13:26Yüzünde bir gülümsemeyle, (y/n) eve dönmek için işten çıktı. Evinden uzak olmasına rağmen İnaba'nın sakin sokaklarında yürümek -ne kadar yorgun olması önemli değildi- ona iyi geliyordu.
Aşık olduğu erkek arkadaşı, Oikawa'yı düşünmeye başladı. Miyagi'ye geri geldiğinde onun vereceği tepkiyi hayal etmek gülümsemesinin genişlemesini sağlamıştı. Şaşıracağını biliyordu, (y/n) onun mutlu olacağını umuyordu.
(y/n), "ah, onun mesajına cevap veremedim..." diye mırıldandı ve telefonunu cebinden çıkararak hızlıca Oikawa'nın mesaj kutusuna tıkladı.
13:30
(y/n)
- oikawa-san, seni seviyorum.teslim edildi 13:30.
(y/n) kısa mesajını gönderdikten sonra İwaizumi'ye heyecanını anlatmak için onu aramaya karar verdi. Numarasını tuşladı ve açmasını bekledi.
İwaizumi, telefona cevap vermeyince
(y/n) ona sesli bir mesaj bırakmanın daha iyi olacağını düşündü.sesli mesaj kaydediliyor...
"Hey, İwa-chan."
(y/n) yürümeye devam etti. Başını kaldırıp gökyüzüne baktı ve gözlerini kapattı. Gelen hafif esinti onu serinletmişti.
"İnanamıyorum. Yarın o gün!
Tooru'nun sürprizi beğeneceğini düşünüyor musun? Umarım beğenir...
Her neyse, bana yardım ettiğin için çok teşekkür ederim, İwa-chan! Bunu sır olarak Tooru'dan gizlediğin için de teşekkür ederim!
Buna çok şaşıracak! zaten amacımız da bu değil miydi? Hehe."(y/n) mutlulukla iç geçirerek gözlerini açtı ve İnaba'nın boş sokaklarına baktı. İnaba'nın güzel bir şehir olmasının yanı sıra, boş ve huzurlu olmasıyla biliniyordu. İnsanlar burada çok az araba kullanırlardı. Bu da ekosistemi destekliyordu.
"Yarın geleceğime inanamıyorum! Gidip eşyalarımı toplamam lazım. Şu an da hâlâ işten eve yürüyorum. Biliyorsun bütün paramı tren biletine harcadığım için para biriktirmem gerekiyordu.
Tooru'ya bir ipucu vermiştim zaten, ona bir sürpriz hazırladığımı söyledim. Yeni yıldan birkaç gün önce kız arkadaşının yanına gelmesi dileyebileceğin en iyi hediye değil midir zaten? Bana katılıyor musun, İwa-chan?"(y/n) bunu söyledikten sonra bir sokağın yanından geçerken onu takip eden kişiyi farketmemişti. Yarın için çok heyecanlıydı.
"Her neyse, ben-"
Birisinin kolunu tutup onu boş bir sokağa sertçe çekmesiyle cümlesi yarım kaldı. Panikleyerek kolunu onu tutan kişiden kurtarmaya çalıştı.
"Ne-? Hey- dur!" diye bağırmasına rağmen, o kişi tarafından görmezden gelindi ve kirli zemine atıldı.
Adamın elindeki bıçağı görünce (y/n)'nin gözleri dehşetle açıldı. Adam onu bıçaklamaya hazırlanıyor gibiydi.
"Y-Yapma! Polisi arayacağım-"Adam onu arka arkaya defalarca bıçaklamaya başlayınca cümlesi yine yarım kalmıştı. Acıyla haykırdı, durması için ona yalvardı, ama o dinlemedi. Bilinci yavaşça kapanmaya başladığında telefonu elinden kaymaya başlamıştı.
(y/n)'nin gözleri kapanmaya başladı. Nefes alışverişi ise yavaşlıyordu. Katil ayağa kalktı ve uzaklaşmaya başladı. Siyah giyindiğinden dolayı ona kan bulaşmasına rağmen görünmüyordu.
Son nefesini vermeden önce (y/n) telefonuna bakıp zayıf bir şekilde gülümsedi. Ardındansa sesli mesajı gönder tuşuna bastı.
Böylelikle İwaizumi -belki de Oikawa- onu son kez duyabilecekti.
-
yorumları okuyunca kötü hissettim :(
üzülmeyin hikayenin bir sonu daha var onu da en kısa zamanda çevirip paylaşacağım,
kendinize iyi bakın ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ily | Oikawa Tooru
Fanfiction"Oikawa-san, seni seviyorum." Oikawa Tooru. | angst orijinal hikaye @strwbrrybyun hesabına aittir ♡