Aşkta ve savaşta her yol mübâhtır derler. Bende şu an bir savaşın içinde sayılırım. Soğuk savaş gibiydi aramızdaki şey. Aklın kullanıldığı soğuk savaşlar. Bu yüzden bu savaşı kazanmak için her şeyi yapardım. Yapıyordum da.
Kalabalık yavaş yavaş dağılıyordu. Hepsi bana destek olmuştu. Defne bile.
"Kendine iyi bak Derin."
"Biz senin yanındayız Derin."
"Onun kazanmasına izin vermiycez Derin."
Bla bla bla....
Keşke bu tavrınızı biz boşuna eziyet çekerken de gösterseydiniz ya. O zaman samimi olduğunuza inanırdım. Şimdi ise gözümde söylentiye inanan bir avuç insandan başkası değilsiniz.
"İyi misin?" Dedi Mert. Gülümsedim.
"Senin bu sözünde atasözü gibi oldu. Her karşılaştığımızda söylüyorsun."
Hâlâ kuzenine sinirliydi. Benim gülümsediğimi görünce az da olsa o da gülümsedi.
"Sende her karşılaştığımızda sorun yaşıyorsun ama."
Yanımdaki üçlü kaşlarını çatmış bize bakıyordu. Onlara bir açıklama borçluydum.
"Melihin kuzeni olduğuna bakmayın. Mert düşman değil. Bana sürekli yardım ediyor." dedim kısaca. Bu olayın Defne olayına benzemesini istemiyordum. Onlara o kızın beni kandırdığını ve başıma gelenleri anlatmamıştım.
'Belki de anlatman gerekiyordur. Onlar senin arkadaşların ve bilmeleri gerekiyor.' İç sesim onlara her şeyi anlatmamı söylüyordu. Yapamazdım. Onları da karanlığıma çekemezdim.
"Güvenebileceğimize emin miyiz? Bir yamuk yapmasın." Dedi Damla. Haksız da sayılmazdı.
"Merak etmeyin. Test edildi ve onaylandı. O herifle sadece kan bağı var. Diğer hiçbir özellikleri benzemiyor." Dedim.
"Bu iyi. Aramıza hoş geldin o zaman. Derinin arkadaşları bizim de arkadaşımızdır." Dedi Sera. Gözleri hâlâ bendeydi. Bir şeylerden şüphelendiği belli oluyordu.
"Teşekkür ederim. Kuzenim adına da özür dilerim. Bu kadar ileri gideceğini tahmin etmemiştim." Dedi mahcup bir şekilde.
"Senin ayıbın değil ki bırak o özür dilesin." Dedi Damla.
"Kendimi tanitiyim mi yoksa beni zaten tanıyor musunuz?" Dedi Mert.
"Uzaktan da olsa tanıyoruz. Sende bizi tanıyorsundur herhalde. Gerçi okulda bizi tanımayan yok zaten." Dedi Mehmet.
"Evet. Benim simdi gitmem gerek. Derine iyi bakın. Bir sonraki karşılaşmamızda iyi görmek istiyorum onu. "
"Merak etme. Biz yanındayız onun. Sen işine dönebilirsin." Dedi Sera. Mert tam arkasını dönmüştü ki devam etti. "Bu arada boş bir vakitte takılırız değil mi? Sonuçta Derinin arkadaşı sayılırsın. Hep beraber vakit geçirebiliriz."
"Olur." Dedi Mert ve sırıtarak uzaklaştı. Siniri uçup gitmişti.
"Kızım ne yapıyorsun ya!" Dedim.
"Çocuğu yakından tanımak istiyorum sadece. Korkma yemem. Senin olsun."
Kaşlarımı çattım.
"Derse mi dönmeliyiz sizce? Melihle falan karşılaşırsak ben kesin dalarım." Dedi Mehmet.
"Derse gireceğini sanmam. O kadar sinirliydi ki birilerinin başını yemeye gitmiştir." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum: İntikam [BxB]
Novela JuvenilAşkın ENTRİKALI Hali serisinin ikinci kitabı... Kader ağlarını örse de oynanan tek bir oyun bile her şeyi alt üst eder. İntikam duygusu en saf insanı bile yoldan çıkarır. İNTİKAMIN 30 KURALI