3.Bölüm

433 19 11
                                    

Hoşgeldiniz çikilatlarım umarım bölümü beğenirsiniz.

***

Onunla göz göze geldikten hemen kafamı çevirdim ama şöyle bir göz ucuyla baktım bana bakıyordu. Hemen yakalanmamak için gözlerimi çektim ve mahalleye baktım her yerde sarı renk ışıklar vardı, masa ve sandalyeler düğün sandalyeleri gibiydi çok güzel olmuştu açıkçası böyle bir performans beklemiyordum.
Yaşlı kadın-erkekler oturmuştu gençlerde kendilerine ait olan masaya oturmuşlardı bir tek genç kızlar yoktu onlarda sofraya yiyecek taşıyorlardı. Hemen Babamlara yardıma gideceğimi söyleyip yönümü Esma teyzelerin evine çevirdim. Evin önüne geldiğimde kapının açık olduğunu ve halının kaldırıldığını gördüm. Sürekli ayakkabı çıkarıp giymemek için iyi bir çözümdü diğer odaların kapılarıda kapalı duruyordu hemen mutfağa geçtim çok kalabalıktı burası Annem ve Esma teyze hemen beni fark etti. Annem beni güzelce süzüp "Yavrum çok güzel olmuşsun maşallah sana" dedi ve beni tükürüklere boğdu Esma teyzede beni süzüp "Nazar değmesin" dedi. Onlara teşekkür edip mutfakta iş yapan kızlar arasından arkadaşımı buldum.   "Sude ne yapayım canım nerede yarıma ihtiyaç var?"diye sordum. Arkadaşım hemen beni göz hapsine alıp bir ıslık çaldı ve bütün bakışlar bana döndü "Kız hepsi senin mi? bu ne güzellik taş gibisin vallaha ya" çok utanmıştım ben bu kızı çok mu aramıştım ya bir an kendimi sorguladım ve ardından ona baktım o da çok güzel olmuştu, boğazdan bağlamalı pudra pembesi ve üzerinde sarı puantiyeli tatlı bir elbise giymişti çok güzel olmuştu."Asıl sen kendine bak çok çok güzel olmuşsun Mehmet tekrar tekrar aşık olacak" yanakları kızarmıştı ama hemen kendine gelip kolumdan tuttuğu gibi iş anlatmaya başladı "Boşver sen beni şimdi iş çok kişi başı birer tabak yapacağız çünkü insanlar masadaki diğer yemeklere ulaşamayabilir şuradan pek tabaklara porsiyon hazırla bende bardakları ve içecekleri taşıyayım masaya tamam mı güzelim?" anlamıştım kolaydı yapabilirdim"Tamam ben yaparım sen git hadi" bana kafa sallayıp çıkıp gitti bende avucumun içi gibi bildiğim mutfağın bir dolabından büyük bir tepsi çıkardım ve üzerlerine pet tabakları dizdim tam on tane almıştı ardından yiyecekleri koymak için bir çatal,bir spatula ve bir kepçe çıkardım ve masaya bıraktım ardından yaptığımız yiyecekleri ve dolmaları eşit bir şekilde tabaklara koydum ve arkamı döndüm mutfakta kimse yoktu ne yani herkes servise mi gitmişti bitirdim tabakları bir kenara koyup yeniden bir tepsi çıkardım ve onlarada tabakları dizdim ben yiyecekleri koyarken içeri Neriman Abla girdi onu severdim ama gözü sevdiceğimdeydi ağızının payını verirdim de benim haddime değildi,ben sadece Aslanın küçük kız kardeşiydim hem Neriman Abla benden 7 yaş büyüktü ve avukattı örnek bir insandı bizim mahallede o sıra Neriman ablanın sesiyle düşünce bulutlarımdan sıyrıldım kafamı çevirip ona baktım"Ne oldu kız? bir selam verir insan verde yiyecekleri götüreyim masaya, iş yaparak kendimi sevdireyim Esma Anneme , hem biliyor musun kendi ellerimle künefe yaptım Aslanıma inşallah beğenir" dedi ve benim vermemi beklemeden kenara koyduğum dolu tepsiyi alıp mutfaktan çıktı. Ağlamak istiyordum hatta bir damla yaş gözümden aşağı kayıp gitmişti yemekleri koyduğumuz masaya kaydı gözlerim onun için yaptığım künefeyi aradı onu görünce ağlamaya başladım bu kadardı işte dayanma gücüm bu kadardı künefeyi alıp parçalamak istiyordum ama yapmadım hemen çekmeceden bir örtü alıp tepsinin üstünü kapattım ve kaldırıp buzdolabının üstüne koydum hıçkırmamak için elimle ağızımı kapatıp banyoya koştum hemen girip kapıyı kilitledim ve kayarak yer oturdum ve biraz ağladım ne kadar süre geçti bilmiyorum ama kapı tıklatıldı ve ardından bir ses duydum bu Sudeydi gelen "Nisa sen misin kuzum oradaki?"ayağa kalktım ve aynaya baktım mavi gözlerim kıpkırmızı olmuştu hemen musluğu açtım ve yüzümü yıkadım yapmak için çok uğraştığım makyajım bile yüzümden gitmişti bir kerede onun için  ağladım o sırada da kapı bu sefer yumruklanmıştı "Patlama tamam çıkıyorum"dedim hafif bağırarak hemen bir anlık sinirle kilidi çevirip kapıyı açtım "Ne oldu Sude" bana şaşkınca bakıp "Asıl sana ne oldu daha az önce yüzün gülüyordu senin kim ağlattı seni söyle cezasını keseyim yoksa abim mi"hızla kafamı iki yana salladım "Bu gece bizde kalır mısın?" gülümsedi "Kalırım tabi kuzum ama bana her şeyi anlatacaksın tamam mı?" bende gülümsedim "Tamam" elimi tuttu ve mutfağa götürdü kısa süre sonra servisleri aldık ve dışarı masada olmayan insanlara dağıttık bunlardan birisi Mertti kısaca şöyle anlatayım aramızdaki husumeti Mert bana takmış takıntılı bir aşıktı onu sevmediğimi biliyordu bunu defalarca kez dile getirmiştim ama o ise hep beni seveceğini söylemişti bende küçüklükten itibaren arkadaş olduğumuz için bir şey dememiştim, gençlerin olduğu masaya doğru yol aldım Aslanda Mertin tam karşısında oturuyordu tepsiden bir tabak alıp Mertin önüne koydum o da bana dönüp "Sağol güzelim hangilerini sen yaptın eminim çok güzel olmuştur" deyip önüne tabak bıraktığım elimi alıp öptü. Çok şaşırmıştım hemen elimi çektim ve etrafa baktım biri bizi böyle görse ve babamlara söylese kim bilir neler olurdu hemen masada oturan abime baktım yanındaki Oğuz abiyle konuşuyordu ve görmemişti Allahtan . Ardından Aslana döndüm bize kaşlarını çatmış ve alnında seğiren damarıyla adeta bizi yakacakmış gibi bakıyordu hemen tepsiyi alıp çocukların olduğu masaya gittim ve olmayanların önüne tabak bıraktım ve kolalarını doldurdum tam kalkacakken küçük Efe gelip bana sarıldı Efe bu mahallede Hanife teyzenin kızı Aysun ablanın en küçük oğluydu ve daha 5 yaşındaydı ama bana yanık olduğunu tüm mahalle biliyordu." Nisa aşkım seni çok özledim göremedim bugün seni çok üzüldüm sen beni özlemedin mi ?"dedi güldüm ona sarı kıvırcık saçlarını karıştırıp "Çok özledim Efecik burnumda tüttün yarın seni kaçırayım mı?"hemen gözleri parıldadı ve ellerini çırptı"Olur hemde çok güzel olur ama Annem izin vermez ki sen izin al tamam mı hem Pırıl ve Seyitte gelsin olur mu?" dedi hızlı hızlı konuşarak gülerek kafamı salladım ve Pırılla Seyiti çağırıp onlara planımızı anlattım onlarda çok mutlu oldular ve üçü birden boynuma sarıldılar bende kollarımı açıp onlara sarıldım ve yanaklarından öptüm sonra vedalaşıp ayağa kalktım ve masaya döndüm tam yerime oturacakken gözüm Aslana çarptı bana kocaman bir şekilde gülümseyerek bakıyordu ona kısa bir tebessüm gönderip yerime oturdum o arada mahallenin en yaşlısı olan Osman amca yemek duası okudu ve ardından askerler hakkında vatanımız hakkında kısa bir konuşma yapıp yemeğe başladık. Bizim masada herkes sohbet ediyordu sadece ben hariç bende kendi halimde yemek yiyordum aniden Neriman abla sorusuyla tüm dikkati üzerine çekti "Eee Aslan yok mu evlilik gittin oralarda ne yaptın ne zaman evleneceksin eğer evleneceksen sana talibim." bu nasıl bir konuşmaydı terbiyesiz şuan içimden ona o kadar çok sövüyordum ki ama asıl cevap Aslanındı sonuçta herkes onun cevabını bekliyordu Aslan hafif bir yutkunmadan sonra "Sağol ama ben birini seviyorum ayrıca bunları düşünmek sana kalmadı haddini bil." dedi ve içimin yağları eridi resmen ama bir yanım hala buruktu sonuçta birisini seviyordu ve o kişi ben değildim.Masa bir anda buz gibi oldu herkes Neriman Ablaya bakıyordu ama o da bana bakıyordu öfkeli gözlerle neden böyle baktığını anlamamıştım. Bir anda ayağa kalktı ve sofrayı terk etti hepimiz ardından baktık ama sonra o sohbetin sıcak havasını yakaladık insanlar Aslana askerlik anını anlat deyince komiklerden birini anlatmaya başladı "Bir gün komutanlarla yemekhanede yemek yiyoruz birden masamıza yeni başlayanlardan bir asker geldi .Biraz sıkıntılıydı nasılsın diye sordum iyiyim yüzbaşım dedi neden gelsin buraya dedim,Arkadaşlarla oyun oynuyoruz da komutanım masanıza gitmemi söylediler dedi,yapmazsan ne olacak dediler dedim telefonumu alacaklar 1 hafta nişanlımla görüşemeyecektim yüzbaşım dedi,git çağır o arkadaşlarını dedim çağırdı geldiler hepsine 1 hafta ceza verdim telefonlarını elinden aldım diğer askerede 1 hafta izin verdim gitmesi için nişanlısının yanına çok mutlu olmuştu bir sürü dua etmişti . İşte buda böyle bir anıydı yani fazla bir şey yok normal geçti askerlik" dedi mutlu olmuştum çok merhametliydi benim adamım yüzümde manalı bir tebessümle ona baktım o önündeki yemeğe bakıyordu aniden başını kaldırdı ve göz göze geldik aynı anda gülümsedik birbirimize sonrası kısa oldu tüm genç kızlar 4 gruba ayrıldık 3 ü sofrayı toplayacaktı bizde tatlı servisi ve çay servisi yapacaktık hemen mutfağa geçtik ve tatlıları dilimleyip yine pet tabaklara tatlıları koyduk kızlarda masaya taşıdılar bende bir çay tepsisi hazırladım ve çayları koydum sonra sokaktaki masaya taşıdım ve herkese dağıttım bunu bir kaç kere daha yaptıktan sonra mutfak masasına oturdum ve gözüm buzdolabının üstündeki tepsiye gitti aniden ayağa kalktım o servis edilmemişti ne emekler vermiştim ona aniden gözlerim doldu ne yani kimse yemeyecek miydi onu tekrar masaya oturdum ve ağlamaya başladım neden bu kadar çok ağlıyordum ki ama künefem boşa gitmişti şimdi daha çok ağladım o sırada içeriye Aslan girdi ve ağlayan bana baktı hemen yanıma gelip yüzümü ellerinin arasına aldı"Ne oldu Nisam?" ağlayarak"Kimse künefemi koymamış tabağa ama ben onu sana yapmıştım ki neden yemedin yoksa o Neriman Ablanın kini mi yedin?"
dedim ağlayarak kafasını iki yana salladı"Olur mu hiç öyle ben daha hiç tatlı yemedim hem künefe benim en sevdiğim tatlı koyda yiyelim o zaman birde sen yapmışsın enfes olmuştur şimdi hadi koy kalk" gülümsedim ayağa kalkarak buzdolabının üstündeki tepsiyi aldım ve dezgahın üstüne koydum ardından iki tane tatlı tabağı aldım ve dilimlediğim dilimleri tabağa koydum birini onun önüne birini de kendi önüme koydum "Hadi yesene beğenecek misin? dedim bir çatal aldı künefeden merakla ona bakıyordum garip garip sesler çıkarmaya başladı"Aslan iyi misin, zehirlendin mi o kadar mı kötü olmuş?" biran aklıma dank etti ona Aslan demiştim ama galiba o fark etmedi bir yudum su içtikten sonra "Çok güzel olmuş güzelim ellerine sağlık sen tepsiyi buraya bırak ben hepsini yerim"kıkırdadım "Tamam sen ye o zaman Afiyet olsun"bana bakmaya başladı elimi yüzüme götürdüm"Neden ağladın tuvalette yanına gelecektim ama kim olarak değil mi?"dondum kaldım bir an neler diyordu öyle"N-ne?"kekelemiştim bana daha da yaklaşıp derin bir nefes aldı ve "Ağlamana dayanamıyorum ağlama iki gözüm tamam mı?" dedi ve yanağımı öpüp gitti.

***

Evet bölüm geldi oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın diğer hikayem olan "Tenimdeki Nefes" e bir bakın derim iyi akşamlar herkese. Bu arada Sudenin giydiği elbiseyi aşağıya bırakıyorum.

 Bu arada Sudenin giydiği elbiseyi aşağıya bırakıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin