Eve geldigimizde Çınar bahcede oturuyordu. Toprak abi bakalim pasamizin derdi ne diyince yanina gectik. Toprak abii eee Çınar pasa simdi ne bok yemeyi dusunuyorsunuz deyince kiz adimi sanimi her bokumu biliyor istese simdiye kadar elli defa gelirdi demekki benden degil dedi.
Toprak abi konusmayinca 6 haftalik hamileymis kiz dedesi sorunca alkolluydum. Tanimadigim biriyle yattim. Babasi kim bilmiyorum demis, dedim. Bu defa bana donmus sen karaya ayak basali nekadar oldu dedi Toprak abi derin bir nefes almis ve ben 6 hafta demistim. İkimizde Cinar'a bakiyorduk. Bakmayin lan ole kiz kendi kararini vermis istese beni elli defa bulur gelir hamileyim derdi dedi.
Toprak abi , adamluguna sokayim senun serefsuz demis sinirle iceri girmisti. Bende ayaklanmis bu yaptugun adamluga sigmaz kuzen kiz senin cocuguna hamile deyip iceri girdim. Çınar o gece hic eve girmemis sabaha karsi aracina binmis ve İstanbul'a donmustu.
Uç ay sonra....
Nisanda sohpet arasinda Adının Defne oldugunu ogrendigim kacak gelinle sık sık karsilasir olmustuk. Polat tum toplantilari onlarin otellerinde yapiyordu. Kiz sacma bir sekilde her yerde karsima cikar olmustu. Baslarda tesadüf desemde artık farkli dusunur olmustum. Yine toplanti icin gittigim bir mekanda karsimdan salina salina gelen kizi gormem bu defa tasma noktasi olmustu. Beni yeni farketmis gibi basiyla selam vermis ve yanimizdan geçip gitmisti. Masadakilerden musade istemis kalkmis ve Kaçak gelinin pesinden gitmistim. Mekani iyi biliyordum bu tarafta lavabolar vardi kisa bir bekleyisin ardinda hanim efendi lavabodan cikmisti. Kolundan yakalamis ve koseye dogru cekmistim, neyseki hizli davranmis ve bagirmadan agzini kapatmistim. Beni farkedince çirpinmayı birakmisti. Elimi itmis siz ne yaptiginizi saniyorsunuz dedi. Asil sen ne yaptigini saniyorsun kizim ne bu kendini gosterme ilgi çekme cabalari benim ciddi ciddi sana bakacagimi falan mi saniyorsun ? dedim. Sinirle beni itmis dilkatini çekmek istesem elli kere cekerdim ve sen Barutçu suan pesimde kosuyor olurdun. Bir kac defa denk geldik diye havalara girmende ayri komik simdi izin verirseniz icerde beni bekleyen bir arkadasim var dedi. Ben bir adim gerileyince kendinden emin adimlarla iceri gitmisti bende bir sure beklemis toparlanmis ve arkasimdan iceri gecmistim. Gozlerim istem disi onu aramisti salonda, cam kenarinda bir masada bir adamla hem yemek yiyor hem sohpet ediyordu.
"- Adam yaptigi gaf yuzunden kendine söverken kadin intikam yeminleri ediyordu. Bu adam onun kapisinda yatmadan sogumazdi ici..."
Yemek bitmis adamlar mekandan ayrilmis Polat ve ben hala masada oturuyorduk. Polat, abi gitmiycez mi deyince sen git kocum ben biraz daha kalicam diyerek onu yolladim. Gozumu kacak gelinden ayirmadan konustugum icin baktigim yere bakmis ve ooooovvv mevzu derin desene neyse ben kacar deyip cikti oda mekandan...
Onlar kalkinca bende peslerinden kalkmistim. Suan niye arkalarindayim neden bekledim bilmiyordum. Ama o adam onu bi evin onunde birakip gidince buyuk bir rahatlama hissetmistim.
Çınar'dan...
O geceden sonta bir daha Rize'ye gitmemiştim. Ne abimle konusmustum nede Polat'la.... Farkli bir sekilde icime kapanmistim. Gece hayatim farkedilir sekilde azalmis. Zamanimin cogunu sirkette geçirir olmustum. Babam bu halimden fazlasiyla memnundu. İsteme nisan derken sira dugune gelmisti. Dugun Ordu'da olacakti. Bu defa annemin israr etmesine gerek kalmadan hazirlanmistim, çoktan yola cikmistik bile.... Bugun dinlenecektik ve yarin aksam dugun olacak otele gececektik. O gunu uyuyarak gecirdim. Arabamla gelmistim ve hic uyumadan araba kullanmistim.
Akşam uyandıgımda dügün başlamak izereydi. Hızla bir duş almış ve giyinip salona inmiştim. Dügün bu otelde olacaktı. Salona girdigimde gözlerim hep aynı simayı aramıştı. Kalabalıgı defalarca tarasamda görememiştim. Toprak abim ve Polat'ı görünce onların masasına geçtim. Mesafeli ve soguklardı bana karsı çok üstünde durmamış hem kapıyı kollamaya baslamıs hem salonu taramaya devam etmiştim. Sadece merak ediyordum. Bebegi aldırmış olabilirdi. İyi oldugunu görsem vicdanım rahatlayacak gibiydi. Ben düsüncelere dalmışken yanımdan anıden kalkan Poyraz'la ona dönmüş sonra baktıgı yere bakmıştı. Bu Polat'ın dişi kaptan dedigi kızdı. Ceren'in süt kardeşi olan .... Yarında yine burak vardı ve kol kolaydılar. Bi ara hatırlatin bu uşagun kolini kirayim diyerek kalkıp kapıya ilerlemişti. Ben kapıya odaklıydım hala kısa sürede Remzi dede ve kolunda Ceren'de girmişti salona giydigi mor elbise karnının üzerinden bollaştıgı için karnı cok belli olmuyordu. Basta acaba aldırdı mı diye düşünürken masayı izlemeye devam etmiştim. Aynı nişanda oldugu gibi yine ilgi ondaydı. Eli sık sık karnıma gidiyordu. Demekki aldırmamıştı. On dakıka sonra Polat masaya geri dönmüş abimle aramiza oturmuş ve bana bakmadam gözün aydın kuzen kızın olacakmıs dedi. Bi süre yüzüne bakmış dediklerini idrak etmeye çalıştım. Ben daha dediklerini sindiremeden İstanbul'da bir kaç oteli satın almışlar dedikodular falan derken oraya yerleşme kararı almış kıZ.... Bu defa konuşan toprak abi olmuştu eminmisin dedi. Eminim abi dogumdan sonra senin kaçak gelin dişi kaptan ve o gideceklermiş dedi.
Toprak abi durumda hoşlanmasa da ses etmemişti. Bu defa ayaklanan kişi Toprak abim olmuş ve kapıdan giren kaçak gelin ve yanındakı lavuga sinirle bakmıs sonra aynı sinirle kalktıgı yere oturmuştu.
Dügün hareketli geçmiş ben oturdugum yerden kalkmamıştım. Tüm gece karsımdaki kadının karnındaki eline bakmiştim. Benim bebegim benim kızım.....
Aklım almıyordu. Ne yapmam gerektigini bilmiyor dahası kendime güvenmiyordum.
Sonunda dügün bitmiş kızlar kendi aralarında otelin terasında kahve içme planları yapıyorlardı. Burak'ıda çagırmışlar ama benim ne işim var aranızda dedi kodu yapacak degilim hem kahve yerine viski içmeyi tercih ederim demişti. Kızlar bu kadar konusacagını bilsek hiç teklıf etmezdık dıyerek odalarına ayrılmışlardı. Polat ben terasa cıkıyorum gelen gelsin deyince Toprak abi ben geliyorum dedi bi ben kalınca bende davetsiz peşlerine takılmıştım. Sonunda beni görmezden gelmeye son vermiş ve nasıl gidiyo demişti Toprak abim. Poyraz araya girmiş nasıl gidecek abi amcamı duymadun mi tövbeye gelmiş ev iş iş ev takılıyomus essek gibi çalısıyormuş dedi. Dedikleri benide güldürmüş cıvıma lan diye cıkışmıştım.
Kısa süre sonra kızlarda terasa girmişlerde elbiseden pek belli olmayan karnı esohman ve tisortun içinde daha belirgin ve tatlı duruyordu. İlk etapda bizi fark etmemiş ve kendi aralarında konusmaya başlamışlardı genel konu bebek ve hamilelikdi. Erva dedikleri kızın telefonu çalınca masalarında sessizlik olmus tamam canım terastayız biz deyip kapatmıstı telefonu kısa süre sonrada salona birlikde geldigi adam terasa gelmiş kızlarla bıraz oturmustu. Hepsiyle bu kadar samimi olması sınır bozucu olsa da ben gidiyorum kızlar gelmeye calısıcam tekrar gelemessem İstanbul'da görüsürüz.... Yine de iki elim kanda bile olsa doguma gelmeye çalışcam birinin prensesi dogumhanenin kapısında beklemesi lazım demiş ve kızlarda buna kıkırdamıştı.
Kimdi lan bu gevsek benim kizimi dogumhane kapısında beklemek onamı kalmıstı. Bu kizin dedesi amcası yokmu ne sikime o beklıyomış. Yandan polatın konusmasıyla seslı düsündügümü anlamıstım. Kızın dedesini amcasını bılmem ama bebegin bi babası oldugu kesin dedi.
Bir sonraki bölüm bir çifti işlicem aöa hangi çift olacagına karar veremedım.
Bir kaç bölüm çift çift işleme kararı aldım.
Sagım solum belli olmaz velki bir bölümde Aliden gelir....
Alide kendi acısından anlatır ve Onun da partneriyle tanısırız 😉
Oy yorum öneri....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SevdaLuk❤️ ✓
Short StoryPolat Barutcu : karadenizin asi kaptani.... yedigi surgunden dolayi 2 senedir denizde.... Askbonun ivin deniz demek Erva kalender : ailenin asi kizi kural tanimiz özgür ruhlu.... yillardir yurt disinda..... kalbininnkiriklarini toplayip donmustu onu...