- Evren: "Herkes çıkana kadar gitme diye."
- Selin: "Niye ?"
- Evren: "Aslında ben açık sözlü biriyim. Ve kimseden utanmam, insanların ne düşündüğü de umrum dışıdır. Fakat bu gün o kadar olay yaşadın ve bir de üstüne benim diyeceğim şey de yanlış anlaşılabilirdi. Senin açından düşündüm ve sen üzülme diye onların gitmesini bekledim."
- Selin: "Anladım. Peki ne diyeceksin ?"
- Evren: "Çizimlerine bayıldım ve böyle güzel çizen birini bulmuşken kendi çizimlerimi de gösterip değerlendirme, fikir alma fırsatını kaçırmamalıydım. :) Bugün benim evime gelmek ister misin ? Yani çizimlere bakmak için."
- Selin: "Hm.. Bilmem ki."
- Evren: "Bence gelmen lazım. Ve ben kimseyi, hele 1 günde tanıdığım birini asla evime davet etmem. Bence ikimiz de fırsatları değerlendirmeliyiz."
- Selin: "Tamam. Ama önce babama haber vermeliyim. Dışarda beni bekliyor olacaktı. "
- Evren: Tamam. Ben de gelicem şimdi.
Selin okuldan çıkıp babasının arabasını gördü. Yaklaşarak: "Baba bugün bir arkadaşım beni evine davet etti. Sen git ben kendim dönerim" - dediğinde Evren de onların yanına gidip selam verdi.
Selinin babası çocuğu görünce bir Seline bir de çocuğa baktı.- Evren: "İzniniz olursa bugün kızınıza kendi çizimlerimi göstermek istiyorum efendim."
Selinin babası sanki bundan hoşlanmamıştı. Fakat kafasını sallayarak onay verdi.
- Evren: "Merak etmeyin. Kızınız bana emanet."
Selin içeri girip babasını öptü ve hızlıca çıktı. Selinin babası gittikten sonra Evren: "Arabam ileride. Sen bekle ben buraya getiricem."
- Selin: "Tamam bekliyorum."
Evren arabasını getirdiğinde Selinin gözleri parladı. Bu tam da onun sevdiği türden, Classic Vintage arabaydı.
- Selin: "Böyle bir bebek getireceğini düşünmemiştim. Çok güzel araba cidden. Ve bu tür arabalara zaafım var :)"
- Evren: "Öyle mi ? Çok ortak yönümüz varmış. Tesadüfe bak."
- Selin: "Evet"
Selin kemerini bağladıktan sonra yola koyuldular ve yol boyunca pek konuşmadılar.
- Selin: "Şey.. Sohbetine doyum olmuyor ya :D" diyip sırıttı.
- Evren: "Evet gördüğün gibi çok sohbet seven biriyim."
- Selin: "Sen böyle biri misin ?"
- Evren: "Nasıl böyle ?"
- Selin: "Dışarıdan bakınca soğuk, kaba gözüken, ama içini açtığında kalbinin sıcaklığı hissedilen biri."