Taehyung hyung ve Jeongguk hyungun aldığı şeyler cidden pahalı ve çok güzellerdi.Bir sürü kıyafet,takı ve çizim yaparken kullanabileceğim şeyler almışlardı.Arayıp ikisine de defalarca teşekkür etmiştim.Şimdi ise akşam olmuştu,Yoongi hyung odasında çalışıyordu ben de kitabımı bitirmiştim.Televizyonu açtıktan kısa bir süre sonra odanın kapısı tıklatıldı.
"Gelebilir miyim Jimin."
"Tabii hyung."
Kapıyı açıp sakince içeri girmişti.Yanıma oturup konuştu.
"Kremlerini sürdün mü?"
Elim ile ensemi kaşıyıp sorusunu cevapladım.
"Unuttum."
"Tamam hadi çıkar üstünü saati geçmeden sürelim."
"Ben yaparım hyung."
"Jimin.Hadi."
Utana sıkıla üstümdeki tişörtü çıkarmıştım göğsümdeki ve omuzlarımdaki yaralar gözükmüştü.Yatağın yanındaki komodinden kremleri alıp göğsüme sürmeye başlamıştı.Nefesimi tutmuş bekliyordum hem krem soğuktu hem de Yoongi hyung bana dokunuyordu,kalbim yerinden çıkmak üzereydi.Kollarıma ve göğsüme kremleri sürdükten sonra sırtıma da sürmüştü.
"Krem emilene kadar tişörtünü giyme beş dakika kadar bekle."
Başımla onaylayıp,yere baktım.Fazlasıyla utanıyordum.
"Jimin benden utanmana gerek yok."
"Elimde değil."
Derin bir nefes verip çalışma masasına ilerlemişti.Bitirdiğim kitabı eline alıp aşağı indi.Bir kaç saniye sonra tekrar yukarı çıkıp bana bir kitap verdi.Ben kitabı incelerken o da yatağa yattı.Mırıldanarak konuştum.
"Aynı kitabın mutlu sonla biteni."
"Evet öyle ilk bir kaç sayfa aynı sonra ise olaylar değişiyor.Okumanı istiyorum."
"Okurum."
Hiç konuşmadan öylece durduk ikimizde bir kaç saniye ya da bir kaç dakika bilmiyorum onunlayken zaman kavramı pek umrumda olmuyordu.Zaman geçiyordu gidiyordu ama benim için hiç sorun olmuyordu.Ne yapıyordu bana?
🍁🍁🍁
Yoongi
Uykumdan aniden fırlamıştım.Ne kabus görmüştüm ne de hoş olmayan bir rüya öylece aniden kalkmıştım.Aklıma ilk Jimin gelmişti direkt odadan çıktığım gibi olabildiğince hızlı bir şekilde kapısının önüne gelmiştim.Kapısının önüne geldiğimde içeriden burun çekme ve hıçkırık sesleri geliyordu.Yavaşça odaya girdiğimde yanaklarından yaşlar süzülen ve dolu gözleriyle bana bakan Jimin'i görmüştüm.Endişeyle yanına oturduğumda titreyen sesiyle konuştu.
"B-ben mi uyandırdım?"
"Hayır uyuyamadım,sana bakayım dedim."
Burnunu çekerek kafasını sallamıştı.Ensesinden tutup Jimin'i göğsüme çekmiştim.Bir süre göğsümde ağlamış sonra ise kalkmak için hareketlendiğinde belinden tutup kucağıma yan bir şekilde oturtmuştum.Küçücüktü,yüzünü boynuma gömmüş bir şekilde duruyordu,papatya kokusunu içime çekerken sanki cennette gibi hissediyordum.
Her seferinde kendime onun benden dört yaş küçük olduğunu daha iki ay önce reşit olduğunu aklıma getiriyordum,uzaklaşmaya çabalıyordum ama öyle güzeldi ki dayanamıyordum.Daha bir kaç saat önce ondan uzak duracağıma karşı kendime söz vermiştim şimdi ise onu kucağıma oturtmuş,kokusunu içime çekiyordum.Vazgeçemiyordum ondan.Bir gün tüm yaraları iyileşecek başka bir yere taşınacaktı,gitmesini kaldıramazdım.Elimden geldiğince katlanmaya çalışmaktan başka şansım yoktu.Kokusuna odaklanmayı zor da olsa bırakıp konuştum.
"Hadi duşa gir,rahatlarsın."
"İstemiyorum."
"Hadi Jiminie ben burada bekleyeceğim."
"Hyung lütfen,istemiyorum."
"Neden Jimin-ah."
"Yalnız kalmak istemiyorum."
"Kapı açık kalsın olur mu burada duracağım yerimden kalkmayacağım bile.Söz veriyorum."
Dudağını büzerek onaylamış ne kadar istemesem de kucağımdan kalkmıştı.Banyoya girip kapısını hafifçe aralık bırakmıştı.Yatağa uzanıp onu beklemeye başladım.Babası yüzünden böyleydi.Babası annesine ve Jimin'e şiddet uygulamış,Jimin'i uyuşturucuya alıştırmaya çalışmıştı.Annesi öldükten sonra çok yalnız kaldığını anlatmıştı.Annesinin nasıl öldüğünü bilmiyordum merak da ediyordum ama Jimin'e bunları tekrar hatırlatmak beni çok rahatsız ediyordu.
Duştan çıktıktan sonra yanıma oturmuştu.Anında kızarmış gözleri ile gözlerimi birleştirmiştim.O elleri ile oynarken ben de gözlerine bakıyordum.Kafasını kaldırmadan mırıldandı.
"Rüyamda annemi gördüm."
Seslice nefes verip devam etti.
"Ölürken...Tekrar aynı anı saniyesi saniyesine gördüm hyung."
Kalkıp gözünden akan yaşları sildim.Önünde diz çöktüm ve tekrar gözlerimi onun gözlerine diktim,bu sefer o da bana baktı biz bakışırken aniden boynuma atlamış sanki gitmemden korkar gibi sımsıkı sarılmıştı.Diz çöktüğüm için ondan aşağı da kalıyordum boynumda ağlarken kendini yere bırakmış,hizama gelmişti.Ağlaya ağlaya konuştuğunda öylece dinledim.
"Babam yaptı her şeyi.Defalarca vurdu a-anneme,öyle çok v-vurdu öyle çok acıttı ki canını dayanamadı annem h-hyung.Benim kollarım öylece bağlı iken oracıkta ö-öldü.Bana son kez gözlerime b-bakıp seni seviyorum oğlum dedi hyung son kez.Çok ağladım hyung ç-çok.Hepsi onun yüzünden h-hepsi.Nefret ediyorum ondan."
Ne yapacağımı bilmiyordum,ne diyeceğimi.Sadece sarmaladım onu o boynumda ağladı ben ise belini okşadım.
"Belki seni tatmin etmez ama emin ol geri kalan tüm hayatını hapishanede geçirecek.Sana söz veriyorum."
"Sana güveniyorum hyung."
Boynumda ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre ağlamış,defalarca hıçkırmıştı.Hıçkırkları dindiğinde ve nefesleri düzenli hale geldiğinde uyuduğunu anlamıştım önümde oturan Jimin'i tekrar kucağıma almıştım.Yatağa yatırdığımda gitmek için ayaklandığım zaman elimi tutmuş onu fark etmeden kapıya doğru ilerlememle eli yatağa düşmüştü.Huysuzca mırıldandığında gülümsemiş yanına yatmıştım.Beline sarıldığımda sanki bunu bekliyormuş gibi yan dönmüş iyice bana sokulmuştu.Jimin hakkında fark ettiğim bir diğer şey ise en ufak fırsatta bana sokuluyordu.Korktuğu,üzüldüğü,heye
canlandığı,mutlu olduğu her an benimle temasta oluyordu ve bunun sadece bana özel olduğunu da fark etmiştim.Yoongi ise hala Jimin'in yarı uyanık olduğunun farkında değildi.Jimin hyıngunun onu taşımasını seviyordu,ona sarılmasını,elini tutmasını,Jimin'i güvende hisettirmeye çalışmasını.Yoongi uyuduğunda Jimin yarı uykulu bir şekilde yatakta doğruldu.Biliyordu yarın bundan deli gibi utanacaktı ama elinde değildi.Hyungunun dudağına biraz uzun bir öpücük kondurup tekrar kolları arasına girdi.Yoongi ise yeni uyuduğundan çok derin olmayan uykusu sayesinde az çok öpücüğü hissetmişti.
ANASKM ÖPTÜ
❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
insecure art
FanfictionFenomen Min Yoongi bir gün dm kutusunu temizlemeye karar verir.İnanın hayatında onu en mutlu eden şeylerin mesaj kutusunda karşısına çıkacağını bilmiyordu.