Bay Sakın Açma

809 27 2
                                    

" Laneed, laneed" diye yazıp Nisa'ya yolladım. Gerizekalı ya. İnterneti kapatmıs yine. Durun iki dakika ölücem. Bu çocuk beni yemeğe mi çagırdı ? Hayır tabiki de. Hemen işim var diye mesaj attım. İsmi zaten Sakın Açma diye kayıtlı. Bir şey var ki böyle kaydetmişim. Sosyal hesaplarıma dalmışken içerden özürlü kardeşim Mira'nın böğürmesiyle birlikte kafasına geçirip ağlamasına neden olarak azar yemem bir oldu. Annem gelip iki saat bağırdı. Tabiki de susup tamam dedim. Özürlü Mira da annem bana kızarken sırıttı. Hep numara.

Annemin hazırladığı kahvaltı ardından Nisa'ya mesaj attım. Kafelerden birinde on saat oturabilirdim. Hemen odama çıktım. İnce bir eyeliner çektim ve dudağıma bordo rujumu hafif yayarak sürdüm. Üstüme siyah dar tişörtüm,altıma dar kotumu geçirip evden çıktım. Saçımı da dağınık topuz yapmıştım. Hava güzeldi. İlk başta sahile inecektik ordan da denizi gören bir kafeye oturacaktık. Beni baya bekleten biricik bff 'm Nisa gelmiş. Aman da amaaan. Tabiki de gümedim.

"Gerizekalı. Ağaç olduk burda. Anca beklet zaten. Ceza olarak kahveler senden sus. " dedim. Salak salak yüzüme baktı. Tamam dedi ve sarıldık. Ay canım pek de severun keratayı. Sarıldıktan sonra bizim mekan Masal Kafeye gittik. Tabiki de garsona her zamankinden dedik. Garson tip tip bakınca iki kahve istedik. Hala tanıyamadı bizi namıssız. Kahvelerimizi beklerken karsımda dikilen Bay Sakın Açma'yla göz göze geldim. Kro Baran , Baran ismini kesinlikle taşıyamıyor bu çocuk. Bay Sakın Açma 'ya bakarken Nisa piç smile yaptı ve onu öldürücem çünkü BİZİMLE OTURUR MUSUN ? DİYE SORDU. EVET SORDU. Eve gidelim bi Mira'yı üstüne salıcam onun. Gerizekalı. Baran bana soru sorucak gibi bakarken tuvalete gitme kararı aldım böylece soramayacaktı. Ben de ömür boyu tuvalette kalıcaktım zaten. Hemen kalktım , tuvalete giderken biri kolumdan tuttu. İnsan merak ediyor tabi döndüm ve tadaaa Bay Sakın Açma. Çok da hızlı yürümüştüm halbuki. Hiç konuşmadan suratına baktım ve konuşmasını bekledim. İçimden dua ederken :

" Şey Armina şöyle kiii .... Akşam senle işte ımm akşam sahile gel... -tükürük- pardon. Akşam gelsene sen. "

Ya bari tükürmeseydi. Cevap vermemek için kaçıcak yer ararken aniden aklıma bayılma fikri geldi. Sonra kendimi yere atıverdim, atmaz olaydım." Kucağına aldı mal. Şuan ÖLÜCEM GALİBA. Lan benim salak Nisa nerde ? " İçimden böyle mal mal konuşurken kafamda bir darbe hissetmemle gerçekten bayılmam bir oldu. Özürlü Baran taşırken kafamı kapıya çarpmış. Uyandığımda bana bakan bir adet Nisa , onun yanında tükürüklü Bay Sakın Açma ve mikemmel taş bir çocuk vardı. Hastaneye beni bu taş çocuk getirmiş. Vay anasını be. Baran özürlüsü olmasa bayılmak bile zevkli. Boş boş bakınırken dikkatimi Baran'ın dudağındaki bordu ruj lekesi çekti. Hatim indiricem bi dk arkdşlr. Gerçek mi ya bu !! Hemen Nisa 'yı yanıma çağırdım. "Baran'ın dudağındaki bordo renk ne ? "

"Sakin ol kızım bi. Sen bayıldıktan sonra suni tenefüs yaptı kanka. ( öküzce bir piç smile. )"

O an çığlığı basarken içimden çıkan şeytana taş çocuk üç çocukla ortada kalmış gibi baktı. Ben de ona dönüp hiç çekinmeden :

"Aşık mı oldun ?" dedim. Taş çocuk da bakış attıktan sonra:

"Sana Baran aşık olmuş. Ayrıca öpüşmüssünüz.Kusura bakma artık onun namususun. Sana bakamam. " diye hönkürdü duvara yaslanan öküz. Hiç de taş değil. Mal çocuk. Tabi sonra gitti. Zaten yakışıklı değildi by. 1-2 dakika sonra annemin gelip hastane odasında ağıt yakmasıyla ciddi anlamda kendime geldim. Mira'nın keşke ölseydin demesini saymıyorum. Ne kadar seviyo kardeşim beni. Baran anneme bakınca , annem bir Baran'a bir de bana baktı ve Baran'ın dudağında benim bordo rujumu görünce bana yaklaştı ve:

"Bu mu kızım, başka çocuk mu yoktu ? " Dedi. İlk defa anneme hak veriyorum. Haklı kadın. Baran'a hemen burdan gitmesini ve bidaha yanıma gelmemesini söyledim. Ben tabii hayır olamaz, seni seviyorum bırakamam demesini beklerken bana sen benim sevdiğim kızı kıskandırmak için kullandığım kişisin. Seni de öperken gördü, tepki vermedi. Güzel degilmişsin demek ki dedii. Bana dedi. Bana bana Armina'ya ... Koca koca ünlemler. Ben şok ben wefad. Annem ve Nisa gülerken odada böğürdüm ve ciddileştiler. Sonunda. Anneme hastaneden beni çıkarmasını söyledim ve annem danışmaya giti. O arada Nisa bana boş boş bakarken elime bir kağıt verdi ve gelen çocuğun pardon taş çocuğun adının Poyraz olduğunu söyledi. Öküz falandı ama yakışıklıydı. Ama asla ona yakışıklı demem puhaa.

Sonunda evdeydim ve mikemmel telefonum titredi. Bilinmeyen numaradan mesaj vardı. Ve yazan şey de " Aslında güzel kızsın." olmuştu. Ben evde sapığım olduğunu düşünürken aklıma Bay Meteor geldi. Kağıdı buldum ve numaraya baktım. Aynıı. BİNGO..

KURTARICIM BİR METEOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin