Kurtarıcı (1.Bölüm)

93 9 326
                                    

05/02/2021 Tarihinde yazmaya başlamışım. Zaman ne kadar çabuk geçiyor :') Bugün 04/09/2021 Aradan bayağı zaman geçmiş. Birden aklıma bu bölümleri yazdığım geldi ve dedim ki neden bölümü atmayayım. Hem okulların açılmasına da yaklaşık iki gün kalmışken 😭 

KEYİFLİ OKUMALAAAAR!

Makette geziniyordum. Üstümde bol kot vardı. İçimde de beyaz bir badi giymiştim. Hava biraz serin olduğu için üstüme uzun lacivert kapşonlu giymiştim. Sarı saçlarım açıktı. Siyah şapkamı takmıştım. Normal insanlar nasıl giyiniyorsa öyleydim.

Kardeşime yakalanmak istemezdim. Bir buçuk yıldır ortalıkta yoktum. Ve bu zamana kadar ondan saklanabilmiştim. Kameralardan uzak durmak istesem de bu pek mümkün değildi. O yüzden kendimi saklıyordum.

Alışverişimi yaparken birkaç insan bana dikkatle bakıyordu. Buraya haftada iki kez gelirdim. Düzenli bir şekilde. Ama sürekli yüzümü saklamamdan benden artık süphelenmeye başlamışlardı. Şüphe çekmem çok normaldi.

Belki başka bir yere gitmem gerekiyordu ama bunu düşünemeyecek kadar kafamı dinliyordum. Kendime zaman ayırmak ruhumu az da olsa yenilemişti.

Kasaya gittiğimde kasadaki çocuk artık dayanamıyor gibiydi. Her geldiğimde öyleydi ama bu seferki daha farklı gibiydi.

Nefesimi verdim. "Bir şey mi soracaksın?" Diyerek cüzdanımı açtım. Bazen para harcarken öldürdüğüm insanlar aklıma geliyordu ama artık bunları aşalı çok olmuştu. 

"Evet... Siz ünlü müsünüz? Yani sürekli yüzünüzü saklıyorsunuz da. Bir yıldır buraya geliyorsunuz ama ne adınızı biliyoruz ne de başka bir şeyinizi."

Hafifçe gülümsedim. "Ünlü olsam beni tanır mıydın?"

"Sanmam. Ünlülerle aram pek iyi değil." ama düşünür gibi duruyordu. Ona şey demek isterdim. 'Evet ünlüyüm ama senin dünyanda değilim.'

"Zaten bende ünlü değilim." Diyerek aldıklarımı ödedim. Alt tarafı karanlık işler konusunda ün sahibiydim ama o bunu bilemezdi.

"En azından adınızı öğrenseydim."

"İlk harfi L. İkincisini haftaya geldiğimde söylerim." Diyerek marketten ayrıldım.

Otoparka doğru yürürken kadın çığlığı duydum. İster istemez o tarafa döndüm. Çığlık yardım ister gibi çıkmıştı.

Dikkatlice etrafına bakındığımda bir adamın bir kadını sürükleyerek bir arabaya bindirmeye çalıştığını gördüm. Arabama kopuş poşetleri içine attım. Arabadaki silahlardan birini alıp belime koydum. Maalesef silahlardan vazgeçiyordum.

"Bırak beni!" Kadının sesini duyunca arabanın kapısını kapatıp sesin geldiği yöne doğru koştum. Adım seslerim adamı bir an duraksaktı.

Adrenalin bütün vücudumu ele geçirmişti. Uzun zamandır bunu hissetmiyordum.

"Sana bin şu arabaya dedim!" Adamın iğrenç sesi fısıltıyla çıkmıştı. Arabanın kapısını açtı ama ayağımla hızla kapıya tekme atıp kapattım. Biraz nefesim kesilmişti.

Adam sinirle bana döndü. Alaycı bir şekilde gülümsedim.

"Umarım çizilmemiştir." Dedim masum gözükmeye çalışarak.

Kadın sanki bana kurtarıcısıymışım gibi baktı. Galiba öyle de olacaktım.

"Sen kimsin? İşime karışma! Kendini ne sanıyorsun?! Bu araba yanından bile geçemeyeciğin kadar değerli!"

Adam sinirle kadını bıraktı ama kadın yere düştü. Gözlerindeki yaşları görünce sinirlerim daha da arttı. Nedense yıllar sonra birini kurtarmak istemiştim. Tıpkı onun gibi...

Beyaz Bir ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin