3

1.6K 201 164
                                    









Minho

Felix boynumda uyuya kaldıktan sonra onu yatağa yatırmıştım. Changbin gelip tekrar serumu takmıştı.
"Uyandığın da bana haber verin psikologla görüştürelim... yoksa bizi yaklaştırmaz yanına."
"Ben varım burda.. yani ben doktoru olurum."
"Sen özel doktorsun Hyunjin?"
"Olsun ben Felix'in doktoru olmak istiyorum."

Changbin bir kaç saniye düşündükten sonra başını salladı. onay ister gibi bana baktığında bende başımı salladım. daha sonra Felix'e döndüm kim yapmıştı ona bunu?

Elimi Felix'in turuncu saçlarına daldırıp okşadım. Neden yurtta değildi ki? bu kadar geçe kalmazdı...
"Felix... senin neyin oluyor Minho?"
Hyunjin konuştuğunda ona döndüm.

"Arkadaşım sadece.. gerçi kardeşim desem daha doğru olur..... bir gün sahilde görmüştüm onu intihar etmeye kalkışmıştı. O zaman hayatını kurtardım ondan sonra hep onunla birlikteydim. Okulda hep dışlıyorlardı.. görüyorsun ki erkeklere göre çok küçük bedeni var...."
gülümseyip güzel çillerine baktım. Hiç sevmezdi çillerini sürekli makyajla kapardı.

"Anladım..."
Bir süre sonra Felix yavaş yavaş tekrar gözlerini açtığında etrafa baktı. Jisung ile Hyunjin'e kuşku ile baktığında yanı başında oturan beni görünce ilk başta irkildi. Daha sonra kollarımı uzattığımda sarılmak için yaklaştım. bunu bekler gibi hızla boynuma sarıldı ve kucağıma çıktı.
Sessizce kulağıma eğildi.

"Onlar çıksın Minho... lütfen."
"Bebeğim onlar sana zarar vermez.."
"Minho... lütfen.."
Burnunu çekip konuştuğun da Jisung ve Hyunjin'e döndüm,
"Hyunjin ve Jisung bizi biraz yalnız bırakır mısınız?"

Jisung ve Hyunjin başını sallayıp odadan çıktıklarında Felix'in başını kaldırıp bana bakmasını sağladım. Gözleri dolu doluydu sanki minicik bir kediydi. Uzanıp yanaklarını sıktım ve öptüm. Felix gerilmiş gibiydi ve kucağımdan kalkıp yatağa oturdu.

"Özür dilerim bebeğim."
"Önemli değil Hyung... sana anlatmak istiyorum ama sanki... sanki anlatırsam gerçek olacak ve tekrar yaşayacak gibiyim Hyung... beni korursun sen değil mi?"
"Elbette korurum meleğim ama senden bir şey rica edeceğim.."

"Nedir Minho?"
"Hyunjin bir psikolog.. sakin ol... sadece sana yardım etmek istiyor tamam mı?"
Başını salladığında ve bacağıma başını koyunca saçlarını okşamamı istediğini anlamıştım.
Elimi saçlarına koyup okşarken konuşmaya başladı.

"Yurttan attılar beni..."
"Ne zaman?! Benim niye haberim yok?"
"Şey... 1 ay önce doğum günümden 1 gün sonra..."
"Şaka de Felix... peki onca zamandır nerdeydin."

Bakışlarını eline indirmiş ve parmaklarını birbirine kilitlemişti.
"Felix? Nerdeydin dedim sana."
Hala sesi çıkmadığında cidden sinirlenmiştim,
"FELİX?!"
Yerinden sıçrayıp kaçmaya çalıştığında kendime lanet ederek ağzımı araladım.

"Siktir... Felix... bebeğim tamam sakin ol bağırmak istememiştim sana."
Felix başını iki yana sallayıp geri kaçtığın da kendimi yumruklamal istedim.
"Felix? Özür dilerim. yemin ederim sana bağırmak istemedim..."
Başını sallamıştı ama başını bu sefer dizlerime koymamıştı. Dikkatle cama bakıyordu.

"20 yaşını doldurunca yurtlar atıyormuş öğrencileri, reşit oldukları için devlet bakmıyormuş..bu yüzden yaşımı doldurunca diğer gün postalıdılar beni... bende mecbur bir valizle sokağa düştüm."
"Nereye gittin peki?"
Omuz silktiğinde  kaşlarımı çattım,
"Felix ben neciyim burda? Neden baan gelmedin bebeğim?"

"Sizi rahatsız etmek istemedim... bir iş bulana kadar  bizim yurdun ilerisindeki boş depo bana cazip gelmişti... ta ki geçen haftaya kadar... bu adamlar geldi... ilk başta sadece laf atıp taciz edip gidiyorlardı ama son gün..."

Hıçkırmaya başlayına eğilip kollarımın arasına aldım onu. minik bir bebek gibi hızla boynuma sığındığında ağlamamak için zor durdurdum kendimi.
"Sakin ol güzelim... geçecek her şey... bak şimdi Hyunjin içeriye gelecek o... o uzman doktor.. ve seninle o ilgelenecek."

"Hayır istemiyorum psikolog falan! Deli değilim ben."
"Güzelim deli olmadığını biliyoruz ama böyle kim yanına gelse onları dışlayacaksın.. doktoru yaklaştırmadın yanına Felix?"

Felix bir kaç saniye bekledikten sonra başını salladı. Sanki kapıdakiler de bunu bekler gibi hızla içeriye daldılar.
Hyunjin sarı saçlarını geriye attı ve bana döndü.
"Minho o zaman şimdi Felix ile beni yalnız bırakın?"

Jisung küfür ederken elini başına vurdu.
"Ne yani birazdan da Felix ile ben mi tek kalacağım? Felix aşkım duydun mu tek kalacakmışız..."
Felix Jisung'un bu dediği ile minik bir kahkaha atmıştı. başınu salladığın da bende ayağa kalktım. hızla elimi tuttu.

"Minho beni tek bırakma... ben.."
"Sakin ol bebeğim kapıdayım asla ayrılmayacağım kapıdan... ayrıca Hyunjin'e güvenebilirsin tamam mı?"

Felix başını olumsuz anlamda salladğında eğildim ve yanağını öptüm.
"Bak kapıdayım Felix... bebeğim sen iyileş diye uğraşıyoruz... lütfen üzme beni."

Felix bir kaç saniye sessiz kaldıktan sonra başını salladı.
Gülümseyip saçlarını öptüm ve odadan çıktım...
Hyunjin ve Felix'i odada bırakarak iyi mi ettik bilmiyorum ama... bence iyi etmiştim.


Nasıl gidiyor.. 3. Bölümü de atttığıma göree fikirlerinizi rahat belirtebilirsiniz.

Umarım beğenerek okuyorsunuzdur ben yazarken ağlayarak yazıyorum pufff.... neyse öpüldünüz

Sağlıklı kalın

To be whole again ~hyunlix~ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin