SEVDA HER ŞEYE DEĞER!
İbrahim zaman kaybeden Esrayı alıp amcasının evinin yolunu tuttu.
Esra hem çekiniyor hemde korkuyordu. Nasıl karşılayacaklardı onu? İbrahimin ailesinin başına gelenlerden ötürü kendini suçlu hissediyordu. Okadar şeyden sonra onu kabul edeceklermiydi?
İbrahim kapıyı tıklatırken Esra zihnini dolduran düşüncelerden sıyrılıp kapının açılmasını bekledi.
Kapıyı açan genç kız gülerek "hoşgeldin abi"dedi ve Esraya baktı "hoşgeldin"
Güler yüzle karşılanan Esranın içi azda olsa rahatlamıştı. On sekiz yaşlarındaki kız önce amcasının oğluna sarıldı sonrada Esraya.
O sırada annesiyle göz göze geldi İbrahim. "Oğlum"diyerek açtı kollarını annesi. Öyle sıkıca sarıldıki oğluna yıllardır görmüyor gibiydi.
Gözyaşlarını silip oğlunun arkasındaki güzel kıza baktı Fatma.
Gözyaşlarını silerek gülümsedi.
"hoş geldin kızım"Esra zaman kaybetmeden kayınvalidesinin elini öptü. Bütün aile onu güler yüzle karşılamıştı. Esranın korktuğu başına gelmemişti.
Arabayı satıp ev kiraladılar, kalan parayla eve eşyada aldılar. İbrahim marangoz işine geri döndü. Aradan bir ay geçmişti. İbrahim haftalığını alıp evin yolunu tuttu. Eskisi kadar görüşmüyordu arkadaşlarıyla arada bir Murat abisinin yanına gidiyordu.
Ertesi gün pazar günüydü işe gitmedi ve Esranın aklına hiç gelmeyecek bir süpriz yaptı. Gelinlik satın almaya parası yetmiyordu ama sevdiğini beyazlar içinde görmek istiyordu.
Cebinde dün aldığı haftalığı vardı
Sabah kahvaltıdan sonra evden çıktı gidip sevdiceği için bir gelinlik kiraladı. Sevinçle evin yolunu tuttu.Esra sık sık pencereden bakıyordu içten içe sitem ediyordu kocasına bir pazar günü evdeydi o evde karısıyla zaman geçireceğine kahvaltı yaptığı gibi çıkıp gitmişti. Elinde büyük bir poşetle gelen kocasını görünce hızla yerinden kalktı.
"Ne oldu kızım"
Gülerek baktı Annesine "İbrahim geldi Anne"
Annesi gülümsedi ve elindeki yazma kenarını işlemeye devam etti.
Esra öyle iyi öyle güler yüzlüydüki bütün ailenin ve akrabaların sevgisini kısa sürede kazanmıştı.Akrabalarından bazıları evlerinin konusunu açıyordu bazen, İbrahimin babası ise şu cevabı veriyordu
"bir değil bin evim olsa yine verirdim gelinim için. Ev yine alınır ama ben böyle bir gelin bir daha bulamam"
Öz kızından ayırmıyordu Esrayı, ailece el üstünde tutuyorlardı Esrayı.
Hiç biri gelin gözüyle bakmıyordu Esraya evin kızı gibiydi.Esra ailesinden görmediği sevgiyi saygıyı İbrahimin ailesinde görmüştü.
Abilerinden babasından yediği dayakların haddi hesabı yoktu,
Burda ise incinecek bir söz dahi duymamıştı bir ay içinde.Kapıyı açınca göz göze geldiler.
"Ömür verdiğim" dedi İbrahim yumuşak ses tonuyla."Hoş geldin aşkım" dedi Esra güler yüzle.
"Hoş buldum" diyerek girdi İbrahim.
"O elindeki ne hayatım?"
"Al bak bakalım ne"
İbrahim ayakkabılarını çıkarırken Esra poşetin içindeki gelinliği çıkarken şaşkınca kocasına baktı.
Mutluluktan hiç bir şey diyemedi gözyaşları süzülürken elindeki gelinliği bırakıp sıkıca sarıldı kocasına."Ağlayacağını bilsem böyle bir şey yapmazdım"
Esra cevap bile veremedi kocasına
Sadece sarıldı, sımsıkı sarıldı.Seslerini duyan Annesi çıktı odadan
"Ne oluyor? Kızım niye ağlıyorsun ne oldu?"İbrahimden ayrılıp gelinliği gösterdi Esra "bak Anne İbrahim gelinlik almış"
İbrahim hemen atıldı "lan ne alması? Kiraladım"
Esra gülerek gözyaşlarını sildi "ne fark eder"
Esra gelinliğini giyip hazırlanırken İbrahimde takım elbisesini giydi.
Esra saçlarını düzleştiriciyle düzleştirip iki tutam saç çıkardı önünden, saçlarını geriye doğru atıp tacını taktı ve tel tokalarla tutturdu.
Hafif makyajda yayıp çıktı odadan."Aşkım"
İbrahim başını çevirip bakınca karısının güzelliği karşısında yutkundu. "Ömrüm"
Esra gelinliğin eteğinden tutup ağır adımlarla kocasına doğru yürüdü.
Annesi gözyaşlarına engel olamamıştı."Maşallah güzel kızım maşallah ne kadar güzel olmuşsun"
İbrahim karısının yüzünü avuçları arasına alıp uzunca öptü alnından
"Çok güzelsin"Onlarca resim çektiler o gün İbrahimin annesi kızınıda aramıştı oda gelmişti ailece bir sürü resimler çektiler.
Aradan günler geçmişti Esranın mide bulantısı ve baş dönmesi olduğu için Gebelik testi alıp gelmişti annesi. Testi yapıp beklemeye başladı. Elleri titriyordu heyecandan.
İki çizgiyi görünce karşısında duran Annesine baktı dili tutulmuştu Titreyen eliyle testi annesine uzattı.
"Hamileyim Anne"
Fatma "Allah kucağına almayı nasip etsin yavrum"diyerek sarıldı gelinine.
Aradan üç ay geçmişti Esra dört aylık hamileydi. Kontrole gideceği için bugün İbrahim işe gitmemişti.
Beraber hastaneye gittiler cinsiyetini öğreneceklerdi ama bebek bacaklarını kapatmıştı. "Kesin kızdır utanıp bacaklarını kapatmıştır"dedi Esra."Kız değil"
"Kız"
"Vallahi kız değil"
"Ay nerden biliyorsun İbrahim"
"Dün gece rüyamda gördüm"
"Rüyanda mı gördün bana niye anlatmadın ömrüm ya?"
El ele yürürken konuşmaya devam ettiler.
"Doktor ne diyecek diye bekledim ömrüm anlatacaktım"
"E anlat çatladım burda dört aylık doğuracağım İbrahim"
İbrahim gülerek elini karısının beline dolarken rüyasını anlatmaya başladı.
"Bir yaşlarındaydı belki biraz daha büyüktü bilmiyorum ama etrafı aydınlıktı okadar güzeldiki Esra kucağıma alıp öpüp koklamak istedim. Bizim Halil oturuyordu oda Halilin yanında durmuştu başında beyaz bir sarık vardı yüzü güneş gibiydi, Halil kuran okuyordu oda hemen yanında durmuş okumak ister gibi bakıyordu kuran ı kerime. Bana baktı gülümsedi yanlarına gidip kucağıma almak istedim gidemedim. Sonra uyandım öyle işte oğlumuz olacak biliyorum"
"Çok güzelmiş keşke bende görebilseydim Ömrüm, gidip cami hocasına soralım mı beraber rüyanın anlamı neymiş"
"Yavrum gitmeye ne gerek var erkek olacak işte"
Akşam yemekten sonra Halilide alıp Murat abisinin yanına gitti İbrahim.
Dönüşte sohbet ederken rüyasını kardeşinede anlattı.Sonra iç çekti. "Bana bir şey olursa Earada oğlumda sana emanetimdir Halil onları sahipsiz bırakma"
"Tövbe o nasıl laf abi Allah seni başımızdan eksik etmesin. Senin çocuğun olacak Rabbim benim ömrümden alıp senin ömrüne katsın inşallah. Deme bana böyle şeyler"
"İnsan oğluyuz bizde ölümün ne zaman geleceği belli olmaz, Esrada oğlumda sana Allahın emaneti"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA SEVDAM (TAMAMLANDI)
Novela Juvenil"Gelemem diyorum İbrahim. Amcamın oğluna verdiler beni" İbrahim arkasını dönüp sevdiği kızın gözlerine kenetledi bakışlarını. "Geleceksin! Sen benimsin. benden başkasına yar etmem seni" "Gelemem İbrahim gelemem. Öldürürler bizi" İbrahim öyle bir bağ...