A1

1.8K 812 2K
                                    

Bir hiçlik duygusu muydu içimde yatan? Yoksa başka bir şey mi?

Her insan geç bazen kaldığını anlar. Ve elinden hiçbirşey gelmez. Hayat devam ederken zaman ona durur. Saatler geçer, günler aylar geçer fakat o hala orada bekler.

Nafile bekleyiş...

Gerçekler yüzüne yüzüne vurulduğu an bir kurşunun kalbine saplanmasından daha çok acı verir ve daha çok ölüme terk eder. Yalanlarla uyuyan bu ruh, gerçekler karşısında ölümle yüzleşir. İliklerine kadar mezarlığın o ayaz soğukluğu içine işlerken seçim yapmak zorunda kalınır.

Ya Öl ya da Savaş...


Akrep yelkovan'ı süregelen takibiyle geçen tam tamına koca beş saat. Sessiz bekleyiş, çaresiz bakışlar. Neden? Neden bu haldeydik? Neden şu an burada bu lanet hastane koridorunda bekliyordum?

Gözlerimi kapatıp geriye yaslandım. Ellerimin titremesine engel dahi olamazken içimdeki çocuk bağıra çağıra ağlıyordu fakat kimse onu duymuyordu.

Gözlerimi araladığımda ellerime baktım.

Kan...

Ameliyathanenin kapısının açılmasıyla derin nefes aldım. Ayağa kalkmaya dahi dermanım yokken kalktım.

Karşımızda duran beyaz önlüklü doktor'un ağzından çıkacağı cümle ile yerle bir de olabilirdik, yoksa çocuk gibi sevinebilirdik.

"Kurşunları çıkartmayı başarabildik. Bedeni ameliyatı kaldıramayacak haldeydi. Buraya geldiğinde zaten yapacağımız bir şey yoktu." Başını eğdi.

"Ne saçmalıyorsun doktor?" diye seslendi Rüzgar Yuraç.

Kendisi abim olur.

"Biz elimizden geleni yaptık. Son kurşunu çıkartırken kalbi ameliyatı kaldıramadı. Dönmesi için uğraşsak da..."

"KES!" diye bağırdım. "Hayır... Hayır ölemez... Ölemez..."

Tüm öfkemi sanki olanlara değil de doktorun onu geri döndürememesineydi.

"Üzgünüm Elis. Başaramadı. Elimizden geleni yaptık. Başınız sağ olsun."

Ellerimle kulaklarımı kapattım. Hayır... Hayır... Hayır... Gerçek değil! Ölemez! Bunu yapamaz! Bu gerçek değil!

Kolumdan tutup saran bedene baktım. Abimdi. "Yalvarırım kurtar onu." dememle başımı göğsüne yasladı. "Abi... Kurtar... Ölemez! Yaşaması gerek..."

"Üzgünüm abicim." demesiyle tüm gücümle abimin. bedenini ittim.

"Benim yüzümden öldü." dememle abim bakışlarını kaçırdı.

"Senin yüzünden değil."

"Benim suçum. Bu yaşananlar bunların başımıza gelmesi hepsi benim suçum."

"Hayır abiciğim değil... Bak nefes al. Senin suçun yok suçlamayı kes."

"Önüme atladı. O adam beni vuracağını anladı ve önüme atladı. Tam YEDİ kurşun yedi. Benim yüzümden!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 21, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AMARİS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin