Bölüm 4- Willed

450 45 46
                                    

Sabah yüzüme vuran güneş ışığı ile küfrederek yataktan kalktım. Dün geceden sonra gözüme bir damla uyku bile girmemiş aksi gibi bütün gece onu düşünmüştüm. Numarasını bile almadığım bu adamı nasıl bulacağım ki

bulsam ne söyleyeceğim?

yüzüne bakabilecek miyim?

aynadaki yansımama baktım. ben cidden ne yaptım böyle bana ilk defa böyle duygulan hissettiren bu adamı nasıl olur da durdurmam. dün gece ne kadar cesaretliydim oysa yüzüne bakarken, güven hakkında konuşurken, onu öperken ve kucağına çıkarken....

'lanet olsun' kendimden utanmasam şuraya çömelip bebek gibi ağlardım. sadece bir gün tanıdığım bu adam bana hayatımda yaşadığım ve muhtemelen bir daha yaşamayacağım mutluluğu vermişti ve şu anda ne telefonu ne de evini bilmiyordum. 'delireceğim' ellerimi saçlarım arasına geçirip banyoya doğru yol aldım sanırım sıcak bir banyo iyi gelecektir.

*

'oğlum nereye kayboldun bir şey oldu sandım'

ne kadar iyi bir ebeveyn ama

'bir günlüğüne kafa dinledim anne merak etme bir günde şirket batmaz istediğin pahalı çantaları almaya devam edebilirsin beni merak ediyormuş gibi yapma lütfen'

annem her neyse der gibi baktı ve dışarı çıktı cidden çok yapmacık

"cidden.. Bayılacaksan bana söylemeliydin felix ne kadar korktum biliyor musun?!"

"tamam haklısın fazla tepki verdim kendime kızdım ama sana kızmışım gibi tepki verdim sanırım sana kızgın değilim"

'onu özledim'

'kimi özlediniz efendim yardımcı olabilirim'

sesin geldiği yöne şaşırarak döndüm cidden bu kız ne kadar sessiz geldiğini hissetmedim bile

'sağol sekreter go bir şey istersem haber veririm'

kafasıyla selam verip dışarı çıktı. acaba onu bulabilir mi ki?

hızla odamdan çıkarken şaşkın şaşkın bana bakan sekreterin yanına yaklaştım umarım her şey istediğim gibi olur

'sekreter go senden istediğim birini bulabilir misin?'

heyecanımı bastıramıyorum işte onu görebilme ihtimalim beni fazlasıyla heyecanlandırıyor

'tabi efendim ismini soy ismini ve telefonunu verirseniz kendisine ulaşırım'

'telefonu yok ama isim ve soy ismini biliyorum yeter mi?'

bana nazikçe gülümsedi

'tabi, elimden geleni yaparım'

bu cevap beni mutlu etti işte otuz iki diş sırıtırken hiçbir şey bilmeyen sekreterim zorla da olsa gülümsedi.

mutluydum

fazlasıyla

onunla konuşacaktım

seo changbin bekle beni

*

(1 hafta sonra)

'efendim müsait misiniz?'

bana kapıdan bakan sekreterimi gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim

'bir şey buldun mu?'

bana zarifçe gülümsedi

'evet efendim hatta şu an nerede olduğunu biliyorum'

Cafuné | ChanglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin