1.3.

1.7K 170 66
                                    

"Saat bir olmuş bizim alışverişe gitmemiz gerek.Dolaylı yoldan sizi evden kovuyorum."

Hepsini bir kargaşa içinde ağırlarken Jimin yanıma gelmiş tahminimce alışverişe itiraz etmek için ağzını açmıştı ki onu susturdum."İtiraz istemiyorum zaten az kıyafetin var.Bir kaç şey alacağız hepsini de ben ödeyeceğim sen de şimdi gidip hazırlanacaksın."

"Hyung cidden gerek yok zaten evinde kalıyorum."

"Sus.Yukarı,hemen giyin gel."

Arkasını döndürmüş ittirmiştim.Oflayarak merdivenlerden çıkmıştı.Ayakkabılıktan arabamın anahtarını alıp kapının önünde Jimin'i beklemeye başladım.Bir kaç dakika sonra üstünde beyaz ve siyah çizgili bir uzun kollu ve gri bir pantolon ile aşağı inmişti.O inerken bende gardırobumdan internetten aldığım küçük gelen montumu Jimin'e verdim.Kendi montumu da giyerken Jimin'in yanakları kızararak montu giydiğini fark etmiştim.Onun hakkında fark ettiğin şeylerden biri de çok utangaç oluşuydu.Kahvaltı yaparken bile çok konuşmamış sorduğumuz sorulara da kızararak cevap vermişti.Kapıyı açıp Jimin'in çıkmasın için geri çekildim.Arabamı açıp evin kapısnı kitlemiştim.İkimizde arabaya bindiğimizde Jimin çok şey almamamızı istemişti.Kesinlikle onu dinlemeyecektim.

🍁🍁🍁

Alışverişten dönerken polisler bizi aramış evden eşyaları alabileceğimizi söylemişlerdi.Jimin'in evine geldiğimizde biraz evi incelemiştim.Yıkık dökük küçücük bir evdi,Jimin'in odasında sadece bir yatak,küçük bir gardırop,bir çekmecesi olan bir komodin ve bir sehpadan oluşuyordu.Bu kadar az ve küçük şeye rağmen odada çok küçük bir alan açıktı.Tahminimce o sehpada Jimin çizimlerini yapıyordu sehpa hep boya olmuştu.Çizimlerinin hepsini bir dosyaya koymuştu.Kıyafetlerini de yeni aldığımız çantaya koymuştu.Komodinin üstündeki tableti alıp açmaya çalıştı,tablet açıldığında mavi ve yeşilimsi bir ekran gelmiş geri kapanmıştı.Oflayarak tableti eline aldı ve mırıldandı "Kırmış." tableti geri yerine koydu,elindeki çantayı sımsıkı tutup bana döndüğünde gözlerinin dolu olduğunu görmüştüm.O odadan çıktığında tableti elime aldım belki bir şekilde içindekileri kurtarabilirdik.Peşinden evden çıktığımda arabayı açıp ben sürücü koltuğunda o da yanımdaki koltuğa oturdu.Gözlerini sildiğini fark ettiğimde konuştum.

"Jimin iyi misin?" araba kullandığım için ona bakamıyordum ama kafasını sağa sola salladığını fark etmiştim."Ne oldu,tableti görünce neden öyle oldun?"

"O tablette annemin bir sürü fotoğrafı ve çizimlerim vardı,hepsi gitti şimdi."

"Tableti yanıma aldım.Yarın video çekimi için stüdyoya gitmem lazım stüdyodakiler anlar bu işlerden.Her şeyi benim tabletime aktarırlar."

"Hyung gerek yok.Zaten benim için onca şey aldın bir de evinde kalıyorum tabletinin de hafızası dolar bir sürü şey var."

"Tableti geçen sene bir çizim etkinliği için almıştım bir daha da kullanamadım.Boş yani."

Hafifçe başını sallamıştı.Eve gidene kadar hiç konuşmamıştık Jimin yolu seyretmiş bende arada onu seyretmiştim.Eve girdiğimizde duşa girmiş saçımı havlu ile kurulayarak salona inmiştim.Çocuklar gelmeden önce gösterdiğim kitabı okuyordu,bir şeye odaklandığı zaman fazla şirin oluyordu dudakları öne çıkıyor,uzun ve sıkı kirpiklerini ise az aralıklarla kırpıyordu.Oturduğu koltuğun diğer ucuna geçip bilgisayarımdan kameranımın bana attığı video editine baktım biraz sıkıcı bir video olmuştu bu videoyu koyarsak az izleneceği kesindi.Yarın stüdyoya gittiğimde bir video daha çekmeliydik işim uzun sürecekti belli ki.

"Jimin yarın beş-altı gibi gelebilirim haberin olsun."

Kitaba odaklandığı için yavaş bir şekilde kafasını aşağı yukarı salladı.Yaklaşık bir saat o koltukta vakit geçirmiştik.Jimin bir kere bile kitaptan kafasını kaldırmamıştı bende arada sıra da Jimin'in ne yaptığına bakıyor ve video editi ile uğraşıyordum.


Çok sıkıcı bir bölümdü biliyorum bir sonraki bölüm biraz daha iyi olur

insecure art Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin