Yeni Sezon - 4. Bölüm

242 12 3
                                    

Yeni Bölüm Geldiii!!!

Oy Ve Yorumlarınızı Bekliyorum!!!

İyi Okumalar!!!

...

Mehmet Ağa ayağı kalktı ve yanıma gelip beni çözdü şaşkınlıkla ona bakarken tutmam için elini uzattı. Birkaç saniye gözlerine baktıktan sonra elini tutup ayağı kalktım.

Gözlerime baktı ve " Merak etme gelin hanım oğlumu hangi adamalar vurduysa onların hesabını keseceğim! " Dedi. Yavaşça başımı salladım. O yürümeye başlayınca bende arkasından ilerledim. Bir arabanın yanına gittik ve bindik.

Araba ilerlerken camdan dışarı bakıyordum. Mehmet Ağa'nın konuşması ile ona döndüm.

" Egemen bana bir yıl önce anlattı seni. İlk duyduğumdan bu yana senin hep Egemen'i para için sevdiğini düşündüm. Çünkü bizim orada İstanbul'lu bir kız demek paragöz kız demek. Ayrıca Egemen'in vurulduğunu bilmiyordum. Bu saatten sonra da Diyarbakır'a dönemem yaşanan onca olay ve onca yanlış anlaşılmadan sonra eğer beni affederseniz çok mutlu olabilir... "

Gülümseyerek Mehmet Ağa'ya döndüm evet çok kötü şeyler olmuştu ama pişman olması güzel birşeydi. " Bak Mehmet Ağam eğer Egemenim yaşarsa ki yaşayacak o zaman düşünürüz bunları şu an tek önemli olan Egemen! " Dedim.

Ve derin bir nefes aldıktan sonra son cümlemi söyledim.

" Ama eğer Egemenime birşey olursa seni asla affetmem Mehmet Ağa... "

Kafamı arkaya yasladım ve düşünmeye başladım. Olan herşeyi, onu, bizi herşeyi...Mehmet Ağa hızla " Eğil! " Diye bağırdığında şokla etrafıma bakındım. Mehmet Ağa saçımdan tutup beni aşağı çekince çığlık atarak yere düştüm. Araba sağa sola savrulurken bir anda ani bir fren ile bir yere çarptığımızı anladım. Silah sesleri başlarken yine Egemen'in vurulduğu zamana döndüm...

Egemen'in nasıl olduğunu düşünürken bilincim çoktan kapanmaya başlamıştı bile.

...

Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan ile karşılaştım. Ne olduğunu hatırlamaya çalışarak etrafıma bakındığımda boynumun ağrısıyla hafifçe inledim. Biz , biz kaza yapmıştık. Sonra çatışma oldu ama sonra ne oldu?

Kapı açılıp bir hemşire içeri girdi. " Neredeyim ben? " Dedim doğrulmaya çalışarak. Hemşire kalkmamı engelleyerek. " Dur! Şimdi merak ettiğin tüm sorulara cevap vereceğim. Şu an hastahanedesin. Kaza yapmışsınız ve sizi buraya getirdiler. Tam 1 haftadır yatıyorsun yaraların çok ağırdı bu yüzden seni bir haftadır uyutuyorduk. Durumun daha iyi olduğu için artık kalkman için bir engel kalmadı. "

Aklıma Egemen'in gelmesi ile daha büyük bir endişeye kapıldım. Acaba iyi miydi? Eğer kalktığında beni yanında görmese çok kötü olurdu. Ayrıca Mehmet Ağa neredeydi?

Hemşireye dönüp " Mehmet Ağa nerede?" Diye sordum. Hemşire kaşlarını çattı ve " Öyle biri gelmedi hastahanemize arabada olduğuna emin misin? " Dediğinde hızla doğrulmaya çalıştım.

" Evet o da arabadaydı biz, biz Egemen'in yanına gidiyorduk! " Dedim panikle. Hemşire beni yerime yatırmaya çalışırken " Bak sakin ol şimdi Egemen'i arayalım. Belki ordadır Mehmet Ağa! " Dedi.

Başımı yavaşça tamam anlamında salladım. Ardından hemşire " Telefonun var mı? Yani arabadan çıkmadı. Veya Egemen'in numarasını biliyor musun? " Başımı hayır anlamında salladım.

Hemşire eline tablete benzeyen şeyi aldı ve" Egemen'in soyadı ne? " Diye sordu. " Egemen Karaçam " dediğimde hızla tablette birşeyler tuşladıktan sonra telefonunu çıkarıp birşeyler tuşladı.

Ardından telefonu bana uzattı. Telefon bir süre çaldıktan sonra o hayran olduğum ses duyuldu. " Alo! " Ama bitmişti. Yorgunluğu sesinden belli oluyordu. Tekrar " Alo! " Diye bir ses duyulduğunda. Boğazımı temizledim ve " Sevgilim! " Dedim.

Egemen bir süre durduktan sonra " Yağmur güzelim nerdesin? Ben çok aradım seni neredesin söyle gelip alayım seni! " Dedi.

Gülümsedim. İyiydi... " Egemen ben hastahanede- " lafımı tamamlamadan hemşire telefonu aldı ve konuşa konuşa odadan çıktı. Yani yaptığı güzel iyilikten sonra bu hoş değildi yazarcanım!

Yani Yağmurcanım sende her şey için beni suçluyorsun olmaz böyle!

Tamam da seni suçlamayıp kimi suçlayacağım?

Herkes kendi yaptığı suçtan sorumludur!

Tamam tamam. Yavaşça başımı odada gezdirince yani pek birşey gördüğüm söylenemez bildiğimiz hastahane odası.

Kapının açılması ile hızla başımı oraya çevirdim. Az önce Egemen ile konuşarak giden hemşireydi. Gülümseyerek bana baktı ve " Sevgilin 1 saat içinde burada olur. " Dedi.

...

Kapının açılmasıyla hızla gözlerim tekrar kapıya döndü. Endişeyle bana gelen adamı gördüğümde gözlerim doldu. O iyiydi. Hafifçe bir tebessüm ettiğimde Egemen " Güzelim nasıl oldu? Ben, ben seni 1 haftadır arıyoru- " sözünü tamamlamasına izin vermeden hızla doğruldum ve ona sıkıca sarıldım.

Egemen ilk önce tepkisiz kaldı ardından o da bana sıkıca sarıldı. İstemeden geri çekildiğimde sevmediğim ama bu adamda muhteşem duran çene kasına dokundum.

" Egemen iyisin! " Dedim mutlulukla. Kafasını evet anlamında salladı. Aklıma gelen şeyle içimi aniden bir endişe kapladı. Yavaşça yana kayıp Egemen'in oturması için yer açtım.

Yavaşça oturdu ve tekrar bana döndü. "Egemen Mehmet Ağa yok! Ben, ben bahçedeydim. Sonra biri beni kaçırdı. Meğerse Mehmet Ağa'ymış. Sonra, sonra ben ona gerçekleri anlattım. Biz, biz sana geliyorduk Egemen. Yolumuzu kestiler. Ben, ben en son silah seslerini hatırlıyorum. Çatışma, çatışma vardı! " Hararetle ona olanları anlatıyordum.

Olanları hatırladıkça gözümden yaşlar daha çok düşüyordu yere. Egemen gözyaşlarımı sildi. Ardından " Korkma güzelim! Hemşire hanım bahsetti. Hem babamı bulacağız hem de artık bu olanlara bir dur diyeceğiz! " Dedi bana merhametle bakarken.

Tabi canım tabiki siz dur diyince duracak...

Yazarcan iyi bir yazar ol! Kalpten götürecek misin sen beni? Lütfen diyorum bak lütfen!

Üzgünüm Yağmurcan insanlar aksiyon , olay bekliyorlar...

Ahh! Gerçekten harika bir yazarsın (!) Egemen'in göğüsüne başımı koydum ve gözlerimi kapattım. Kendimi yorgun hissediyordum. Kendi kendime soruyorum bazen o eski olaysız günlerini özledin mi diye. Hayır diyorum soru daha bitmeden. Hayır özlemedim... Çünkü o olaysız hayatta Egemen yoktu ve ben Egemen' siz bir hayat istemiyordum...

...

Egemen' den

Göğüsüm de yatan kadına bakarken bir yandan da düşüyordum. Uyandıktn sonra hep onu aramıştım. Onu bulamazsam aklımı kaçıracaktım büyük bir ihtimalle... Her şeyimdi o benim. Hemde iki yıldır... Onun hayatına gireli daha çok kısa bir zaman olmasına rağmen hayatını mahvetmiştim...

Ama bitmişti... Artık ona en iyi hayatı yaşatacaktım. Hele o bir iyileşsin. Kapı yavaşça tıklatılınca kafamı oraya doğru çevirdim.

Bade kapıyı açıp kafasını uzatınca hafifçe tebessüm ettim. Yağmur'u ararken hep arkamdan gelmiş beni hiç yalnız bırakmamıştı.

Ve tabi biricik yoldaşım, kardeşim Rüzgar. O da Bade'nin arkasından odaya girince yavaşça doğrulmaya çalıştım. Rüzgar yanıma geldi ve " Hayırlı olsun kardeşim! " Diyince yüzümde kaybolan tebessüm tekrar yüzüme yerleşti.

...

Kusura bakmayın bölüm birkaç saat gecikti!

Oy Ve Yorumlarınızı Bekliyorum!

Yeni Bölümde Görüşmek Üzere!

DİYARBAKIR'A GELİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin