13. BÖLÜM "AŞIK OLUYORSUN KOR DELİ ATEŞE"

86 11 8
                                    

Hatırlıyor musun?
Boş sokaklarda deli aşıklar gibi koştuğumuzu.
Biz birbirinize aşıkken etrafta bize aşıktı.
Bizim sevdamızı herkes biliyordu. Gittiğinde onlarda inanmadı, inanmakta güçlük çekiyorlardı, benim gibi.
Ne güzel yakışıyordun yanıma, Belki de en çok sen yakışmıştın.
Eğer duymadığım için gittiysen.
Sana kızmıyorum çünkü sende istiyorsun sevdiğin kadınla beraber kulaklık takıp sevdiğin müzikleri dinleyerek uyumak.

Bir konuda sana çok Kızıyorum, özellikle geceleri. Çünkü sensiz gecelerde, okuduğum aşk kitaplarda bizi hayal ettim. Kitabın sonu bizim hikayemize çok benziyordu,
Aslında kızmamak gerekir Bilmiyorum ama çok kızıyorum sana.
Gerçi niye kızıyorum değil mi? Dünden kalan gecede, bir kitapta bizi hayal ederek okuduğum kitabı başka birine veriyorum Dün "beni anlatıyor" diyerek telefonuma indirip bir kere okuduğum şiiri siliyorum
İşte benim sensiz olan sevdam böyle. Çabuk son buluyor. Seni de ne çok sevmiştim.
Belki sen de öyleydin. benim sana ihtiyacım olduğunda. İşte o gün başkasının ilacı oluyordun, naza derman olurdun, geceleri ona sarılarak ısıtıyordun, onu nefesini dinliyor, onu seviyordun. Kızmıyorum.. Nasıl kızayım? Yanımda yoksun sana kızıyorum. Kızdıkça özlüyorum.
Artık kızmamaya çaba sarf ediyorum.

Seninle kim kalacak ışıklar kapanınca???

Hiç kimse kalmıyor yanında. herkes öyle gidiyor ki
Korkuyorsun ama onlar seni orda karanlık yerde bırakıyor.
yalnız kalmaktan korkuyorsun.
O an hayata En büyük yenilgin bu oluyor. Sonra anlıyorsun menfaat dünyasında yaşadığını.

Aşık oluyorsun kor deli ateşe geçemiyorsun. Çünkü bir kere severek kendinden vazgeçmişsin.
Asıl sevmek vazgeçmektir çünkü .

......

Başımın sızısıyla gözlerimi açtım.
Vücudumdaki ağırlık mide bulantısı boğazımdaki acımsı tanımadık bir tat vardı.
her kurumuş tükürüğü yututkunduğumda mide bulantımı kat kat daha fazlalaştırıyordu.

Yüzümü yastığa bastırdım. Bu koku her gün sarıldığım yastık kokusuydu. Yekta olmadığında kokusunu yastığına sarılarak özlemimi geçiriyordum.

Evet ben Yektanın yatağındaydım üstüm açık bir şekilde. Beyaz sutyenimin kopacı açılmış ve yatağa takılmıştı. Yerde duran tişörtümü alıp hızlıca giydim. Sonra sutyenimi takılan yerden çıkardım.
Şirin uyanmıştı ama ağlamıyordu boş gözlerle tavana bakıyordu.
Sanırım yekta duştaydı.
ben burda ne arıyordum. Ne ara gelmiştim.
En son maç izliyordum.
Uyuya kalmış olmalıydım yekta da şirin için beni odasına getirmiş olmalıydı. Zaten dünde burda onunla aynı odada uyumuştum.
Sutyenimi kolumun altına sıkıştırdım Şirini alıp sessizce odama gittim.
Aynadan kendime baktım. Şişmiş dudaklarım kısılmış gözlerim kan çanağına dönmüştü.
Kabaran saçım beni çok kötü gösteriyordu.
Üstümde Yektanın kokusu vardı.
Sanırım yastığından üstüme sinmiş olmalıydı.
Şirini banyonun bir köşesine koydum ağzına da emziğini koyduktan sonra. Hızlıca duş başlığın altına girip. Köpükledim vücudumu onun kokusunu istemeye istemeye üstümden arındırıyordum.

Hızlı aldığım duştan sonra dişlerimi fırçaladım ağzımdaki o pis koku hala gitmemişti.
Bugün güzel giyinmek istiyordum.
Dolabımda çok kıyafettim yoktu ama Zerrin ablanın bana aldığı günlük şık beyaz elbiseyi kurmakta olan bedenime giydim.
Biraz kısaydı ama olsun sonuçta evden dışarı çıkmıyordum.
Tarağım pencerenin önündeydi onu almaya gidince. Disarda yekta. Kormalarla konuşuyordu.
Yeni gelen çalışanlarda vardı. İlk gözüme çarpan kadın, Uzun boylu esmer ince beli kırmızı ruju burdan beli oluyordu.
Hiç gözüm ısırmadı bu kızı.
Yekta şirketini almasıyla birlikte eve yeni çalışanlar alıyordu.
Çabucak hazırlanıp aşağıya inmem gerekiyordu. Meydanı boş bırakmak iyi değildi.
Tarağımı aldığımda .yerde yatağımın yanında nazın bilgisiyarı duruyordu. Burda şarja takmıştım. Dünden beri şarjdaydı. Şarjdan çıkarınca elime bir sıcaklık hücum etti.
Çok şarjda kaldığı için şarjı çok ısınmıştı. Aklım nerede acaba nasıl unuturum bunu.ama bilgisiyara bakacak zaman değildi.
Aynanın karşısına geçip hızlıca uzun saçlarımı taradım.
Boynumda ve köprücük kemiğimde küçük küçük morluklar vardı.
Bunlar nasıl olmuştu hiç bir bilgim yoktu. Dokunduğunda öyle bir acıda yoktu.
Ama çok göze çarpıyordu.
Göz altlarıma kapatıcı, dudaklarımada nemlendirici sürdükten sonra hazırdım. Saçlarımı biraz dalgalandırıp omuzlarımdan bıraktım. Aslında toplayacaktım ama açıkken boynumdaki izler biraz olsun kapanıyordu.
Son bir kez Aynadan kendimi süzdükten sonra Şirini alıp aşağıya indim.
Yekta bahçeye geçip kahvesini yudumluyordu.
Mutfakta yeni gelen kız süt ısıtıyordu.
Ona hemen şimdi görünmek istemiyordum.
Bahçeye Yektanın yanına gittim.
Günaydın demeden

Sessiz Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin