Billie Eilish - Bored
...
KİTAPLARIMIN TÜM HAKLARI BANA AİT OLUP, ÇOĞALTILAMAZ VEYA KOPYALANAMAZ.
Merhaba...
Beni tanımanı istiyorum...Kitapla çıktım yola.
Çünkü insana en çok kitap yakışıyor.
Ve mürekkebin kuruduğu yerde
Kan akıyor.Bir Gaziantep baharında doğdum.
Baharı ceplerime doldurdum.
Kitapla başladım yaşamaya.
Rengarenk olsun istedim kitaplarım,
Rengarenk olsun diye dünya.Samimi, heyecanlı, yürekli
Genç insanlar topladım etrafıma.
Ekipleştim, biz ' leştim.
Bir kurgu belirledim kendime.
Genç... Hayat dolu... Seçkin.Kocaman hayallerim var,
Taptaze bir nefesim, umutlarım var.
Gencecik bir kitabım ben,
Bütün içtenliğimle sana gülümsüyorum.Merhaba...
Beni sevmeni istiyorum......
Bu kitapta geçen mekân ve zaman tamamen hayali ürün olup gerçek kişi veya kurumlarla hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır.
.
"Füsun hanım pansiyonu mu tadilata verdi acaba?" korku dolu sesimle biliyordum ki o cimri kadın böyle harabe bir yeri bu hâle getirmezdi, ha parasını almışsın ha canını.
Genç kız gözlerini önce benim arkama çevirdi daha sonra düz ve saygılı bir sesle kalbimi tekleten şeyi söyledi. "Pardon Füsun hanım kim?" sesindeki şaşkınlık ve sorgulaması beni alaşağı ederken yeni olduğunu düşündüm. Önüme düşen siyah uzun saçımı kulağıma sıkıştırıp yüzüne sorgulayıcı bakışlarımı atıyordum." Siz yenisiz herhalde yoksa buranın patronunu tanımayacak olamazsınız dimi?" ona bilmişlik taslıyormuş gibi söylediğim sözler kadını bir hayali şaşırtınca yüzümdeki yapay gülüş soldu. " Bir yanlışlık oldu sanırım ben burada neredeyse bir ay kadar çalışıyorum ve bildiğim kadarıyla bu pansiyonun sahibi de bir erkek, Akif Atakan."
Sözleriyle sanki beni tokatlayan kadına inanmayan bakışlar attım, deli miydi bu kadın niye buranın sahibinin erkek olduğundan bahsediyordu ki? Kaşlarımı çatarak tam ona bir şey söyleyecektim ki aynı adam karşımda tüm ihtişamıyla dikilerek bana soru dolu gözlerle baktı. " Bir sorun mu vardı?" Ne ara yanımıza gelmisti görmemiştim, pekte umrumda değildi. Derin bir nefes alarak sakinleşmek istedim fakat olmadı, ben ağzımı hızlıca açıp kadının neden böyle konuştuğunu söyleyecektim ki kadın benden önce davrandı. " Şey Aktif bey bu kadın Füsun denen birisinden bahsediyordu , bende öyle birinin olmadığını patronun tamda siz olduğundan bahsediyordum." çekingen sesi patronuyla konuşuyor gibiydi, lan zaten patronuymuş yaa!
Şaşkınca adama bakarken inanamıyordum, biri şuan benimle dalga geçiyordu kesinlikle. Daha bir saat önce konuştuğum kadın beden değişikliğine uğrayacak değildi yaa, kesinlikle şakaydı. Yüzümde bu anın saçmalığıyla bir gülüş oluştu ve gülmeye başladım ,başımı hayır anlamında sallarken. Kesinlikle benimle alay ediyorlardı yada dur, ben şuan bir şaka ekibin eline mi düşmüştüm yoksa? Gerçi artık günümüzde onlardan eser dahi yoktu ama.
" Ah acaba Füsunun yeni manitası mısınız?"
Gülümseyen dudakarımla adamın ciddiyet dolu suratına bakmıştım. Gayette ciddi duruyordu ama. " Füsun kim?" Onun sordugu soru beni daha da çileden çıkartırken gözlerimi etrafta dolaşıtırdım . O Füsun cadısı mutlaka bir yerlere kendi fotoğrafını asardı eminim. İçerinin taze ve şık görüntüsü artık gözüme iğne gibi saplanmaya başlıyordu ,tam kadının masasında da bir şey bulamayıp kafamı kaldıracakken gördüğüm takvim gülen dudaklarımı dondurmuştu. Kesinlikle yanlıştı bu takvim.
Bedenimde bir uyuşukluk hissederken yutkunmaya çalışarak adama çevirdim bakışlarımı. "A-a-acaba biz kaç yılındayız?" titreyen sesim ve bembeyaz olduğunu düşündüğüm suratla adama baktım, bana düzgün ve mantıklı bir açıklama yapmasını bekleyerek. Yüzüme anlamsızca bakarken bir taraftan da delici bakışlarını üzerimden bir saniye ayırmıyordu.
" Tam olarak bulunduğumuz yılı bilmediğinizi mi söylüyorsunuz?."
Tek kaşı fütürsuzca havalandıgında olayı çözümlemeye çalısan ses tonundan hiç hoşlanmamıştım. Stresten ellerimi sıkarken tahammülsüzlükle dişlerimi gıcırdatıyordum, daha ne söylememi bekliyorlardı?
"Bilsem sorar mıyım?"
Sesimdeki ve halimdeki bu değişimi fark eden adam boğazını temizleyerek gözlerimin içine baktı. " 2023 yılındayız"
Duyduğum rakamları algılamayan beynim sanki durmuş ve o an bedenime elektroşok uygulanmış gibi bir irkilme yaşadım. Nefes almayı unuttuğumu fark ettiğimde, derin bir nefes eşliğinde kendime gelmeye çalıştım.
"Ş-ş-şaka dimi?" Kelimeler agzımdan taş misali yuvarlanırken karşımda duran adam ise şakadan yoksun bir şekilde konuşmuştu.
"Hanımefendi ben gayet ciddiyim. İsterseniz şuradaki takvime bakın?"Gözlerim tekrardan takvime giderken yılın başlarında olduğunu gördüm. Gördüklerime inanamaz bir şekilde tekrardan adama döndüğünde boğazımın kurduğunu hissediyordum. Ben ağzımı açıp bir şey söyleyemezken adamın yanında duran bayanın endişeli ifadesi artı. " Siz iyi misiniz? Hasta mı olduğunuz yoksa? teniniz iyice sarardı"
Kadının söylediklerini algılamıyordum . " Ama ama bizim şuan 2052 yılında olmamız gerekiyordu." Kısık çıkan sesimi sadece adamın duyduğuna emindim. Çünkü ilk defa yüzünde bir duygu oluşmuştu aynı şuanki durumu yaşayışım gibi.
Bir dakika, NE!
_____________ & ________________
___________Sevmek mi?
Hiç duymadım ki...
Gülmek mi?
Çoktan unuttum...
Yaşamak mı?
Oda ne...
Aşk mı?
Büyük bir yalan...
Yanlızlık mı?
İşte o benim dünyam!...
Yeni düzenlemeyle geldim.
Lütfen alttaki şu küçük yıldıza dokunmayı unutmayın. Tabii yorumlarınızı da unutmadan.SELAMETLE 🕊️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FECİR
Science FictionBedenimde bir uyuşukluk hissederken yutkunmaya çalışarak adama çevirdim bakışlarımı. "A-a-acaba biz kaç yılındayız?" titreyen sesim ve bembeyaz olduğunu düşündüğüm suratla adama baktım, bana düzgün ve mantıklı bir açıklama yapmasını bekleyerek. Yüzü...