--Sırların iyi olma ihtimali olur mu? Ya da hayatında hiç sır tutmamış, saklamamış bir insan var mı?
Bir kapı vardı ilk defa bir sırı yakaladığın veya tutmaya başladığın an giriyordun o kapıdan.
İçeri uçsuz bucaksız bir uçurum, yüksekliğini hesap edemediğin. Orada sır saklamak zorlayıcı, ayağına taş değdiren cinstendi. Ama saklandığını öğrendiğin bir sırrı yakalamak ise tamamen seni uçurumdan aşağı itendi.
O sonu olmayan deryada yolu bulmak ise imkansız. Eğer o kapıdan girersen bir daha çıkamayacaktın ve ben bu kapıdan içeriye girmemiş zorla itilmiştim..
--
"Kızım bir şey olmaz diyorum, iki adım uzakta ya arabaya bineceğiz ve hemen ordayız. Ne olur gelsen."
Beren iki elini çenesinin altında birleştirmiş yine beni ikna etme çabasındaydı.
"Hayır Beren."
Beren oflayıp önüne dönerken söylenmeye başladı.
"Hep hayır de zaten. Beren kim ki? Ben arkadaşımı özledim İnci ya." Dedi bana bakışlarına çevirmeksizin.
Beren'in bu hali ikna çabasından ziyade gerçek hisleri olduğunu titremeye başlayacağı belli olan sesinden anlamıştım.
Çok zaman olmuştu dışarıda beraber vakit geçiremeyeli ve bu uzun zamanın ardından benden istediği hızlı bir giriş olmuştu.
"Tamam Beren." Dedim sıkıntılı bir nefes verirken.
Beren'in düşen yüzü yeniden keyifli haline dönmüş kollarını açarak bana koşarken koltukta geri yaslanıp işaret parmağımı uyarır nitelikte ona doğru kaldırdım
.
"Ama şartım var.""Tamam İncim ne olursa olsun kabulüm." Dedi yanımda gelip sıkıca sarılırken.
Sıcak sarılışıyla bende kollarımı ona doladım.
"O zengin cici arkadaşlarının sorularına cevap vermem bu bir. İkincisi o Tugay denen çocuk yanıma gelmeyecek."
Beren' e Tugay dememle hemen onun da yüzü buruşmuştu.
"Ona bende katlanamam." Dedi.
Biraz daha düşünüp farklı bir şart arasam da aklıma bir şey gelmedi.
Beren kollarını çözüp benim gibi geri yaslanırken kumandayı eline almış kanalları geziyor, her açtığı kanaldaki programa da bir kulp bulup söyleniyordu.
Bir süre kanalları izlesem de sıkılıp yerimden doğruldum.
Odama ilerleyip şarjdaki telefonumu elime aldım ve yatağa oturdum.
Her zamanki gelen bildirimleri geçerken ayrı bir mesajın olmaması da nedense canımı sıkmıştı.
Yatağın başlığına yaslanıp mesajlara girerken en son ki mesaja yani Barış Bey'in isminin yazılı olduğu kısma tıkladım.
Barış Bey
Yarın iş yerinde olmayacağım. Sende dinlen, izinlisin.
Mesajı tekrar tekrar okurken nedenini bilmediğim bir soğukluk kapladı yeniden içimi.
Dışarıdan okuyan birisi her zamanki mesaj derdi ama bana öyle gelmiyordu.
Telefonunu göğsüme koyup geri yaslanırken dün akşam geçti gözlerimin önünden.
Barış Bey altında ne yattığını anlamadığım bir kaç kelimeden öteye gitmeyen cümleler kurmuştu ve sonunda Polat sinirlenip bana dönüp bakmadan evine girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P.İ.N
ChickLitBir gün gözlerini hastanede açan İnci o günden sonra gözlerini her kapattığında aynı rüyayı görmeye başlar. Gördüğü rüyalar, hatırladığı sahneler onu gerçeğe ulaştırıcaktı yalan dünyasında. Bu yalan dünyasının ise tek bir gerçeği vardı. Aşk. Aşk, on...