Jimin
Yataktan kalktığım gibi saate bakmıştım,afedersiniz ama öküz gibi uyumuşum neredeyse öğlen olmak üzereydi.Bir süre siyah,beyaz ve lacivert ağırlıklı döşenen odayı inceledim,oda cidden çok hoş ve güzel dizayn edilmişti.Lacivert yatak başlığı,beyaz büyük gardırop,siyah tahta çalışma masası ve duvara monte edilmiş orta boyutlarda televizyon ile sade bir odaydı yatak başlığının dayandığı duvar laciverte boyanmıştı.Pencerenin hemen önünde oturmak için biraz geniş sayılabilen bir yer vardı,Taehyung hyungun sığabileceğini düşünmüyordum ama ben kolaylıkla sığardım.Tuvalette işlerimi hallettikten sonra mutfağa indim.Mutfak tezgahında bir kap ve not vardı not da "Erken çıkmam gerekti kahvaltıya kalamadım.Kapta simit var,kahvaltılıklar da buzdolabında.Afiyet olsun :)" yazıyordu.Şirin nota gülümseyip buzdolabından yiyeceğim kahvaltılıkları çıkardıktan sonra simitleri tabağa koyup kahvaltımı yapmıştım.Güzelce masayı temizleyip her şeyi eskisi gibi yaptıktan sonra odaya geri çıktım.
Aslında rahatsız hissediyordum.Yoongi hyung evinde rahat hissetmem için her şeyi yapıyordu ama yine de bu ev onundu ve sanki ben onun evinde zorla kalıyormuş gibi hissediyordum.Üstelik bir de istemeden arkadaş gruplarına dahil olmuştum.Diğerleri benden hoşlansa da Jeongguk hyung benden nefret etmiş gibiydi.Geldikleri süre boyunca sanki iğrenç bir şeymişim de benden nefret ediyormuş gibi bakmıştı,babam gibi bakmıştı.Ne olduğunu çok anlamamıştım ama sanırım Taehyung hyung ile ilgiliydi.Taehyung hyung bana çok yakın davranmıştı bu da onu rahatsız etmiş olsa gerek.Bir bakıma ikisi de haklı Taehyung hyung son sınıftayken okul arkasında her akşam dövülmesini engellediği çocuğu gördüğüne sevinmişti,Jeongguk hyung ise bunları bilmediği için rahatsız olmuştu.Aralarını açmak istemezdim,bunu önceden de söylemiştim ama olmamıştı işte.
Misafir odasında yatağı toplayıp oturdum.Şaka gibiydi belki ama babamdan kurtulmuştum.Annem öldüğünden beri bana yaşattığı bu iğrenç anıların hepsi sonunda bitmişti.Önümüzdeki hafta davanın ilk mahkemesi vardı Yoongi hyung dava ile kendi avukatının ilgileneceğini söylemişti.Onu uğraştırmaktan nefret ediyordum onca işi arasında bir de benimle uğraşıyordu.Derin bir nefes verip dün Yoongi hyungun masaya getirip koyduğu kitabı elime aldım.Yatağa geri oturup kaldığım sayfadan devam ettim.
🍁🍁🍁
Jeongguk
"Özüüüür dileriiiiiim!"
Kulağımın dibinde çığlık atan Taehyung'u yüzümü buruşturup ittirmiştim.Dünden beri bu şekilde bağırıyordu,eh affetseydim belki bağırmazdı ama umrumda da sayılmaz.Telefonuma geri dönüp kuzenim ile yazışmaya devam ettim.Bir süre omzuma yatıp omuzlarını sallayarak mızmızlanmıştı.Tekrar ittirdiğimde dudak büzüp merdivenlerden aşağıya indi.Merdivenlerin hemen yanında çok geniş bir alan vardı biz de oraya koltuk ve televizyon koyarak değerlendirmiştik,zamanımı genelde burada geçiyordum yani soğuk olmadığı zamanlar.Şu an dışarıda hava 2 dereceydi ve ben donuyordum,Taehyung'dan uzak durmak için üst katta duruyordum,tabii ki işe yaramadı, kollarımı kendime sarıp bir şekilde kuzenim ile yazışmaya devam ettim.Taehyung'a kızgındım çünkü Jimin ile eski bir tanışmışlıkları vardı ve anlatmıyordu.Taehyung'un merdivenlerden çıktığını belli eden ayak seslerine karşılık gözlerimi devirdim.
Omuzlarında baya büyük lila bir battaniye vardı.Bir kısmı omuzlarında diğer kısmını ise arkada ellerini birleştirmiş bir şekilde taşıyordu.Battaniyeyi üstüme fırlatıp yanıma atladı,sinirle kafamdan battaniyeyi Taehyung'a doğru attım.O baya bir süre battaniye ile boğuşurken ben de ona bakıp gülmemeye çalışıyordum.Battaniye ile boğuşmayı bitirdiğinde battaniye nasıl olduysa anında hem benim hem de onun omuzlarında yer edinmişti.Düzelteyim onun omuzlarındaydı benim ise tüm bedenimi sarmıştı.Telefondan kafamı kaldırıp Taehyung malına baktım boş boş sırıtıyordu,ya hayır ya ben bu sırıtmayı biliyorum.
Aniden üstüme atlayıp "Kook!" diye bağırmıştı onun bağırmasıyla ufak bir çığlık atmış onu itmeye başlamıştım.Ona altı ay önce "İncecik bir şeysin ben bile seni taşırım." demem sonucu bana inat altı aydır istisnasız iki günde bir spora gidiyordu,doğal olarak ağırdı ve baya da kaslı.Keşke spor yapmayı bırakmasaydım.Sanki onu itmiyormuşum gibi boynuma sokulup en sevdiğim şarkıyı mırıldanmaya başladı.Yorulduğumda ittirmeyi bırakıp kalın sesiyle mırıldandığı şarkıyı dinlemeye başladım.Şarkıyı bitirdiğinde kalkıp dizleri üstünde durdu aşağı bakıp elimle oynamaya başladı.
"Ben son sınıfken okulda ikinci sınıflarda civcive benzettiğim bir çocuk vardı,çok şirindi direkt dikkatimi çekti.Ben okul çıkışında Namjoon hyungun beni almasını beklediğim bir gün o çocuğun okuldan çıkmadığını fark ettim normalde hızlıca eve giderdi.Merak ettiğim için okulu aramaya başladım tek tek tüm katlara baktım hizmetliler dışında kimse yoktu.Tüm okulu aradıktan sonra okulun arka bahçesine baktım.Resmen orada büzülmüş duruyordu Jimin,dört çocuk birden tekmeler,yumruklar atıyorlardı.Yemin ederim o şekilde bırakamazdım onu direkt yanlarına gittim çocuklara biraz dayak attım ikisi kaçtı ikisi ise bana vurmaya başladı.Çok sert vuruyorlardı,Jimin kalkabildiğinde yerdeki cam şişelerden birini alıp çocuklardan birinin kafasında kırdı sonra da zaten korkup kaçtılar."
Biraz durdu,gözlerini silip devam etti.
"Sonra işte okulun revirine götürdüm pansuman falan yaptım.İşte sonra fark ettim ki bu dört çocuk her gün okul çıkışı Jimin'in sınıfının önünde duruyor o çıktığı gibi de arka bahçeye sürüklüyorlar.Ben de çıkışta Jimin'in sınıfının önünde beklemeye başladım,her gün eve beraber gitmeye başladık.İlk başta hiç konuşmuyordu sadece teşekkür ediyordu.Sonra yakınlaştık resim çizdiğini öğrenmiştim,o beni tanımıştı ben onu."
Başımı sallamıştım.Kimse bu kadar çok şey yaşamayı hak etmiyordu,daha bilmediğimiz kim bilir neler vardı.
"Jimin bir çizimi çöpe atacaktı,ben izin vermemiştim.Çok hoşuma gitmişti çizim odamın duvarında asılıydı hatırlarsın.Ben Jimin ile Instagram'da konuştuğum zaman o anonim bir şekilde benimle konuşuyordu.Sonra bana beni çizdiği çizimi attı,imzası çok tanıdık geldi ben de o çizimi bulup imzaları karşılaştırdım.Öyle Jimin'in kim olduğunu anladım."
Kafasını kaldırıp kocaman gözlerle bana baktı,bakışına karşı hiç bir şey yapmadan telefonumu elime alıp oynadığı elimi ellerinin arasından çektim.İnanın bunu yapmak çok zor olmuştu.
"Affetin mi?"
Bir kaç saniye bir şey demeyip telefona bakmaya devam ettim.Üzgünmüş gibi ofladığında dayanamamıştım telefonu koltuğa bıraktım,ona dönüp sarılmak ister gibi kollarımı açtım.Anında kollarımın arasına girip sımsıkı sarıldı.Geniş koltukta yan yana sarılarak yatıyorduk.Dün gece uyuyamamıştım,Taehyung'un kollarında anında mayışmıştım.Hafifçe uykumun geldiğini mırıldandığımda gülmüş beni göğsüne yatırmıştı.Ben uzun zaman sonra ilk defa kokusu ile uyuyabilecek olmanın mutluluğu ile gözlerimi kapatmış uykuya dalmıştım.
O sıra ise Taehyung Jeongguk'un saçları ile oynamış tıpkı kucağında yatan küçüğün ona yaptığı gibi Jeongguk'un kokusunı içine çekmişti.Jeongguk derin uykuya daldığı gibi telefonunun galerisinde Jeongguk'un uyuduğu şirin fotoğraflar yer edinmişti.
Az çok olayları görmeye başladınız ama bunun daha arkası var
Bir hatam varsa kusura bakmayın hata gördüyseniz lütfen buraya yazın bende düzelteyim
❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
insecure art
FanfictionFenomen Min Yoongi bir gün dm kutusunu temizlemeye karar verir.İnanın hayatında onu en mutlu eden şeylerin mesaj kutusunda karşısına çıkacağını bilmiyordu.