Bölüm 8

8 1 0
                                    

  HESABIMIZ AÇILDI. HEPİNİZİ BEKLİYORUM. EDİTLER, TESTLER,ANKETLER,SORULAR ORADA!

sercekusu__

Son 2 derse de girip okuldan çıktık. Mahir bişeyler yapalım mı diye sormuştu ama teklifini reddedip yorgun olduğumu eve gidip uyumak istediğimi söyledim. O da itiraz etmeden beni eve bırakıp gitti. Eve geldiğimde duş alıp üstümü giyindim ve sıcacık yatağıma girerek uyumaya başladım. Aralık ayının başındaydık artık ve havalar gerçekten soğumaya başlıyordu.  

Uyandığımda saat 18.28 idi. 3 saat aralıksız uyumuştum. Mutfağa gidip biseyler yedim Sonra telefonum çaldı. Arayanın Mahir olduğunu düşünmüştüm ama arayan askerde ki ağabeyim Berke'ydi. Hemen aramayı yanıtladım.

Berke: Günce, güzelim nasılsın?

Günce: iyiyim abicim senn nasılsın, çokk az kaldıı gelmene!!!!!!!

Berke: Eveett çok az kaldı. Gayett iyiyim ben. Sizi merak ettim. Annem,babam, sarı civcivim napıyor?

Günce: Hepsi gayet iyi.Şu sıralar annemle babam yoğun çalışıyor. Ben de okula gidip geliyorum. Kumsal anneannemde.

Berke: Tamam güzelim. Ben şimdi kapatıyorum. Yine aricam. Hepsini öp benim için. 

Günce: Tamam abicim. Görüşürüz.

Abimle yaklaşık 9 aydır görüşmüyorduk.  Onu gerçekten çok özlemiştim.  Kumsal diye kız kardeşim vardı ama şu sıralar pek görüşemiyorduk. Televizyonu açıp kanallara bakmaya başladım. Tabiki çok uzun sürmedi çünkü zil çaldı. Kalkıp kapıyı açtım. Karşımda Lydia'yı görmemle şok olmam bir oldu. 

^ Ne istiyorsun Lydia?^ diyerek konuşmaya başladım.  Benimle alay edercesine gözlerini kıstı. Ve konuşmaya başladı.

^Bak Günce beni daha fazla sinirlendirme hemen Mahir'den ayrıl. Araya girme. Mahir'in sana karşı duyguları olduğunu sanıyorsan yanılıyorsun. Bana baktığı gibi bakıyor mu sana ? Hayır! Seni son kez uyarıyorum. Yoksa başına çok kötü şeyler gelir anlıyor musun?^ dediğinde küçük bir kahkaha atıp konuşmaya başladım.

^Elinden geleni ardına koyma, buraya gelip boş tehditler savurarak vaktimi harcama defol git!^artık çok sinirlenmeye başlıyordum. Sabrım taşıyordu. 

~MAHİR'DEN 

Bugün Lydia ve Günce benim yüzümden kavga etmişlerdi. Günce söylediklerinde haklıydı aslında. Ama üzgün görünüyordu. Ve içim hiç rahat değildi. Elimde bir demet çiçek ve yanına aldığım tatlıyla moralini yerine getirmeyi düşünüyordum. Motora binip 10 dakika içinde Günce'nin evinin önündeydim. Merdivenlerden çıkarken bağırış sesleri kulağıma geliyordu. Çoğu daire de kapısını açmış sesleri dinliyordu. Seslerin arasında Günce'nin sesini duymamla bir kat daha çıktım. Sonra olduğum yere kenetlendim.

Çığlık sesi gelmişti ve tam ayağımın dibinde Günce'nin bedeni yere uzanmış bir şekilde duruyordu. Başından akan kanı görmemle çiçeği yere düşürmem bir oldu. Hemen bağırmaya başladım.

^Ambulans çağırın,hemeeenn!^ bağırışlarımın arasında merdivenlerden inen kişiyi görmemle her şeyin kafamda canlanması bir oldu. LYDİA!

^Derdin ne senin, ne istiyosun Günce'den? Seni istemiyorum Lydia bunu anlamak bu kadar zor olamaz hala neyin inadını yapıyorsun lan^ diye bağırmaya başladım. Lydia ağlayarak merdivenlerden aşağı indi. O sırada gelen ambulans sesiyle Günce'yi kucağıma alıp aşağı indim. Görevliler onu içeri alınca hemen yanına binip elini tuttum.  Yolda hemen Sinan ve Nehir'i arayıp hastaneye gelmelerini  söyledim. 

Yarım saattir hastanedeydik ve Günce bakım altındaydı. Onun için çok endişeleniyordum. Ertesi gün ilk işim Lydia ile konuşmak duruma el atmak olucaktı kimsenin zarar görmesini istemiyordum. Odadan doktor çıkınca

^Günce nasıl bir sorun yok değil mi?^ diye sordum. Doktor başını sallayıp bir sorun olmadığını ama her ihtimale karşı 2 gün  hastanede kalması gerektiğini söylemişti. Şuan da dinlenmesi gerektiği için yanına giremiyorduk. Şuan da Nehir, Sinan ve ben koltuklarda oturmuş Günce'nin yanına girmeyi bekliyorduk. 

Ailesine de haber vermemiştik. Şifresini bilmediğim için arayamamıştık. Bu yüzden hızlıca uyanması gerekiyordu. Daha fazla dayanamayıp içeri girdim ve baş ucundaki koltuğa oturdum. Başım çok ağrıyordu. Günce

^Mahir^ demesiyle başımı ona çevirip ellerini avucumun içine alıp

^Dur kıpırdama, nasılsın bi yerin acıyor mu doktor çağırayım mı?^ diye sordum.

^Yok biraz daha iyiyim. Annemlere haber verdiniz mi?^ diye sorduğunda başımı olumsuz anlamda sallayıp  ^Hayır^ dedim.

^Telefonunu verir misin benimki yanımda değil^ dediğinde telefonumu uzattım ve annesini aradı. İyi olduğunu söyleyip kardeşini almalarını ve yarın gelmelerini söyledi. Gülümseyip

^Kardeşin mi var^ diye sordum.

^Abimde var ^dedi. Gözlerimi kocaman açıp

^Beni döver mi^ diye sordum gülerek.

^Hayır^ dedi kahkaha atarak. Yanına yaklaşıp saçını okşadım. 

^Seni hiç yalnız bırakmicam artık^ dedim gülümseyerek. Ve başımı eğip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.  Gülümsedi.  

Nehirle Sinan'a gitmelerini ve yarın gelmelerini söyledim. Dediğimi yapıp ısrar etmeden gitmişlerdi. Odaya girip Günce'nin yanındaki koltuğa uzanıp yüzünü izlemeye başladım. Çok güzel uyuyordu. 

Sanırım ona olan hislerim daha da yoğunlaşıyordu. Onun saçının teline zarar gelicek diye ödüm kopuyordu. Bu iyi birşey miydi yoksa kötü müydü bilmiyordum ama Günce'yle ilgili olan her şey çok güzeldi. Onu sevmek çok güzeldi. Onu düşünmek çok güzeldi. Kalkıp ellerini avucuma aldım.

 ~~~ Onu hissetmek çok güzeldi

~

BÖLÜM BİTTİ ARKADAŞLAR OYLAMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN. HESABIMIZ AÇILDI.

BURAYA BIRAKIYORUM TAKİP EDİN!! 


Hayalimde ki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin