Bölüm 3- Dinner

546 45 59
                                    

"evime hoşgeldin rahatına bak"

aramızda bir gerginlik vardı veya ben öyle hissediyorum bilmiyorum ama şu an ellerimi birbirine kitlenmiş vaziyette onun tepkisine bakıyordum

"normal çalışanlar bu kadar maaş alıyor mu gerçekten bu evi almak için kaç yıl çalıştın?"

sorusuna cevap verirken kelimeleri özenle seçmeye çalışacaktım fakat sanki en başında ona yalan söylememişim gibi

"5 yıl çalıştım zaten şirketi kurmak zor kısmıydı o kısım halledilince gerisi çorap söküğü"

"şirketi kurmak derken?"

Sıçtım..

Her ne kadar en başta çok da umrumda olmasa şu an ona gerçeği söylemem gerek gibi hissediyorum

"o boş sandığın adam.. Şirketin sahibi.. En başında söylemediğim için küsme darılma sadece söylemek içimden gelmemişti"

bana anlamlandıramadığım bakışını çözmeye çalışıyordum ki

"bunun için sana küsüp darılmam da seni yargılamam da hiç kimse yeni tanıştığı birine öz geçmişini anlatmaz nasıl olsa.. Ben sadece neden söylediğini merak ediyorum"

bu adam ciddi miydi ben olsam kandırılmış hissederdim. Başkası olsa böyle düşünmezdim ama nedense ona karşı duygularımın hepsini doruklarında yaşıyorum

"sanırım sadece.. sana anlatmak istedim"

yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı

"sadece bana.. Öyle mi?"

kızarmaya başlıyorum ama olmaz şu an olmaz. Lee Felix kendine gel.. Kendime gel..

Bana yaklaşmaya başladığında bende bir adım geri gittim. Her adımında kendimi attığı adım kadar geri atıyordum sonunda kaçacak bir yerim kalmadığında hala bana yaklaşıyordu fakat artık gidebilecek yerim yok

"sence yeni tanıdığın bu adama fazla güvenmiyor musun lee felix?"

kaşlarının birini yukarı çıkarıp indirdikten sonra gözlerine odaklandım koyu kahve gözleri parlıyordu ve ben niye korkmuyorum neden bana daha da yaklaşın istiyorum

"güven.. Nedir ki kime güveneceğimize beynimiz mi karar verir yoksa kalbimiz mi seo changbin?"

sözlerimden etkilenmiş ve bakışlarını dudaklarıma indirmişti

"bana güvendiğine göre bu kararı beynin vermiş olamaz.. O zaman kalbin benim hakkımda neden böyle düşünüyor felix kalbine girmiş olamam değil mi sadece bir gündür tanışıyoruz"

dediklerinde haklıydı onu sadece bir gündür tanıyordum

"buna cevap bulursam seninle paylaşırım"

lanet olsun onunla konuşurken dudaklarım onunkine değiyor

"hmm"

mırıldanarak bir şeyler söylüyor ama ben anlamıyorum halbuki şu an ona nefesi kadar yakınım

"cevap bulunca bana söylemeyi unutma"

"olur"

elleri yavaşça önce kalçama ardından koluma sürterek boynuma oradan da yüzüme geldi aramızdaki milimleri kapatmıyor benden bekliyordu sanki ama benim o kadar cesaretim yok ki.

Bunu anlamış olacak ki dudağımın kenarına minik Bi öpücük bırakıp geri çekildi

"hadi yemek yemiyor muyuz ben çok açım"

Cafuné | ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin