Bölüm 9- Friend

328 31 28
                                    

(changbin)
"istemiyorum dedim!"

sevgili abim bana ağrı kesici uzatırken inatla geri itiyordum benim acı çekmeye ihtiyacım vardı ağrı kesiciye değil ayrıca şu an çektiğim acıyı sadece o geçirebilirdi

"tanrı aşkına changbin odandaki tüm aynaları kırıp ne yapmaya çalışıyorsun"

boynumdaki izi her saniye görüp acı çekmemek için çünkü aynaya baktığımda onun bana hayal kırıklığıyla bakması geliyordu aklıma

Son bir haftada hatırladığım pek bir şey yoktu sadece sevgilim bana sırtını döndüğünde hyunjin piçinin yanına gidip sinirimi çıkarmış kalan günlerde ise bayılana kadar içmiştim şimdi ise canım abimin bir kaç aya eşi olacak kadının ailesine ziyarete gidiyorduk her ne kadar reddetsem de abimin sahip olduğu tek kardeş olduğumda onu kıramadım jisung ve minhonun yanına gitmeye yeltendiğim günlerde ise miniğimin orada olduğunu öğrendiğim için gitmeye cesaretim yoktu

Abim önden inerken bende arabayı park edecek yer arıyordum beş dakika sonra bir park yeri bulmama arabayı oraya koyup eve ilerlemeye başladım kapıyı çaldığımda biraz beklesemde sonuç olarak açılmıştı kafamı kaldırıp göz göze geldiğim bedenle bir adım geri gittim ne işi vardı burada..

Biraz özlediğim gözlerine baktım tamamen çökmüş gözüküyordu gözlerim dolmaya başlamadan onun dolan gözleriyle göz göze geldim ağlaması dayanabileceğim bir şey değil şu an için onu görmek bile içimi paramparça ederken gözlerimi üzerinden ayırdım ve içeri geçtim masaya yöneldiğimde hyunjinle göz göze geldik çok da şaşırmadım sonuçta o buradaysa kuzeni de burada olmalıydı bana pişman gözlerle bakıyordu fakat onu kolay kolay affedeceğimi hiç sanmıyorum

Felix eve gideceğini söylediğinde suratım asılmıştı az da olsa onu görmek fazla iyi gelmişti tabi uzaktan izlemek ne kadar iyi gelecekse

abimle tokalaşırken o minik ellerini bir kez tutmak istedim tanrı duamı kabul etmiş olacak ki annesinin demesi üzerine bana yaklaşmaya başlamıştı şaşkınlıkla ne yapacağını inceliyordum karşımdaki adamın.

Elini uzatıp tapılası sesiyle ismimi söylediğinde kalkıp sarılmak istedim bana uzattığı eli öpmek ve tutup bırakmamak istedim ama yaptığım şey sadece elini tutup memnun olduğuma dair şeyler zırvalamaktı elini tuttum ya ona şükür.

Dolan gözlerimizle birbirimize bakarken elimi aniden bırakıp koşar adımlarla dışarı çıkmıştı herkesin gözleri bana döndüğünde telefonu elime alıp masadakilere döndüm

"benim acil bir işim çıktı kusura bakmayın"

zaten beni çoksa sevdiklerini zannetmiyordum hızla masadan kalkıp sevdiğim adamın peşinden gittim
Arabası dururken neden bu soğukta niye yürüyordu ki üşüyecek ve hasta olacak yavaş adımlarını belli bir mesafeyi koruyarak onu takip ediyordum bir markete girip aldığı içkileri gördüğümde sanırım o da benim gibi acısını şişelerden çıkarıyor diye düşünmeden edemedim.

Adımlarını parka soktuğunda burasının minho ların evinin yanındaki park olduğunu yeni yeni anlıyordum biz buraya kadar yürümüş müydük sessizce oturduğu bankın iki yanındaki banka oturdum

Geçen dakikalardan ağlaması şiddetlenirken bağırmaya başladı

"aptalsın felix aptal"

kafamı yere eğdim

"keşke o gün bıraksaydın da atlasaydım"

dediği şey kalbime bir ok gibi saplandı bende ağlıyordum fakat onun kadar şiddetli değil

Cafuné | ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin