Bakugou'nun savaşa gitmesinden sonra 2 hafta geçmişti ve hala dönmemişlerdi. Midoriya artık sarayda sıkılmaya başlarken sarayın içinde koşuşturam çocuğa baktı:
"KRALIMIZ GELDİİ! KRALIMIZ GELDİİ!" hemen ayağa kalktı ve sarayın bahçe kapısından içeri giren atlı askerlere baktı. Gidişlerine göre az kişi vardı ama Midoriya, Bakugou'yu hemen fark etmişti. Şimdi yorgundur diye düşünerek yanına gitmedi. Adamlar gidince bahçede gezindi:
" birkaç saat geçsin.. Sonra yanına giderim.." kendi kendine konuşurken iki kişinin yakınlarda konuştuğunu duydu:
"lanet olsun.. Krala çok sinirliyim.."
" evet.. Şerefsiz.. Rütbemizi nasıl düşürebilir.." Midoriya, adamların söylediklerini dinlerken yumruklarını sıktı. Saldırmamak için kendini zor tutuyordu:
"bir suçumuz da yok yani... Tek düşündüğü şey kendisi.."
"evet.. Cimri herif. Suratını parçalayasım geliyor.." Midoriya tam adamlara saldıracağı sırada oraya gelen Bakugou'yla, saklandığı yerde kalmaya devam etti:
"vaaay~ kral onun hakkında konuştuklarınızı biliyor mu beyler"
"k.. Kralım!" adamlar, Bakugou'nun önünde diz çökünce Midoriya şaşırdı. O adamlar az önce ona kralım mı dedi? Yanlış duymuşumdur diyerek onları izlemeye devam etti:
"siz canınıza mı susadınız?! HM?!"
"hayır hayır! Bizi bağışlayın kralım!! Düşünmeden konuştuk! Biz lanet ahır hayvanlarının tekiyiz!!" Midoriya, hala o adamların neden Bakugou'ya kralım dediklerini anlamazken sırıtan Bakugou'ya baktı:
"aferin.. En azından ne bok olduğunuzu biliyorsunuz.. İşinizin başına.. Hemen" diyerek oradan ayrıldı. Adamlarda hızlıca gittiler. Midoriya, belki aralarında bir espridir diye düşünürken sarayın içine girdi. Orada Bakugou'yu görünce yanına geldi:
"heeey Bakugou-san! Hoşgeldin!"
"ooo. Hoşbuldum Midoriya" diyerek Midoriya'ya sarıldı. Midoriya da Bakugou'nun sarılmasına karşılık verdi. Biraz sonra ayrıldılar ve konuşmaya başladılar.
***
Midoriya'nın aklında hala, neden o adamların öyle dediği dolanırken, kafam yanacağına Bakugou'ya sorarım diye düşündü ve Bakugou'nun yanına geldiği sırada yanındaki kadını gördü. Gizlendi ve onları dinlemeye başladı:
"bana bunu söylemek için mi geldin Eliza? Seni dinleyemem.. Git"
"nasıl yani?! Nasıl böyle konuşursun?! Hemde senin çocuğunu taşırken!!"
Evet. Bu bölüm de bitti. Keyifli okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost In The Kingdom ~BakuDeku~
FanfictionMidoriya İzuku, tanımadığı bir adamla yaşadığı talihsiz olaydan sonra uzun bir süre kayıplara karıştı. Birkaç sene sonra kasabaya gelen şovalyeyle tanıştı. Şovalye onu, kralın koruması yapacağını söyledi ve Midoriya'yı krallığa götürdü. Ama aslında...