Bölüm 2- Hands

655 55 24
                                    

"atlamayacaksan takılalım"

"ne"

"Aşşağı diyorum atlamayacaksan bu gün boşum ve sende dolu gibi gözükmüyorsun takılalım"

ben mi dolu değildim daha yazacağım bir dolu evrak ve belge vardı..

Biraz düşündüm de acaba changbin bana farklı bir hayat yaşatabilir mi?

Düşününce ona işimden ve gelirimden bahsetmedim ve benimle takılmak istediğini söyledi gerçekten arkadaş olabiliriz.

Bu düşünce cidden beni çok mutlu ediyor belki de benim kurtarıcım odur

"doğru çok dolu bir insan olduğum söylenemez hadi bu gün takılalım"

yüzümdeki kocaman gülümsemeye ve uzattım ele baktı karşılığında oda gülümsedi ve uzattım eli tuttu

"gülümsemek sana ağlamaktan daha çok yakışıyor"

dona kaldım..
Tam anlamıyla dondum ama neden..
Neden bu adam beni bu kadar etkiledi

"sana da gülmek çok yakışıyor sık sık göster"

gülümsemesi daha çok büyüdü

"denerim"

**
"buraya gelme amacımız eğlenmek değil mi?"

ciddi misin der gibi baktı

"yani normal insanlar lunaparka eğlenmeye gelir"

"bu aletlerle hiç binmedim ben"

sanki en büyük suçu işlemişim de rahatça söylüyor muşum gibi hissettirdi bakışları

"nasıl yani arkadaşlarınla falan da mı gelmedin?"

"hayır onun yerine ders çalışmaya odaklanmıştım"

"hayır yani sanki okumuşsun da çok önemli biri olmuşsun hayatını yaşamamışsın ki sen"

burukça gülümsedim bu sefer

"haklısın hala mutlu değilim çalışmak mutluluk getirmedi"

gözlerine bakarak söylediğim sözler birbirimize uzunca bakmamıza neden olurken garip havayı dağıtmak adına öksürüp önüne döndü.

Garipti.
Fazlasıyla.

"hadi dikilmeyelim öyle hiç binmemek suç değil ama bu gün binmezsen suç sayacağım"

"peki efendim bu gün size uyum sağlayacağım"

*
"korkarsan elimi tutabilirsin"

benimle dalga geçiyor.

"gerek olacağını zannetmiyorum ilk defa biniyor olmam korkacağım anlamına gelmiyor"

sen bilirsin gibi baktı

"peki ben demiş olayım da"

Yavaş yavaş hareket eden makineyle birlikte kalp atış hızım da artıyor.. Yavaş yavaş düşüşe hazırlanıyordu makine, nefesimi tuttum

Aşşağı doğru hızlanırken çığlığımı tutamadım ve dışarı bıraktım changbin de bağırıyordu fakat bu zevkle yaptığı bir şeydi benim aksime.

En son hatırladığım bana bakmaya çalışan changbin di
...

*
Boğazım fazlasıyla ağrıyor. Doğru en son çığlık atıyordum değil mi.. Bir dakika

"neredeyim ben"

karşımda bana endişeyle bakan adama baktım

"cidden.. Bayılacaksan bana söylemeliydin felix ne kadar korktum biliyor musun?!"

şu an sinirli miydi.? Bana mı sinirliydi beni oraya sürükleyen kendisiydi oysa ki

"neden bana kızıyorsun şimdi, nereden bileyim ben böyle olacağını"

kendine gelmiş gibi bir anda duruşunu değiştirdi

"tamam haklısın fazla tepki verdim kendime kızdım ama sana kızmışım gibi tepki verdim sanırım sana kızgın değilim"

"kendine de kızgın olmamalısın kimse böyle olacağını bilmiyordu"

"yine de seni buraya getiren benim ve.."

"pardon sizi bölüyorum ama kendinize geldiyseniz bir kaç muayene yapmalıyım"

hemşire konuşmaya dahil olunca ikimizde konuşmayı kestik

"peki buyurun"

elimde hissettiğim boşlukla uyandığımdan beri elimi tuttuğunu yeni farkettirdi..

*
Telefonu elime aldığımda cevapsız yirmiden fazla aramayı es geçerek mesajlara bakmanın daha mantıklı olduğunu düşündüm

Göderen: sekreter go
Efendim toplantınız beş dakika sonra başlıyor
(13.25)

Efendim neredesiniz
(13.35)

Efendim sizi soruyorlar
(13.45)

Efendim dosyaları masanıza bıraktım görünce lütfen haber verin
(15.06)

Efendim herkes sizi merak ediyor
(18.09)

Gönderilen :sekreter go
Bu gün biraz dinlendim merak edilecek bir şey yok dosyaları yarın incelerim eve geçeceğim. Lütfen bu günlük beni rahatsız etmeyin
(19.35)

Telefonu kapatıp Changbinin yanına gittim hala menüyü inceliyor ve yemeklerin lezzetlerini garsonla tartışıyordu

"hala seçemedin mi?"

"bilmiyorum ama genelde dışarıda yemem"

"istersen benim evime geçebiliriz güzel yemek yaparım"

teklifimi düşündüm..

Evime ilk defa birini davet ediyorum gerginliğin saklanabilir derecede değil bu yüzden istemsizce elimi enseme götürdüm

"yani istersen.. İstemezsen başka bir rastorana da gidebiliriz"

dediklerim karşısında gülümsedi ve masadan kalktı

"gidelim o zaman.. Evine.."

ellerini siyah kapşonlusunun içine soktu ve gülümseyerek mekandan çıktı.

Bu neydi şimdi
Kalbim niye hızlı atıyor
O bir erkek
Ve ben etkileniyorum

*
Bakalım evde neler olacak

Bu arada bölümleri düzenliyorum ki okuması daha kolay olsun..

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cafuné | ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin