🔮~Bölüm 11~🔮

108 11 1
                                    

*Quidditch kupasını Gryffindor 210-90 farkla kazanmıştır ve son gün gelmiştir*

"Jameees! Lanet olası çoraplarımı sen mi aldıııığğğnn!?"diye bağrışıyordu Sirius.

"Hayır tabi ki! O çorapları neden almak istiyim ki onlar çok- ohh pardon ayağımdalarmış. Hemen getiriyorum!!" dedi James afallamış halde.

Remus, ise bambaşka bir şeyini arıyordu: " Benim sandığım nerede? Sirius!? "

Sirius, yatakhanenin bir köşesinde Remus'un boş sandığının içinde oturuyordu . Haline bakılırsa içine düşmüştü ve tüm giysiler dört bir yana dağılmıştı . Remus ona sadece baktı ve tehditkar bir ifadeyle "Topla onları " diye fısıldadı.  Sirius ise buna aldırmadan sandıkta doğruldu.

   "Remmy , çok işim var . Senin sandığınla uğraşamam.!" diyerek ayağa kalktı Sirius. Ama Remus hâlâ ona ateş saçan gözlerle bakıyordu. "Düşündüm de toplayabilirim sanırım . Akla pakla!" dedi ve bir anda her şey toparlandı.

   Peter ortalıkta görünmüyordu. Büyük ihtimalle hemen hazırlanıp kahvaltıya inmiş olmalıydı. Remus da hazır gibi görünüyordu. James ve Sirius'u beklerken yatakhaneye son kez bakındı. Tüm güzel anıları bu okulda , bu arkadaşlarla geçmişti. Şimdi burayı , Hogwarts'ı bırakmak zor geliyordu. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı . Hiçbiri...

  James ve Sirius sonunda hazırlanabilmişlerdi. Ve ortak salona ilerlemeye başladılar. Upuzun merdivenleri inmek ilk defa çok kısa sürmüştü. Son günün anısına.. Ortak Salona geldiklerinde , içlerini ısıtan o kırmızı odayı bir daha göremeyecekleri gerçeği zor geliyordu. Kızları beklemeye koyuldular. Tabi midesi kazınan Sirius buna itiraz etse de James ona bir parça çikolata kurbağa verince sustu.

Yaklaşık on dakika sonra Lily, Marlene ve Mary de yanlarına gelmişti. Artık Emily yoktu. Son sene okula gelmemişti. Lily onun sol kolunda bir karartı gördüğünden beri pek görüşmemişti..

Lily, " Merhaba...hazır mısınız?" diyerek selamladı onları.

"Evet, hadi gidelim yoksa hepinizi birden yiyeceğim ve okuldaki son günde Profesör McGonagall'dan azar yemek istemiyorum." dedi Sirius midesini tutarak.

Marlene ona acıyan gözlerle bakıyordu " Sirius kafanda neden bir çorap olduğunu sormak bile istemiyorum . "

James ve Remus yatakhaneden beri tuttukları kahkahayı sonunda patlatmışlardı. Kafasındaki çorapla bir deli kaçkınına benzeyen Sirius elini kafasına götürdü. Gerçekten de bir şey vardı. Koyu kırmızı çorabını eline aldı " Burada ne yapıyor bu? Yerini karıştırmış herhalde.. Parks ben sana kafama çıkmaman gerektiğini söylememiş miydim? " diyerek çorabıyla konuşuyordu Sirius..

  Lily , James'e baktı. "Buna ne içirdiniz?" der gibiydi. James bunu anlamış olacak ki: " Haa biz bir şey yapmadık. Kendisi yaptı . Dün kendi karışımını icat etmek istediğini söyleyip bir şeyleri karıştırdı ve içti. Sonuç bu ! " dedi bir yandan sırıtarak eliyle Sirius' u gösteriyordu.

Lily kafasını salladı " Anladım.." diye fısıldadı James'in kulağına..
     Sirius'un çorapla boğuşmasından sonra kahkasını kontrol etmeyi başaran Remus , " Kahvaltıya inmezsek son tren yolculuğumuza aç başlayacağız sanırım. Hadi inelim ." dedi ve önden ilerledi. James ve Lily Remus'un arkasından kol kola sohbet ederek çıktılar ortak salondan. Bunu James'e geçen sene bir başkası söylese hayatta inanmaz rüya sanardı. Ama işte rüyası gerçek olmuştu sanki...

Onların hemen arkasından Sirius ,onun da arkasından Marlene ve Mary geliyordu . İki kız James ve Lily'e bakıp kikirdeyerek fısıldaşıyorlardı...

Sonunda Büyük Salon'a geldiklerinde neredeyse tüm son sınıflar oradaydı. Özellikle kızların gözleri yaşlıydı. Hogwarts'tan ayrılmak herkes için zordu. Sonuçta yaklaşık 7seneyi geçirdikleri bir evdi onlar için..

     Remus yine önde giderek masaya oturdu. Hızla kahvaltı etmeye başladılar. Hemen yiyip kaleyi son bir kez dolaşmak istiyorlardı. Yaklaşık 10 dakika sonra kalktılar. Yine hep birlikte Giriş Salon'una ilerlediler. Karşıdan gelmekte olan Albus Dumbledore onları selamladı:
        " Son gününüz ha? Hogwarts sizi özleyecek.. Özellikle de siz ikinizi.." dedi ve iki parmağıyla James ve Sirius'u gösterdi. Kinaye yapıyordu besbelli..
       " Siz başınızı derde sokmadan pek eğlenceli olmaz sanırım burası. Ne dersiniz? İyi yolculuklar hepinize çocuklar..Tekrar görüşmek dileğiyle..." diyerek Büyük Salon'a ilerledi Dumbledore. Onun sesindeki sakinliği ve güveni bile özleyeceklerdi sanki...
  Giriş Salonu'ndan çıktılar. James , Sirius ve Remus kızlardan ayrıldılar. Ziyaret etmek istedikleri son bir yer vardı.... Ve Şamarcı Söğüt tüm kasvetiyle onları karşıladı....
  
                                 ****
" Remus şu köşeyi hatırladın mı? Madam Pomfrey olmasa yüzüm parçalanmış şekilde kalacaktım .." dedi James eliyle bir tarafı işaret ederken.

"Nasıl unuturum, sonraki bir kaç gün ,sırf inadına her gece kulağıma bağırarak uyandırıp  sonra da "Bir şey yok yat uyu" diye fısıldamalarını.." dedi Remus . Yüzünde hala travmatik bir ifade vardı. Sirius onlara seslenince kendine geldi:

"Hey bakın bu arada ben ne buldum. Zaten bizim olan bir şeyi çaldım daha doğrusu.Filch'ten!!" diyen Sirius , elimde Çapulcu Haritası'nı tutuyordu.

Birkaç ay önce haritayı Filch'e kaptırmışlardı . Ama işte Sirius onu geri almıştı.. Bunu nasıl yaptığını anlattıktan sonra  Söğüt'ten ayrıldılar .. Vakit gelmişti. HOGWARTS TRENİ TÜTEN DUMANLARIYLA ONLARI BEKLEMEKTEYDİ. EVET , HER ŞEY SONA ERMİŞ GİBİYDİ. YANİ ÖYLE SANIYORLARDI. AMA DAHA HER ŞEY YENİ BAŞKIYORDU.....

Everything  in 7 Years • Jily and Marauders AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin