𝐃𝐚𝐤𝐚𝐫𝐚𝐭𝐚𝐢 𝐨𝐭𝐨𝐤𝐨

five

Jimin, yönetmen Min Yoongi'nin dediklerini can kulağıyla dinliyordu. Bugün ilk sahnesini gerçekleştirecekti. Çok heyecanlı ve biraz da tedirgin hissediyordu. Heyecanlı olmasının sebebi karşısında ona sert bakışlar atan adamdı. Jimin sert bakışlarına ayrı bir düşüyordu.

Tedirgin olmasının nedeni ise başrolü istediği gibi oynayamazsa Jungkook'a mahçup olurdu. Bunu göze alamıyordu. Derin bir nefes alıp verdi. Min Yoongi yönetmen koltuğuna geçtiğinde sahnesini başlatmıştı.

Jimin üstünde doktor önlüğü vardı. Geriye atmış olduğu sarı saçları, yakışıklı çehresi ve pürüssüz cildi ile kusursuz gözüküyordu.

Rolü baş hekimdi. Asistanı hastanın son durumunu ona rapor ederken ciddi bir ifadeyle anlattıklarını dinliyordu.

"Ameliyathaneyi hazırlat." Hastanın son durumu kötüye gittiğinden bir an önce ameliyat etmeleri gerekiyordu.

"Bir de bay Shin'e haber ver, onunla beraber bu ameliyata gireceğiz." Asistan rolünde oynayan kişi, başıyla onaylayarak oradan uzaklaştığında Min Yoongi, "kestik."diye bağırdı.

Birkaç kere daha aynı yeri tekrar edip kısa bir aradan sonra ikinci sahneye geçmişlerdi. Asistan ameliyat kıyafetlerini giymiş, kapıdan geçmek üzere olan Jimin'e yetişerek, "Hocam bay shin şuan başka ameliyata girmiş durumda."dedi.

Jimin dolgun dudaklarının arasından bir nefesi çekti. "Bana onun boş olduğunu söylemiştin, işini doğru düzgün yapamayacak mısın? Ameliyata girmeyeceksin, tek başıma asistansız halledeceğim."

Asistan rolü yapan genç adam, keyifsizce Jimin'in ameliyathaneye girişini izledi.

"Kestik!"diye ikinci kez, sahneyi sonlandırdı yönetmen koltuğunda oturan Yoongi. Soğuk kolasından bir yudum alırken üçüncü kez çektikleri sahneyi ekranda izliyordu.

Jimin ameliyathaneden bitmiş halde çıkarken etrafındaki insanlar onu kutluyordu. İlk gün için fazla yormamak adına iki sahne koymuşlardı.

Kısa kollu ameliyat kıyafetlerinin içinde fazla seksi gözüküyordu. Setteki kadınların gözü ister istemez onun kısa kollusundan bile gözüken kaslarına kayıyordu. Spor yaptığı oldukça belli olan şişkin pazuları kimin gözüne çarpmazdı ki?

Açık alnında hafif terler vardı, makyöz olan kadın yüzünde kalan makyajları temizlerken ona uzatılan minik havlu ile alnını sildi.

Kapıya yaslamış olduğu bedeniyle koyu gözlerini öylece ona diken Jungkook'u fark edince Jimin'in kalbi teklemişti.

Bakışlarından hiçbir şey anlayamasa bile oldukça etkilendiği açıktı. Çünkü o koyullukların ona bakması her şeydi. Kendisini izlemişti, az önce sahnesini izlemişti.

Jungkook ona gözünü bile kırpmadan bakıyordu. Alnını silerken o da kendisine yöneltilen bakışları kabul ederek gözünü kırpmadan ona baktı. Hayranı olduğu adamın kendisini izlemesi içini kıpır kıpır etmişti.

Jimin alnındaki terleri sildiğinden emin olduğunda terli havluyu yanındaki masaya bırakmıştı bu sırada kısa süren bakışmaları sonlanmıştı. Jungkook çalan telefonuna cevap vermek için oradan ayrılırken o orada az önceki yakıcı bakışların etkisindeydi.

Bilmek için yanıp tutuştuğu şey ise Jungkook'un sahnesini nasıl bulduğuydu.

-

Baş hekimi rolündeki Jimin'imiz

İşte bu da Jimin'imizi izleyen bir adet Jungkook