2. Bölüm: Kırmızı Kan

2.3K 190 160
                                    

Ağlama küçük kız,
Ağlarsan ezileceksin.

Ağlama küçük kız, Ağlarsan ezileceksin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar♡

Karnımda ki yara baş göstermişken, sızısı bütün vücudumun tir tir titremesine sebep olurken, yüzümü buruştururak araladım gözlerimi. İlk başta gözlerim buğulu olup görüşümü engellese de daha sonradan buğuluk gidip görüşüm düzelmişti.

Elleri cebinde, siyah takım elbisesiyle başımda dikilen kişiyi görünce korkup tiz bir çığlık bıraktım bu küçük odaya.

Patron dedikleri kişi buydu , beni kaçıran, karnımda ki yaraya sebep olan kişi. Gözlerimi kapatıp kendimi korktuğum karanlığa bıraktığım yerde değildim, ilk kaçırılıp getirildiğim odadaydım. Buraya ne zaman geldiğimi bilmiyor, merak ediyordum. Fakat şimdilik önemli olan o değildi. Önemli olan, o iki adamın bana ne yaptığıydı.

Bana zarar verebilecek olan bu adama sadece korkuyla bakmakla yetiniyordum , kalbim korkudan yerinden çıkacak gibi atarken titreyen parmaklarım da bunu destekliyordu.

Bana bakarken gözleri çok acımasız ve tehditkârdı. Bakışları keskin, başı dik duruyordu. Kesinlikle gözündeki saf nefreti iliklerime kadar hissedebiliyordum.

Tiksinir gibi bakan gözlerinden kaçırdım gözlerimi, neden tanımadığı birine böyle bakardı ki insan? Mutlaka bir sebebi olmalıydı, ne yapmıştım onu bu kadar rahatsız edecek? Oysa ki ben, onu daha önce görüp görmediğimden bile şüpheliydim.

"Alın şunu." Yüzünden bir mimik bile oynamazken arkasında ki iki adama söyledi. Arkasını dönüp odadan çıktıktan sonra buradaki iki kişi beni yatağımdan dikkatsizce kaldırdılar, aniden acısı vuran yaram ile yüksek sesli bir çığlık atsam da beni umursamayıp kollarımı tuttular ve sürüklemeye başladılar.

Bilmediğim kulübede bilmediğim odalara sürüklenirken kapısı demir olan bir odaya getirdiler beni. Normalde bütün kapılar ahşaptan yapılıyordu fakat bu kapı çelik gibi kuvvetli bir demire sahipti.

Odaya girdiğimde ilk yaptığım şey etrafı incelemek olmuştu fakat buradakileri gördüğümde incelediğime pişman olmuştum, duvarlara özenle asılmış tarihi kılıçlar, çeşit çeşit bıçaklar, baltalar, silahlar, oklar ve bir çok delici alet vardı. Korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım, gözlerim korkuyla aralanmış, dudaklarım düz bir hâl almışlardı, ayaklarımın yere çakılı kaldığını hissediyordum . Bacaklarım tir tir titriyor, adım dahi atamıyordum.

Kollarımı tutan adamlar beni odada bulunan bir sandalyeye oturtup bağladıklarında çoktan ağlıyordum.

Burada bana ne yapacaklardı bilmiyordum fakat sağ çıkamayacağım kesindi.

Demir kapı açılıp içine patron dedikleri adam girdiğinde ardından arkasından bir kaç kişi daha girmişti, işkence çekmemi keyifle izlemeye mi gelmişlerdi? Anlamıyordum.

Love Over | TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin