indiler. Onları bekleyen albay ve binbaşı'nın önünde hazır ola geçtiler.
Kaan: Şahan timi görevini başarıyla yerine getirmiştir emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım.
Albay: Aferin çocuklar iyi iş başardınız. İstirahat edin.
Albay gittikten sonra birkaç asker Temo'yu alıp götürmüşlerdi. Bu sırada binbaşı kardeşi Asena'yı inceliyordu kardeşinin bir şeyi vardı anlamıştı. Ama sormayacaktı çünkü kardeşi isterse ona söylerdi biliyordu.
Turan: Hadi gidin üstünüzü değiştirin sonrada dinlenin akşam albayla beraber yemeğe gideceğiz saat 7 de hazır olun ona göre
Şahan: Emredersiniz komutanım
Asena: Komutanım Yağız yüzbaşı nerede biliyor musunuz?
Turan: Timle beraber eğitim yapıyorlardı.
Asena kafasını sallayıp timin yanından ayrıldı. Arkasında bir adet sinir küpü Kaan bırakarak.
Asena timin yanından ayrıldıktan sonra eğitim alanına doğru yürümeye başladı kısa süre sonra Yağız'ı görmüştü. Yağız Asena'nın kendine doğru geldiğini görünce şınav çekmeyi bırakıp yanına adımladı. Asena'nın bir şeyi vardı anlamıştı yıllardır tanıyordu bu kızı her konuda destek olmuşlardı birbirlerine, asla bir şey saklamazlardı birbirlerinden en ufak olayda anlatırlardı. Ama Asena bu aralar garipti sürekli bir şey düşünüyormuş gibi bir hali vardı merak ediyordu sevdiği kadını bu kadar düşündüren şeyin ne olduğunu. Evet evet yanlış okumadınız Yağız ilk gördüğünde vurulmuştu bu kadına. İlk başta küçük bir hoşlanma sanıp önemsememişti ama gün geçtikçe artan sevgisiyle artık baş edemez olmuştu. Yıllardır Asena'yı sevmesine rağmen söyleyememişti içindekileri , çünkü korkmuştu aralarının bozulmasından.
