Bölüm 14- Jealousy

218 21 10
                                    

"hazır mısın?" nefes vererek fısıldadığında kendimi ona daha çok bastırdım "hazırım" içimi doldurmasıyla derin bir nefes aldım ve inlememi dışarı bıraktım burada bizi kimse duyamazdı gönül rahatlığıyla çığlık atabilir onun eşsiz inlemelerini dinleyebilirdim. Kendini üzerime bıraktığında boynuma bıraktığı minik öpücüklerle kıkırdamaya başladım "yapma şunu gıdıklanıyorum" hafifçe başını sağ sola sallarken bilerek daha çok öpmeye başladı "vazgeçemeyeceğim bir şey varsa o da senin boynunu öpmek" elimi saçlarına geçirip yumuşak tutanları okşadım "bu sefer nasıldı changbin?" hareketleri durmuş ve yüzünü göstermişti "sen olduğun sürece her defasında muhteşem hissedeceğim biliyorsun değil mi felix" normalde bana sevgilim veya bebeğim derken ciddi konuşmalarımız da felix diyordu bu da onu anlamamı kolaylaştırıyordu "sadece sordum" bakışlarımı kaçırınca yumuşamış ve dudağımın kenarını öpüp yanıma atmıştı kendini "sorma işte sen bana sadece bakarken bile kalp ritmi değişirken sen tutmuş güzel sevişemiyoeum diyorsun" beni kollarına alırken hafif sayılamayacak bir sinirle söylemişti bunları "eğer böyle yapmaya devam edersen bende kendimde eksiklikler olduğunu Düşüneceğim" "changbin sen mükemmelsin hiçbir eksiğin yok sakın böyle bir şey düşünme" kollarımı daha sıkı dolarken sevdiğim adamın kokusunu içime çekmiştim "sende mükemmelsin öyle olmasan sana aşık olmazdım" kendini öveceği kısım neresi acaba diye düşünüyordum bende. Klasik changbin illa laf arasında kendini övecek bir yer bulurdu bu onu fazlasıyla tatlı yapıyordu gözümde "öyle olsun sevgilim" uzanıp dudağına kapandım ve bir süre hareketsiz durduk ikimizde fazlasıyla yorulmuştuk minho Hyung ve jisung, minho hyungun izni olduğu için iki günlük bir tatile gitmiş, hyunjin ise yeni takılmaya başladığı seungmin ile randevuya çıkmıştı bizde evde tek kalmanın verdiği heyecanla 4 tur atmıştık ve ben şu an hareket edecek enerjiyi bile kendimde bulamıyordum yeni şeyler denemek için kendimi fazla yormuştum fakat cidden fazla zevk almıştım.
"banyo yapmayacak mıyız?" "changbin bırak banyoyu seni öperken bile zorlanıyorum sadece uyusak fazla yorgunum" gülmüş ve kollarını sıkılaştırıp saçlarıma minik öpücükler bırakmıştı "nasıl isterseniz efendim" efendim lafı ise şirket başkanı olduğumda havalı gözüktüğüm için beni şımarmak için söyleniyordu evdeki herkes bunu yapıyordu ama en çok benim sevgilime yakışıyordu

"sizin çıplak poponuzu görmek zorunda mıyım ben ya" duyduğum tiz ses yüzümü buruşturmama yeterken bir de kıçıma yediğim tekme ile yatakta doğrulmuştum changbin öküzü hala ayı gibi yatıyordu sesten etkilenmediği belli oluyordu "ne var hyunjin?" artık alışmıştım ona her sevişmemeizden sonra illa ki bizi basıyordu alışmıştık artık "birazdan hayatımın ilk ve tek aşkı gelecek ve sizin halinize bak" "ne aşkı kim geliyor?" yüzünde aniden bir gülümseme belirmiş ve kendi etrafında bir tam tur atmıştı "seungmin aşkım geliyor başka aşkım mı var benim" kafamı kaşırken aynı zamanda changbin dürtüyordum "gelin o sanki odama mı gelecek" "hayır kuzen ama kardeşiyle geliyor yani bir şeyler hazıelasanız sizinle tanıştırmak için çağırdım" gözüm çıkacaktı az kaldı "bunu niye şimdi diyorsun peki" "aradım ama ulaşamadım Aşşağı dayım ben iki saate buradalar ben evi toplarım ama yemekler sende kaçtım ben" odadan hızla çıkarken saçlarımı ellerimin arasına aldım değişik sesler çıkartırken yanımda hareket eden bedene baktım yorganı kafasına çekmiş ve bana kıçını dönmüştü "changbin sevgilim kalk hadi bana yardım et" yorganı üstünden alıp yana atarken soğukluğu verdiği hisle gözlerini açan sevgilime baktım "kalk hadi" çıplak olduğundan yorgana ulaşmaya çalışıyordu ama vermeyecektir işte kalksın da alsın "sevgilim üşüyorum" "ısıtıcı mıyım ben changbin bana ne" kolumdan tutup beni üstüne çekerken tek yaptığım  onu izlemekti "bebeğim.." "ne?" beni altına alıp alnımı öpmüştü "sadece misafir gelecekse iyi bir makyaj yapman gerek" yataktan kalkıp banyoya ilerlerken ardından sevgi dolu küfürlerimi sayıyordum

"hoşgeldiniz" sevgi dolu bir karşılama sunarken karşılığında sevgi dolu bir gülümseme aldım seungmin tatlı bir çocuktu bir kaç kez görmüştüm ama kardeşi de fazla tatlıydı bunlarda genetik herhalde diye düşünürken içeri buyur etmiştim onları
"şey sizin için sorun yoksa kuzenim bu gün avustralyadan döndü bende gelmesinde bir sorun olmaz diye düşünüp çağırdım sorun olur mu?" ağzımı açıp sorun olmadığını söyleyecektim ama bunu sanki kendi eviymiş gibi rahatça hyunjin söylemişti. Kapının çalmasıyla kapıya yönelirken changbin de mutfaktan geliyordu kapıyı açıp gördüğüm bedene bir süre bakmış ardından kocam sarılmış ve gülmeye başlamıştım bu gülmek değildi bu tamamen kahkahaydı "senin ne işin var burada lix" hala kollaeınsayken yanıtladım kaslı adamı "asıl sen ne ara döndün chan Hyung sen yokken fazla zordu herşey" sarılmaya son verip arkamı döndüğümde chan hyunga öldürücü bakışlar atan changbin görmek beni biraz korkuturken aynı zamanda çekici gelmişti
"demek aynı lise ve üniversitede okudunuz" başımı sallarken changbin ise gergince elleriyle oynuyordu salonun en köşesindeki koltuğa oturmuş ve bizi izliyordu. Omzuma atılan kolla sahibine bakma gereği duymadım çünkü bu onun alışkanlığıydı eskiden de hep kolunu atacak bir omuz arardı diğer türlü rahat edemezdi "felix lütfen yanlış anlama chan Hyung hep böyle" şirine gülümseyen jeongine baktım arkadaşımı tanıyordum zaten ama açıklama yapması tatlıydı "biliyorum eskiden de hep böyle yapardı alışkınım" hyunjin sinsice sırıttı "bece onu sana değil de başkasına söyledi felix" gözlerim anında changbin bulurken koltuğa iyice sinmiş ve öldürücü bakışları chan Hyung ve bana attığı kol arasında gidip geliyordu "aranızda bir şey mi var?" cevap verecektim bu gün niye cevap veremiyorum "changbin Hyung gwlizin sevgilisi Hyung" hyunjin yine benim yerime cevap verirken changbin hyunjin onaylamıştı. Chan Hyung kulağıma yaklaşıp fısıldadığında gülmemi tutatamadım "acaba sevgilinin öfke kontrol sorunu mu var hep böyle mi bakıyor" beni güldüren şey daha çok Changbinin hareketleriydi ilgi isteyen bir bebek gibi çatık kaşlarıyla yerinde kıpraşıyoe ve yumruğunu sıkıyordu

"görüşürüz sevgilim" hyunjin seungminin dudağına minik öpücükler bırakırken biz de onları rahat bırakmak amacıyla salona geçtik
Changbinin kucağına oturacağım sırada beni koltuğa itmiş ve açıkça beni reddetmişti "ne oldu diye sormayacağım ama mazeret sunacağım" changbin bana ciddiyetle dönmüş ve açıklama beklemeye başlamıştı "birincisi chan Hyung bana o gözle bakmaz. İkincisi onu tarzı bu insanlara yakın durmayı seviyor. Üçüncü ise en önemlisi Hyungun zaten bir kız arkadaşı var korkma yani kızlardan hoşlanıyor." tatmin olmamış gibi arkasına yaslandı "ve en önemlisi... Dört, ben seni seviyorum başkasına bakmam" yüzündeki o kısa süreli gülümsemeyi görmek onun üzerine atmak için doğru fırsat olduğunu söylüyordu "hadi beni odamıza uçur sevgilim" kucağına çıkmış ve iki elimi bir yukarı kaldırmış bu halime gülüp beni kucaklayıp odamıza götürürken boynuna minik öpücükler bırakıyordum aynı onun dün yaptığı gibi

Cafuné | ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin