Remus , James , Sirius ve Peter Büyük Salon'da Gryffindor masasına tünemiş oturuyorlardı. Arkalarında Slytherin masasında ders çalışan Snape'i fark etmemişlerdi. Salonda oturan diğer kimseyi de. Yüksek sesle yılın ilk quidditch maçını konuşuyorlardı:
James, " Ravenclaw Hufflepuff'ı ezdi geçti gerçekten. Ama şimdi Hufflepuff arayıcısı Jordan Clard kesinlikle en iyi oyuncuydu . Yaptığı şaşırtmacayı gördün mü?! Mükemmeldi!" dedi Sirius'a. Ama Severus ondan önce davrandı "Potter! Black! Çenenizi kapatacak mısınız? Yoksa lanet yemek ister misiniz? Çalışmamız gerekiyor! "dedi boğuk bir sesle.
Sirius ona aldırmayarak devam etti. Hatta sesini daha da yükseltti. " Evet gerçekten harikaydı. Umarım Slytherin'in de bu kadar farkla yenilir. Neyse!" diyerek Severus'u daha da kızdırdıktan sonra devam etti. "Snitch'i yakaladı ama çok yazık oldu. Ravenclaw 170 farkla öndeydi zaten. Keşke önce sayı yapmayı bekleseydi.Gerçi o zaman Ravenclaw Snitch'i yakalardı. " dedi ve biraz durakladı ve sesi de alçaldı . "Çatalak? Gryffindor' un maçı ne zaman?"James düşündü " Bu Cumartesi" dedi sonra."Geleceksin değil mi?"
Sirius ona delirmiş gibi baktı "Tabi ki ,bunu kaçırmam!" dedi ve kısa süreliğine sustular. Kocaman salonda sadece uğuldayan öğrencilerin sesi ve cama vuran rüzgarın sesi yankılanıyordu. James dayanamadı ve konuşmayı başlattı.
"Gerçekten sanırım ders çalışmamız gerek ha Patiayak? S.B.D'lerimiz gerçekten çok iyi ama şu an son senemizdeyiz. Sonuçta ,mezun olduğumuzda bir işimiz olmalı. Ne olmak istediğimizi ikimiz de iyi biliyoruz değil mi Pati?" dedi James gerçekten ciddi görünmeye çalışarak.."Evet Çatalak garip sorular sorma. Daha dün konuştuk ya bunu. İkimiz de bakanlıkta çalışmak istiyoruz değil mi?"diye yanıtladı Sirius.
James , "Aslında evet ama... Ben quidditch oynamak da istiyorum. Milli takıma girdiğimizi düşünsene bi !"diye coşkuyla yanıtladı.
Sirius kızgın bakışlarla yanıtladı onu"Hey! Hani birlikte çalışacaktık . Ben senin ofisini basmak istiyorum. "
James durakladı çok önemli bir şey unutmuş gibiydi. Ki öyleydi zaten. Lily'nin ne yapacağını bilmiyordu. Gidip sormazsa yanlış bir karar verebilirdi. Hızla kalktı ve ortak salona doğru hızla yürümeye başladı. Arkasından bakakalan Sirius , onu çok iyi tanımasından , nereye gittiğine emindi. James'i beklemek uzun sürebilirdi . Yanında oturan Remus'un ensesine bir şaplak attı ve " Eee sen ne olmayı düşünüyorsun , Dolunay..." diye takıldı . Ama bu hitabına karşılık Remus'un ateş eden bakışları onu ürkütmüştü. "Şakaydı ... bakma bana öyle korkuyorum..Peter buradan beni spatulayla kazıyıp hastane kanadına götürmek zorunda kalabilirsin. Ya da direk uğraşmayıp beni tam da şurada bırakı-" Remus'un bir anda ayağa kalkmasıyla Yere yapıştı Sirius. Artık gerçekten birinin Sirius ' u yerden kazıması gerekiyordu..
****
"Lils?! Ne olmak istiyorum demiştin?" dedi nefes nefese Ortak Salona gelen James."Dememiştim." dedi Lily gülümseyerek.
"Tamam o zaman şimdi söyle lütfen."
Lily kitapların arasından sıyrıldı James ' e baktı. Yaklaştı ve yanağına minik bir öpücük kondurdu. "Beni bu kadar önemsediğini fark etmemiştim. Sanırım Bakanlık'ta çalışacağım. Yani biliyorsun şu an zor durumdalar . Ve Uluslararası Sihirsel İşbirliği Dairesi'ni düşünüyorum. 13 dil bildiğimi biliyor muydun?" dedi James'e .
Ama James şaşırmışa benzemiyordu , aksine "Hayır 14 dil biliyorsun. Birini unuttun herhalde. " diye yanıtladı Lily'i.
Genç kız hem çok etkilenmiş hem de şaşırmış gibiydi. "Sen bunu nereden biliyorsun James? Artık gerçekten senden ürkmeye başladım." dedi kendini toplayarak . Ama hâlâ gülümsüyordu.. "Pekiii.. sen?" dedi Lily.
"Bilemiyorum. Bakanlık'ta çalışmak çok iyi olur, hep birlikte. Ama Quidditch de çok istiyorum. " diye yanıtladı James . Ama karar vermekte zorlanıyordu.
Lily ona baktı . " Sen gerçekten hem çok iyi bir Quidditch oyuncusu hem de bakanlık çalışanı olabilirsin James. Her şey sana kalmış. Ama ilk yapacağın şey-" derken James onun sözünü kesmişti " Seninle evlenmek!" diye bağırdı coşkuyla.
Eskiden olsa Lily onu ciddiye bile almaz , aptallık ettiğini düşünürdü. Gerçi James hâlâ aptallık edebiliyordu ya. Ama artık ona kızmıyordu . İçten içe hoşuna da gitmişti. Ama bunu belli etmemek için kitabıyla kafasına yavaşça vurdu. " Delisiniz..hepiniz.. " dedi gülerek. James hiç alınmadı "Evet öyleyiz galiba"....
****
(Cumartesi/ Gryffindor-Slytherin Quidditch maçı)Neredeyse tüm Hogwarts'ın çığlık sesleriyle doldurduğu Quidditch sahası , yılın son Quidditch maçı için hazırdı. Tam üstte duran güneş de işlerini kolaylaştırabilirdi oyuncuların.
Kupa puanlarında eşitlik vardı ve maçı kazanan kupayı alacaktı. Özellikle Slytherin' e yenilmek istemeyen Gryffindor'lar James'in yani arayıcılarının ve aynı zamanda kaptanlarının yanına toplandılar. James neredeyse hiç bir maç öncesinde strateji vermezdi. Sadece onları motive etmesi yeterli oluyordu. Ve öyle de yapıyordu" Bugün , burada bir tarih yazılacak." diye başladı konuşmaya . Ama pek gösterişli bir giriş yapmak saçma geldi ve devam etti. " Yani Slytherin'in yeneceğiz ve kupayı alacağız işte bu kadar. Zaten onlardan kat kat iyiyiz. Çok da hazırlıklıyız. Diyeceğim bu kadar. Hadi sahaya çıkalım ve yılanın başını koparalım!" diyerek bağırdı coşkuyla.Tüm Gryffindor oyuncuları da ona katıldı ve sahaya ilerlediler. Yaklaşık beş dakika sonra havada yükselen bir sürü süpürge ve hızla gözden kaybolan Snitch vardı. Hakem oyunu başlatmıştı. James gözlerini etrafa dikti . Altın kanatlı bir topu bulması gerekiyordu ve bulmak zorundaydı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Everything in 7 Years • Jily and Marauders AU
FanfictionÇapulcularla bambaşka bir bakış açısı...(+Jily) ~Ya geçmişleri daha farklı olsaydı, ya tüm her şey farklı olsaydı onlar için.. Tüm yaşamları birlikte geçen bu beş kişiyi ayıran şeyin ihanet ve ölüm olması gerçeği değişseydi peki.. Belki de o zama...